Öncelikle şunu belirtmeliyim ki liglerin oynatılması bana göre yerinde bir karardır. Belki 3. Lig’de imkanların sınırlı ve tedbirlerin yetersiz oluşu endişe verebilir ama orada da federasyon devreye girmeli ve maddi açıdan tedbir alma imkanı olmayan kulüplere destek verilmelidir.
Çünkü hemen hemen her alanda hayat normale döndü. Futbolda hayatın içinde bir unsur dolayısıyla maçlar oynanmalıdır. En önemlisi de futbol büyük bir endüstri, çok ciddi yatırımlar yapılıyor ve her takım ona göre beklenti içine giriyor. Onun için tekrar söylüyorum liglerin oynatılması yerinde bir karar olmuştur.
Evet şampiyonluk yolunda Başakşehir haftayı kayıpsız kapattı ve puanını 69’a çıkardı. Trabzonspor’un puan kaybetmesiyle de bir adım öne geçti.
Trabzonspor ise kupa finalisti güçlü Alanyaspor karşısında kalesinde gördüğü son dakika gölüne engel olamayarak şampiyonluk yolunda çok büyük yara aldı. Bunda insanlık dışı faul yaparak kırmızı kart gören oyuncunun payı büyük. Şampiyonluğa oynayan bir takımın oyuncusu böyle kart görmemeli.
Başakşehir, Ankaragücü karşısında 1-0 yenikken ikinci golü yedi fakat gol ofsayt gerekçesiyle iptal edildi. Kurala göre aktif alandaki oyuncunun müdahalesi topa dokunamasa bile ofsayt sayıldı fakat aynı pozisyonun benzeri bir pozisyonda Gaziantep Galatasaray’a gol attı ama günün hakemi golü verdi. Tabi ki hakem kararlarında bir standart olsun istiyoruz ve hakem iki faulü es geçti ve Gaziantep’in maçı 3-3 getiren golü attı ve fakat var uygulaması devreye girdi hakem ilk faulü gerekçe gösterip golü iptal etti ve finalde hakem kağıt üzerinde olan ama en son ne zaman uygulandığını unuttuğumuz 6 saniye kuralını devreye sokarak çift vuruş verdi ve pozisyonun devamında Gaziantep penaltı kazandı ve maç tekrar 3-3 e geldi.
Şimdi hakeme kurala uydu ve 6 saniye kuralını ihlal eden Galatasaray takımını cezalandırdı diye kızabilir miyiz? Ama o zaman da hakeme şöyle bir soru sorma hakkı doğar. O da şudur ki daha önce bu kuralı niye uygulamadınız?
Liglerin dizayn edildiğine yönelik önemli isimlerden ciddi iddialar var. Böyle midir bilemiyoruz ama Ligler hakemler açısından temiz gidiyor demek iddialı olur.
Galatasaray eksik kadrosuna rağmen iyi oynuyordu ama bir oyuncunun atılıp takımın eksik kalması düzenlerini bozdu. Galatasaray buna rağmen maçı kazanabilirdi ama hocanın takıma zamanında müdahale edememesi ya da yanlış müdahaleleri puan kaybını ve şampiyonluğa vedayı getirdi.
Gaziantep ise Galatasaray karşısında maçı sonuna kadar kovaladı. Puan almalarında bariz hakem hataları olsa da mücadele açısından puanı hakettiklerini düşünüyorum.
Beşiktaş - Denizlispor deplasmanında 5-1 gibi farklı bir skorla kazanırken, Fenerbahçe ise ağırlıklı olarak yerli oyunculardan kurulu kadrosu ile Kasımpaşa karşısında varlık gösteremedi ve 2-0 yenilerek taraftarını üzmeye devam etti.
Süper Lig’in küme düşme hattı ise Kayserispor’un galip gelmesiyle yeni bir şekil aldı.
Çaykur Rizespor bütün enerjisini Galatasaray’ı yenmek için tüketmiş. Antalya’da fark yedi. Bu iş genelde böyle oluyor. Büyük bir takımı yenen takım bir sonraki maçı kaybediyor.
Ankaragücü ise Başakşehir’e kaybetmesine rağmen sanki pes etmeyecekmiş gibi görünüyor. Büyük ihtimal düşecek takımlar son haftaya kadar belli olmayacaktır.
Lig üçüncülüğü içinse Sivasspor ile Galatasaray çekişecektir. Üçüncülük de önemli çünkü üçüncü olan takım Avrupa kupalarına direk katılıyor ve sezonu geç açıyor.