Anadolu Arkeolojisi & 1923 Süreci

Esat BEŞER

03-06-2020 12:57

1923 yılı itibariyle, Anadolu Arkeolojisi’ne yoğun ilgi gösterilmiştir.

Bu süreçle birlikte, bilinçlenen Anadolu Arkeolojisi, tümüyle, değer kazanmıştır.

Bundan böyle, Türkiye, sadece, birilerine değil, başta, kendi insanına olmak üzere, tüm insanlığa fayda sağlamaya; kendi bilginleriyle, Dünya Arkeolojisi’ne katkıda bulunmaya başlamıştır.

Arkeoloji Kazılarının Milâdı

1923 yılında, Ankara, başkent olduğunda, arkeolojik kalıntılar, ortaya çıkmıştır. Çıkarılmıştır.

Bunun üzerine, arkeoloji kazılarına Ankara’da başlanılmıştır.

Bu kapsamda, Türk arkeologları, Ankara’da yaptıkları kazıları sonucunda, iki farklı uygarlık bulmuşlardır.

Bir başka ifadeyle, Hitit ve Frigya Uygarlıkları’nın varlığı, Türk arkeologları tarafından Ankara’da, ortaya çıkarılmıştır.

Bunun dışında, Türk arkeologları tarafından yapılan başka kazılar sonucundaysa, bir kültür evresi saptanmıştır.

Ayriyeten, Ankara garı arkasındaki vadide, üç tümülüste de kazı yapılmıştır.

Bu süreçte, Ankara – Etiyokuşu’nda, Paleolitik Çağ’a ilişkin kalıntılar bulunmuştur.

Buna ilaveten, Kalkolitik Çağ yerleşmesiyle, Roma – Bizans kalıntıları bulunmuştur.

Türkiye’de, Arkeoloji Öğrenimi

1923 Süreci’nde, Türkiye’de, arkeoloji öğrenimi de başlamıştır.

Öyle ki; eski dilleri bilerek, arkeoloji kazıları sonucu elde edilecek yazıtların bizzat incelenebileceği ve okunabileceği düşüncesiyle, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi kurulmuştur.

Zaten, bu fakültenin kurulmasındaki asıl amaç; yabancı uzmanlara veya arkeologlara gerek duyulmaksızın,  Anadolu’daki eski uygarlıkların gerçeğine erişebilmekti.

Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi dışında, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde, Arkeoloji ve Tarihöncesi Bölümleri de kurulmuştur.

Dahası, bu fakültelere bağlı, Arkeoloji Enstitüleri açılmıştır.

Böylelikle, Türkiye’de, arkeoloji öğrenimi, önem kazanmıştır. Kök salmıştır.

Türk Tarih Kurumu’yla, Milli Eğitim Bakanlığı’ysa, tamamıyla, Türk arkeologların başkanlığında, arkeoloji araştırmalarına ve kazılarına başlamışlardır.

Dolayısıyla, Anadolu’da, arkeoloji yoluyla, yeni bilgilerin edinilmesine ilişkin çalışmalar yoğunlaşmıştır.

Selâmetle…

Dipnot: Bugün (3 Haziran), Gürcü kökenli ikiz kuzenlerim Eda ve Seda’nın yaş günü. “Sağlıkla ve huzurla, daha nice yaşlara!” diyorum, diliyorum.

DİĞER YAZILARI Gerger Gençliğinin Bayrak Sevdası 01-01-1970 03:00 Türk Dili Ve Tarihi Gelişimi – II 01-01-1970 03:00 Gizemli Hastalık Kovid – 19 01-01-1970 03:00 Anadolu Hazineleri Ve Talan Edilişleri 01-01-1970 03:00 Türk Dili Ve Tarihi Gelişimi 01-01-1970 03:00 Kültürle Dil Ve Aralarındaki İlişki 01-01-1970 03:00 Koronavirüse Karşı, Batılı Arkadaşımın Çabası 01-01-1970 03:00 İnsan Ve Dil, İnsan Ve İletişim 01-01-1970 03:00 Tarihçesiyle Birlikte, Atlı Cirit Ve Dünyaya Tanıtımı 01-01-1970 03:00 Anadolu’da, Vurgun Arkeoloji 01-01-1970 03:00 Şinto 01-01-1970 03:00 Müslüman Olan Hırvat Bayan 01-01-1970 03:00 ABD Kıskacında Balkanlar Ve Toprak Değişimi Fikri 01-01-1970 03:00 Allah, Duanı Kabul Etti 01-01-1970 03:00 2019 Türk Dünyası Kültür Başkenti 01-01-1970 03:00 Kerbela Hâdisesi 01-01-1970 03:00 Tanrı’nın Eseri Opus Dei 01-01-1970 03:00 Batı Trakya’ya Destek, Kesintisiz Devam Etmeli 01-01-1970 03:00 Anadolu Kazıldıkça Kazılıyor 01-01-1970 03:00 Üstün Özellikteki Karıncalar 01-01-1970 03:00 Bofa Balıkları Ve Faydaları 01-01-1970 03:00 Anadolu Arkeolojisi Suiistimali 01-01-1970 03:00