BAŞBAKAN'DAN ÇİFTÇİYE MÜJDE!

Başbakan'ın konuşmasından satır başları:
 
Geçen hafta sporda önemli başarılara imza atıldı. Süper Lig'e çıkan Balıkesir ve İBB'yi kutluyorum. Şampiyonluğu kesinleşen Fenerbahçe'yi kutluyorum.
 
Geçen yıl Mayıs ayı altın dönem olmuştu. Gezi olayları, 17 ve 25 Aralık darbeleriyle bu gölgelenmek istenmişti. Ekonomide bir kez daha mayıs ayı bereketini yaşıyoruz.
 
Merkez Bankası rezervlerimiz artmaya devam ediyor. 130 milyar dolar seviyesini yeniden yakaladı.
 
Yaptığımız yatırımlar, sadece ekonomik büyüme sağlamadı. Özgürlüklerin gelişmesine büyük katkı sağladı.
 
Türkiye'de özgürlüklerin kısıtlandığı iddiaları, algı operasyonudur.
 
Türkiye'de basın özgürlüğü yok diyenler ulusal gazetelerin manşetlerine baksınlar.
 
İsrail, basın özgürlüğü noktasında en özgür ülkelerden biri olarak gösteriliyor. Sevsinler seni.
 
Almanya'da Hamburg olaylarını gösteriyor diye bizim TRT'yi kablolu yayından çıkardılar. Bu uluslararası örgüt bunu konuşmuyor.
 
Türkiye'de tutuklu olduğu söylenen 44 kişiden 11'i tahliye oldu, listede adı geçen birinin ise kaydı bile yok. Gazeteci dedikleri kişiler bir çok suç nedeniyle hüküm almış kişilerdir.
 
Burada Twitter'ı eleştirince özgürlük düşmanı, başka ülkelerde ise hukuk oluyor.
 
Hakarete tazminat davası açınca, basına baskı, başka ülkelerde demokrasi oluyor.
 
Bunlar Mısır'da yaşananlara darbe diyemediler, Suriye'de 200 bin kişi öldü sesleri çıkıyor mu? Dünyaya sesleniyorum. Bunlar darbeye darbe diyemediler.
 
Çocuklar katlediliyor. Nerede o insan hakları örgütleri.
 
Uluslararası örgütler Türkiye'yi aşağılamakla kendi itibarlarını zedeler.
 
İçerideki kibir abidelerine boyun eğmediğimiz gibi dışarıdakilere de eğmeyiz. Kimse Türkiye'yi karşısına alıp parmak sallayamaz, o günler geçti. Karşılarında artık sinmiş, acziyet içerisinde bir ülke yok.
 
Çocuklara karşı işlenen suçlar idam cezası gerektiriyor ancak ülkemizde idam uygulanmadığı için cezayı en ağır noktaya taşıyoruz.
 
Konutta hırsızlığın cezasını 5 ile 10 yıl arasına çıkarıyoruz.
 
Yargıtay Kanunu'nu değiştiriyoruz.
 
Tarım arazileri mirasçılar arasında parçalanıp, adeta halı boyutuna düşüyordu. Tarım arazileri artık bölünmeyecek.
 
Son aylarda bazı çiftçilerimiz kuraklık, don, aşırı yağış gibi afetlerden zarar gören çiftçilerin kredi borçlarına kolaylık getiriyoruz. 23 Ağustos 2013 tarihinden 31 Aralık 2014'e kadar afetlerden yüzde 30 zarar gören çiftçimizin vadesi gelen kredi borçları, yüzde 3 faizle bir yıl ertelenecek. Bu kolaylıktan 6.5 milyar lira borcu olan 876 bin çiftçi yararlanabilecek.
 
Cumhurbaşkanlığı seçimini istişare toplantısında tartıştık. AK Parti ile muhalefet arasındaki fark ortaya çıkıyor. Biz kuyumcu hassasiyetiyle çalışıyoruz.
 
Tek parti döneminde cetvelle kriterler belirlendi. Şu anda o cetvelin bir kez daha devreye sokulduğunu görüyoruz MHP Genel Başkanı geometrik şekillerden bahsediyor. CHP Genel Başkanı cetvelle çizilmiş gibi kriterlerle cumhurbaşkanı adayı arıyor. Bu cetvel zihniyeti yüzünden Türkiye'de özgürlükler kısıtlandı.
 
CHP'nin genel müdürü, siyasi lideri olamaz.
 
Ey Kılıçdaroğlu, Gazi Mustafa Kemal'i hiç okumadın mı? Gazi Mustafa Kemal, hem cumhurbaşkanıydı hem CHP'nin genel başkanıydı. Milli Şefleri İnönü, hem cumhurbaşkanıydı hem CHP'nin genel başkanıydı.
 
Bunların nasıl bir cumhurbaşkanı istediklerini biz biliyoruz. Tarihte örnekleri var.
 
Muhalefet damı akmayan bir çatı aramaya devam etsin.
 
Mileltin seçtiği bir cumhurbaşkanı ile, Türkiye çok daha yüksek seviyeye ulaşır. Milletin bize çizdiği roatada yürümeye devam edeceğiz.