Türkiye
Giriş Tarihi : 07-11-2012 18:22   Güncelleme : 07-11-2012 18:22

Bir Kere yapabildiysek yine yapabiliriz

Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Zaman Gazetesi Ekonomi Yazarı Prof. Dr. İbrahim Öztürk Canik Başarı Üniversitesi Öğrencilerine ‘’Küresel kriz Sonrasında Yeni Bir Dünya Kurulurken Türkiye ve Konumu’’ konulu konferans verdi.

Bir Kere yapabildiysek yine yapabiliriz
 
Canik Başarı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yunus Bekdemir, Canik Başarı Üniversitesi Genel Sekreteri Abdulvahap Özer, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof Dr. Osman Demir ve çok sayıda öğrencinin dinlediği konferans Canik Başarı Üniversitesi konferans salonunda gerçekleşti.

Canik Başarı Üniversitesine bir buçuk yıl önce geldiğini o zaman üniversitenin maketini gördüğünü ve o maketten burası oluşacak mı diye düşündüğünü söyleyerek konuşmasına başlayan Prof. Dr. İbrahim Öztürk, “Ama bugün üniversiteyi görünce şaşırdım müthiş bir performans gösterilmiş muhteşem bir manzara, muhteşem bir hava ve iklim gerçekten çok şaşırdım ve imrendim. İstanbul’da böyle bir üniversite yok, genellikle vakıf üniversiteleri sokak arasındaki binalardan oluşuyor ama Canik Başarı Üniversitesi tam bir kampüs üniversitesi bu eseri ortaya çıkaranların ellerine sağlık. Ben bile acaba pılımı pırtımı toplasam da bu üniversitede çalışsam mı diye düşündüm sevgili öğrenciler bu üniversitenin kıymetini bilin” dedi.

Prof. Öztürk, dünya ekonomisinde çok önemli bir kırılma yaşandığını, 2009 yılındaki krize farklı bir gözle bakmak gerektiğini, bu kriz yeni bir dünyanın kuruluşunu etkileyen katalizör etkisi yaptığını düşündüğünü söyleyerek, “Zaten bir dönem, çağ kapanıyordu kriz yüzünden hızlanmış oldu. Zaten olacak bir süreç kendiliğinden hızlanmış oldu. Şuanda Türkiye’nin 2023 konumlanması var, daha sonra 2071 konumlanması olacak. Ülke olarak 100 yıllık 500 yıllık ve 1000 yıllık hayalleri olan bir duruşa sahip olmamız gerekiyor. Bin yıllık hayali olmayan medeniyetlerin geleceği olamaz” şeklinde konuştu.

Batının bugün beş yüz yıllık yükselişle geldiği yere nasıl ve hangi süreçlerden  geldiğini anlatan Öztürk, “Batı ekonomik rekabeti koruyarak durgunluğu ataleti verimsizliği yok etmiştir. Rekabet güzeldir ama yıkıcı rekabet kötüdür. Denetimsiz ve kontrolsüz rekabet kötüdür, eşit koşullarda liyakate dayanan geliştirici rekabet güzeldir, hayatın özüdür rekabetten kaçmamak gerekir. Ülke olarak  adil rekabet ortamını düzenlememiz gerekir. Modern bilimi, tıp bilimine, teknolojiye, hayatın her alanına uygulanması yine batının yükselişinin temel dinamiğidir” diye konuştu.

Türkiye’nin 2012 yılında otomobil üretimi için bir babayiğit aradığını halbuki konvansiyon otomobil çağının 1990’larda bitmiş olduğunun altını çizen Öztürk, “Otomobilde yeni bir devran açılıyor o devran elektrikli otomobildir. Eğer Türkiye bu geçişi yapamazsa şu anda ülkemizde büyük otomobil firmalarına yaptığımız tedarikçilik kullanışsız ve atıl olacak, binlerce kişi işinden olacaktır. Fakat Türkiye,  avantajlı demografik yapısı ile bu topraklarda, bu coğrafyada,  Dünya’nın geleceğini tarihi ve mirası ile yeniden şekillendirecektir. Başkaları için çok geçerli olmayabilir ama bizim ülkemiz için tarih ve miras çok önemlidir bir millet geçmişte bir şeyler yapabilmişse bir daha yapabilir bu kabiliyet, bu kumaş, bu maya varsa bunu bir daha gerçekleştirebilir’’.dedi
 
 
 
adminadmin