Yazısında Bostancı’ya hitap eden Elönü, vicdanı olanları kabilecilikle suçlayan rektöre “sifonistlerle düet halindesin” diyerek tepkisini dile getirdi.
Elönü, köşe yazısında Gazze’de hayatını kaybeden on binlerce sivil için sessiz kalanları sert şekilde eleştirerek, rektörün yayınladığı mesajın “sifonistleri sevindiren mentollü bir açıklama” olduğunu ifade etti.
Söz konusu rektörün, İsrail'de askerlik yapmış bir şarkıcıya yönelik toplumsal tepkileri küçümsemesini eleştiren Elönü, “Poşetteki evlat parçalarına son kez babalık eden Gazzeli mazlumları bir kere anmamış kedersin” sözleriyle tepkinin merkezine oturdu.
Gazze konusunda gösterilen duyarsızlıkla birlikte, inanç değerlerine yönelik küçümseyici tutumları da hedef alan Elönü, yazısında “Bizim inandıklarımıza böğürene coşarız. Taş atana ekmek atarız ama inandıklarımızı taşlayanın da depremiyiz” ifadeleriyle sessiz kalmayacaklarının altını çizdi. İslam peygamberi Hz. Muhammed’in yaşadığı zulümlere göndermede bulunan Elönü, “Şimdi deseler ki Taif'te Peygamberimizi taşlıyorlar, o anda ne yapacaksan işte o kadar ümmetiz” diyerek, durdukları yeri vurguladı.
Yazının dikkat çeken bir diğer bölümü ise, Batılı değerleri kutsayan, yerli duruşu küçümseyen yaklaşımın hicvi oldu. Elönü, Avrupa merkezli karikatür yayınlarına da gönderme yaparak, “Ebu Cehil'in Leheb'in eteklerine bastığınız birinci hamur şerefsizlik kalitesindeki (!) istifra poşetini dergi diye satışa sundunuz” dedi.
Yazısının sonunda ise “Benim inandıklarıma sıçrarsan sana çamur olurum. Duvar örersen balyozun olurum. Ve benim inandıklarımla dalga geçerken püskürttüğün salya senin yağmurun olur” sözleriyle rektörün durduğu pozisyonun karşısında konumlandığını vurgulayan Elönü, susmayacaklarını ve Filistin için ses vermeye devam edeceklerini belirtti.
