https://www.akasyam.com/files/uploads/user/-d4b13d2375.png
Mehmet Nuri BİNGÖL

Ayasofya Fethi Ve Zincirler...

12-06-2020 12:56

   İstanbul'un fethini "geciktiren" şey bir zincirdi, Haliç girişine gerilmiş bir zincir; halkaları iri ve acayip kalınlıkta...

 

   Öyle ki Baltaoğlu Sülayman Bey komutasınca durdurulamayan Ceneviz donanmasını koruyarak, kuşatmaya dayanan Bizans'a lojistik desteğin devamını da sağlamıştı o zincirler...

 

   Yürek fetihleri'nin gecikme sebebi yine aynı keyfiyette bir zincirdir. Bedbaht nefislere nüfuz ederek onları "sigaya çekecek" nurani düşünce ve iradenin önüne gerilmiş zincirler daha şiddetlidir...

 

   Ya ülkemizin "take of" noktasına varmasını "geciktiren" İT ve CHF türevi çeşitli ihanet kaynakları?!

 

   Mazideki slogan da bu manadaydı. " Zincirler kırılsın, Ayasofya açılsın."

 

   İlk başta da nefis zincirleri elbet...

   *

   "Ben Büyük Doğu dergisine resmi olarak, vesikalı, kayıtlı olarak para yardımı yapamam. Çünkü benim özel kalem müdürüm bir mason, kabinemin yarısı da öyle... Bazı partili insanlar, eğer bana darbe olsa bayram yapacaklar. Cumhurbaşkanı ise bir başka cenahtan. İşte bu sebeplerden size şahsi paramdan vereceğim. Beni affedin ve arada bir aleyhime de yazın ki sizi benden bilmesinler..."

 

   Bu ifadeleri aktaran zat, BÜYÜK DOĞU çilekeşi Necip Fazıl Kısakürek. Ankara'ya derginin batmaması için vardıklarında üç gün bekletilip ancak gece yarısı hususi evine kabul edildiklerini der.

   *

   Çok müspet ve yol açıcı icraatı için -halk tabiriyle- "kelle koltukta" davranan Menderes, 10 yıllık iktidarı döneminde Ayasofya meselesini kim bilir nasıl engellemelerle- halledememişse, ak iktidar da 18 yıllık iktidarında - biraz da zaman bulamadığından, büyük gailelerden başını kaşıyamadığından- bu meseleyi -hep- ertelemek ZORUNDA KALMIŞTIR.

 

   Yoksa "Muhafazakar Demokrat" olduğunu deklare eden bir partinin, milletimizin kahir ekseriyetinin, yani MİLLİ İRADENİN 50 yıldan beri büyük bir arzuyla istediği bir meseleye kulak tıkaması siyasetin mantığına zıttır.

*

   Ayasofya; orijinal adıyla “Aya Sophia”...

 

   Binaya ilk kurulduğunda bu nam verilmiş. En meşhur manası “Kutsal Bilgelik” ya da “Kudsi Marifet”…

 

   Bizans İmparatoru I. Jüstinyen tarafından MS 532 – 537 yılları arasında İstanbul’un tarihi yarımadasındaki eski şehir merkezine inşa ettirilmiş.  Bazilika  planlı bir patrik katedrali  olan Ayasofya, 1453 yılında İstanbul’un “ İslambol” ya da “gülzar” olmasından  sonra, Fatih Sultan Mehmet tarafından camiye, hakiki mabet ya da “asliyetine” çevrilmiştir.

 

1934'ten beri ezana hasret şekilde ve “mahzun”ca, vakfiyedeki Fatih'in maksadı dışındaki kullanım için yaptığı bedduaya denk gelecek biçimde   müze hizmeti  veriyor.

 

   1453’de kilise camiye dönüştürüldükten sonra Osmanlı sultanı Fatih Sultan Mehmet’in gösterdiği hoşgorü ve dini hassasiyete bakın ki  mozaiklerinden insan figürleri ihtiva edenleri tahrip edilmemiş, etmeyenleri  ise olduğu gibi bırakılmıştır.  Fetih günü şükür namazı camiin içinde değil, bahçesinde kılınmıştır.

 

   Cami asliyetinden çıkarılıp müzeye inkılap ettirilirken  sıvaların bir kısmı kaldırılmış, mozaikler yine açığa  çıkarılmıştır. Günümüzde görülen Ayasofya binası aslında aynı yere üçüncü defa  inşa edilen kilise olduğundan Üçüncü Ayasofya olarak da bilinir. İlk iki kilise isyanlar sırasında yıkılmıştır. Döneminin en geniş kubbesi olan Ayasofya’nın merkezî kubbesi, Bizans döneminde birçok kez yıkılmış, Mimar Sinan’ın binaya istinat duvarlarını eklemesinden itibaren hiç çökmemiştir.

 

   Ecdadın harika vefasına bakın ki Latin’ler yani Papalık’ın idare ettiği ordular “Ayasofya”yı  iki defa yakıp yıkarken , “Selimiye”nin mimarı Sinan ise “istinad duvarları”nı ilave ederek üçüncü binanın da “zaman sel dolapları”nın darbesiyle yıkılmasına mani olmuştur. Bu bakımdan da bizim olan bir mabedin bizim olamayacağını savunan kimselere "bilim adamı" değil, filim adamıdır!

 

   Ayasofyanın maziden sada getiren muhteşem binasını ilk gördüğümde  on üçündeydim ve –o zamanki yapısıyla- orta okulu yeni bitirmiş, yurtdışında bulunan ailemin yanına gitmek için Anadolu’nun masum sahasından İstanbul vahasına düşmüştüm: yanımda refakatçimle elbet , babamın bir küçüğü amcam…

 

   Yüreğimde bin bir hissin desteklediğ malumatla asıl seyrim ise bir başka yaz günündeydi ve yanımda arkadaşım- kardeşim Müslüm.  Üniversite imtihanına Gaziantep’te girmiş, güzide  ülkemin çeşitli yerlerine uğrayıp oralardaki “nurani” mekan ve zatları ziyaretten sonra varmıştık Üstad’ın “ Dünya Cenneti şehir” buyurduğu mekana.

 

   Daha boğazın “suları kaynattığı”nı, Çamlıcada “göklerin derinliğinin yerde “olduğunu  bilmiyordum ama baş kısmında kufi yazıyla “besmele” levhasının bulunduğu – o vakitler; 12 eylül’de kaldırıldı galiba-  Boğaziçi Köprüsü’nden geçerken içimden geçenleri bugün gibi hatırlıyorum. “Keşke üniversiteyi bu şehirde okusaydım.”

 

   Bu hissi bir de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesini hasretle seyrederken yaşadım. Müslüm’ü misafir kaldığımız  “Kimyacı”da bırakıp tarihi yarımadayı yine yaya olarak gezme düşüncesindeydim. Geçen gün yine böyle yaya dolaşırken Müslüm bayağı sızlanınca şakacıktan, biraz alınmıştım galiba.

   "Bahar gelince ibibikler ötmeye başlar." hikmetince, Ayasofya Camii'ninn asliyetine iadesi resmen ve müspet olarak konuşulduğuna göre Bediüzzaman, Necip Fazıl ve Abdülhakim Arvasi'nin bu husustaki müjdesi hakikat sahasına çıkacak demektir. ELHAMDULİLLAHİ HAZA MİRRABİ FADLİ. ( Bu Rabbimin fazlındadır, hamd O'nadır.)

Neler Söylendi?

DİĞER YAZILARI Mahzun ve şevkli notlar... Size Mi Kaldı?.. Fedâkârlık, İsar Farkı Bid'akârlık ve Bahaneler Adını Ne Koyarsan Tevhid Meşalesi- 1 Wagner- çeçen ittifakı mı? "Dini vakıf" genci neye hazırlar? 28 Mayıs, 27 Mayıs'ın Rövanşıydı Medresetü’z-Zehra ve Ehl-İ Hak Mezhebinin Muhafazası D ö n g ü Müspet Müspet De Istılahi Manası Nedir! Allah kimseyi fahiş - sefil- etmesin! Zafer Sabırdadır ve Ağustos En Büyük Burhan Mucizeler-1 Her esma tecellisi resul’ün mucizesi gibidir.-ı Vatan-i aslimiz cennet mi, dünya mı! HİLÂL ve YILDIZ’IN "TEÂLİ" ETMESİ... Dünya, Dünya Dedikleri Vatan giderse ekmek bedava satılsa ne yazar! Ehli Sünnet Cemaati İtikadı Şerrin Harcını Karmak Fetö'nün b planı M(z)illet ittifakı + "muhakeme-i akliyeden noksan" dini darlar! Kafkaslara Konan Kartal Satır Arasını Okumak Yahut Saffı Evvele Düşmanlık Osmanlı ve Fiyat Ayarlaması Siyasetle İlgili Kimi Notlar-1 Dâvet Bahar Adır Bundan Geri Gönlü İhya Seferberliği Fetö'nün B Planı Encesi Temizlemek İçin Necisi Tahrik Etmek Akıl İşi Mi! Yaptığımız Yapacaklarımızın Teminatıdır Zilleti ve usa'cı fetöyü savunmak asyacılık mı! Minnet Almayışınız, Şimdi Kanaat Şeklinde Yaşanmalı Milletçe Bizde Melik Dahar Aslında Melik Zahir Tanpınar Ekolünden Romancımız Hüseyin Yılmaz Tiftiklenen Mazim Selmanı Pak Aynasında Kut Zaferi Parladı Ahmed-İ Hâni Birlik Meşalesi Haçlı Ve Emperyalist Zihniyetlerin Zulmettiği Milletler Neyle Kurtulur! Hain içerden olunca! Kuyruklu Yalan Ve Algıdan Medet Umanlar! Bilerek Veya Bilmeyerek Şerrin Harcına Kürek Sallayanlar Hüseyin Avni Ulaş, Said Nursi Ve Hürriyet-İ Hakiki İkiyüzlülüğün Alfabesi Bir Asimetrik Savaş Çeşidi Bir Asimetrik Savaş Çeşidi Aman Aman Aman, Teyakkuz! Zillet İttifakı Adayına Sorular! İmanları Diritme Hareketi İçin... İlimden İlhama Esintiler Gönlü İhya Seferberliği Olacağı Beklemek İman Ve Amel Yalel Sedaları veya Aksa Mescidi! Ramazanda bir tefekkür! Metnin Anahtar Kelimesi Külliyat'ı Anlamak Üzerine-2 Akif İslam Şairidir Yahut İstiklal Marşı Şairi İhlas, “Îsar” Münasebeti Eski Değil, Eskimez Said 28 Şubat'çı "Kafa" Bu Sefer de Erdoğan'ı Hedef Aldı Kavala Talebi Üzerine… Düşman Kime Saldırıyorsa…! Alma Mazlumun Ahını... Manevı “Seyyidlik” Resulullah Dāvasına Sahip Çıkmaktır Geç Bir Osmanlı Yazısı Tarihi Sevdiren Adam'a Rahmet Dileğiyle Külliyat'ı Anlamak Üzerine-2 Külliyatı Anlamak Üzerine-1 "Silik Söz”lerin Gezdiği Arena Zekânın Zekâtı Borcu Silmez; Mecazidir o... Asıl Ambargo Zihinlerde; O Kalktıysa Onlarcası Bile Hava Civadır Bize... Tek Derdi Dünya Olan Şebeke İnternet ve Sosyal Medyada Türkçenin Doğru Kullanımı Tepetaklaydı İçim... “Akibet Müttakilerin” ve “Kadere Teslim” Olanların Değil mi! Taklacı Kuş Olmak Kimi Vurur Önce! Duzah mı, Vicdan mı? Ehl-İ Hak Olan Sünnet İtikad Mezhebi Muvakkat İttifak ya da Tapu Dağıtmak! Bulut Ve Ördek Meseli Mitoman Siyasi Belki Mazur, Ya Taammüden Yapan! Van Yolundaki Han Kapısı” ya da Muzdarip İslam Alemi! Mutasavvufa ‘Felsefe Yapma Deme’ Hadsizliği! Bu Asrın Bir Mücahidi: Fırıncı Ağabey Türkmenem! İpin Ucunu Verdiysen Geçmiş Olsun! Belirsiz Bırakmak da Bir Aleniyettir! Eyüp Otman Ağabey Dünya Dedikleri Acayip Yer Layt Laikratos, Artan Sekülerizm! Navteks Bir Ara Formül Asıl Hedef MEB Çığlığı Afakta Yankılanmayan Yazar” Olur Mu! Çay Deyip Geçmeyin Yine İspanyol Siyaseti veya İstanbul Sözleşmesi Osmanlı'nın Töresi Sünnetin ta Kendisidir! Doğruyu Her Yerde Dememek Ama Hangi Makamda? Sarp Ufukların Hikâyesi Nur’ların Ahirzamandaki Makamı ve Bütünlük... 15 Temmuz'da Bize Kefen mi Biçmek! Meydandayız, Gel de Biç! Düşünme Özgürlüğüne Set Haline Dönüşmüş Bir Kanun: 5816 Ayasofya Davası İçin Her Nakil Seslendirildi de... İbibikler Öttüğünde Ordayım! İhlas, Hal-i Alem Siyaseti Ve "Siyaset-i İslamiye" Hakiki Meşveret! CHP'nin Hali Pür-Melali Ve Tir Tir Titremek! Said Molla, Şeyh Said Ve Molla Said Bediüzzaman Bir Mi! Ver Elini Türkmeneli Sünnet İtikadında Mehdi Bay - Ram Düşünceleri... Suriye Yahut Diyar-I Şam Korona Sürecinde İslam! Her Zamanın Pakraduni'si Aya Sophia Mı, Mahzun Mabed Mi? Fatih'in Bedduasından Ne Kurtuluş Ne Zaman! Nefsi Yenmek Ve Koronayı Yenmek. Hangisi Zor! Sait Molla, Molla Said Farkı Nâbî'yi Nabi Eden Hüsn-ü Nazar... Ne Çektikse Kamal'lardan... Vatanı Sevmek... “İstiklâlden İstikbâle” Deneme Eseriyle “Efendi Bey” Romanı “İstiklâlden İstikbâle” Deneme Eseriyle “Efendi Bey” Romanı Enbiya Şehri Urfa Ama Diyarbakır Şehr-i Ashab! Halilullah (As.) Baltanın Sapı... Keşke Haklı Çıkmasaydık... Fasl-I Paşa “Hikmet-İ Kudsiye” İle Felsefe Hikmeti Münazarası Doğubayezıd Hâni Elif Öğretmen Ve Romancı Hüseyin Yılmaz! Fikir Cüceliği! Tarih; Gerçek Aynası! Yol Açıcılar- Yol Kapatıcılar İdilhan, İlhanlı Ve El-Megiddo Ovası!.. “Hakikatı dışlamış kimselerle tevhidi toplum inşa edilemez.” " Erkeğe karı libası yakışmaz" veya "kendi yürüyüşünü terk etti..." meselesi... Göbeklitepe Diye Bir Yer Kimlere? Yokuşta Yürüyenler ( Bir Emek Hülasası) "Şura-yı Hakiki" Veya "Meşveret-i Şer'iyye" Yeni FETÖLERİ “Önlemek” İçin… -2 Medeniyet dediğin tek dişi savunan kimler?.. Yeni FETÖ’lerin önünü almak... Mehdi İttihad-I İslam Ordularının Başkomutanı Züğürtlük Gazeli Akasya -1 Manevi “Seyyidlik”, Resululah (Asm)Nin Dāvasına sahip çıkmaktır! Üfürükten teyyare kripto vazife! Fedakârlığa Farklı Bir Bakış Kısır döngü yahut "fasit tevilat"