https://www.akasyam.com/files/uploads/user/-d4b13d2375.png
Mehmet Nuri BİNGÖL

İbibikler Öttüğünde Ordayım!

06-07-2020 13:21

     Bahar mevsimi malum katarına renk renk, desen desen, toy ve şenlik çiçeklerini; kırlarda, sahra ve yaylalarda uçuşan irili ufaklı böcek, böcekçik; kuzulayan “en’am” ve vahşi hayvan yavrularını doldurarak gelmiş, her vakit, her zemin ve canlı cansız her masnuya selam durmuştu.

     Genç ulak kan ter içindeki atını mahmuzlayarak bir sonraki konak yerindeki “hangah”a ulaşmaya çalışırken, bir yandan da çevreyi gözlüyor, dinliyor, hatta kokluyordu.

     Bir yandan atını mahmuzlarken bir yandan da düşündü. Geniş ve debiliydi dere. Meriç ile kavuşmaya can atan minik akıntılarının oyduğu kıyılarında oturup azığını yese ve dinlense ne iyi olurdu, ama ah zaman, ah vazife…

     Bir an önce Edirne’ye varmalı, oranın muhafazasına memur Şehzade Bayezıd’ı hadiseden haberdar etmeliydi.

     Aniden hatırladı. Güneşin, ikindideki menziline ulaşmaya ramak vardı ve kendisi öğleyi kılmamıştı daha. En iyisi, en büyük vazifeyi yapmak için diğer mecazi vazifelere ara vermekti.

     “Tevekkeltü ’Alalah” diye mırılandı.

      Zaten hangaha ulaşması için mesafe pek azalmıştı. Güneşin bulunduğu sema kısmına göz attı; öğleyi kaçırması kati gibiydi. O yüzden mola vermeli; hem Rabb’ine borcunu eda etmeli, hem Allah ne verdiyse bir şeyler atıştırmalıydı.İbibik ötüşleriyle örülen gürgen, meşe, abanoz, akasya dallarıyla örtük yemyeşil alemde vefadar atı da, kendisi de azıcık soluklanmalıydı.

     Düşündüğünü hayat sahnesine mevzilendirdi hemen. Türlü nebatların, otçukların baharda cömertçe sergilendiği ve sunulduğu eğimli araziden çaya doğru indi.   Abdestini tazeleyip öğleyi seferi olarak kılan Ulak Hasan birkaç lokma yedikten sonra, hangahta değiştireceği atına atladığı gibi cepkeninin kollarını geriye atarak tekrar yola çıktı.

     “Edirne’ye akşama varmadan ulaşmalıyım…” diye düşünürken, hadisenin koca bir “Devlet-i Aliye-i İslamiye” ( Osmanlı'nın orijinal adı) için korkulmayacak seviyede olduğu fikriyle rahatlasa da, diğer yandan “Fitne küfürden eşeddir.” Ayeti gereğince tedbirli olmanın gerekten öte azim bir şart olduğunda karar kıldı.

 

***

 

     Hangahın inşa tarihi pek eski değildi. Cennetmekan Sultan Fatih’ten sonra tahta oturan Bayezıd-ı Veli zamanından kalmaydı.

     Meriç Nehri’ne ulaşan “Kire” suyunun kenarına mütevazi bir dost yüzünü hatırlatırcasına hazırlanmıştı. Sadece misafirleri ağırlamak değil, aynı zamanda sefer vakitlerinde askere moral vermek, İstanbul ve Edirne’ye yollanılan ulakların at ve erzak ihtyaçlarını gidermek maksadıyla da inşa edilmişti...

     Hangahın işletmesi uhdesine verilmiş Musa Çelebi babacan bir kişiliğe sahipti. Gelenlerin bedi ve manevi ihtiyaçlarını gidirmek, onları huzurla doldurmak için çevrenin tertip ve düzenine de büyük ehemmiyet veriyordu.

     Ulak Hasan Edirne tarafına meyletmiş güneşi, atını ılgar ettirerek kovalarken, son mola yeri olduğunu iyi bildiği – çünkü bu yoldan defalarca geçmişti- konak yerinin etrafında Musa Çelebi tarafından hususi bir ihtimamla yetiştirilen –yetiştirilmesine ön ayak olunan- fırdolayı ağaç kümesini görünce atını rahvana aldı, gönlü bir bahar sabahı gibi açıldı. Orada da ibibik değil, cırcır sesleri duydu en kesif biçimde...

     Güneş, batı ufkuna selam vermesinden tatlı bir turuncuya kavuşmuştu. Anaşılan geceden önce varamayacaktı mahalli maksuduna.  

     Gökler sabahki gibi tamaman bulutsuz ve pürüzsüz  mavi atlas görünüşünde değildi hem; daha önce fark ettiği birkaç bulut parçacığı an an irileşiyor, durmadan renk değiştiriyor, kül rengileşiyordu.

     “Kırkikindi” yağmurlarından birine yakalmayı hiç istemezdi. Zira zemindeki çamur bataklıkla kolkola girerek hızını yavaşlatırdı sonra...

     Eğer yağmura konak yerinde iken yakalanırsa en iyisi dinmesini beklemek olacaktı. Aslında orada fazla kalmaya niyeti yoktu ama; at değiştirip karnını doyurmaya bile bakmadan ikindiyi kılarak yola koyulmaktı asıl niyeti. Şehzade Beyazıd’a vereceği haber hem “Devlet-i Aliye-i İslamiye”nin ( Osmanlı'nın) geleceği ve birliği, hem de İslam’ın ittihadı noktasından mühimdi.

     Gerçi “fitne ü fücur” hareketi Anadolu’yu yıllarca kasıp kavuran Celali şakisinin isyanı kadar geniş muhtevalı ve Fars diyarının “Şiilik” bahanesiyle Anadolu’yu ve Musul, Bağdat, Irak, Halep, Şam vilayetlerini sarsacak kadar şümullu değildi, ama “Devlet-i Aliye”nin Avrupa’nın göbeğine ulaşmasına mani olması bir yana, Roma’ya giden yolu açıcı fetihlerinin önünü alacak bir gelişmeydi; dış sınırlarını, serhadlarını Nemçe, Macar, Alman ve Avusturya kuvvetlerince tırtıklanmasını netice verecek kadar vahimdi.

     Büyüklerinden dinlediği II. Bayezıd devrindeki “Cem Sultan” hadisesi gibi Osmanlı’nın elini ve dilini bağlayacak kadar mide bulandırdırıcı bir sineği andırmıyordu.

     "Haçlı marı" Bizans'ın çökmesiyle umudunu ihtilaf çıkarmada bulmuş, Kanuni'nin öldürttüğü Mustafa'nın aslında ölmeyip, saklandığı yerden çıkarak SELANİK taraflarında bir " Devlet-i Bektaşiye" ( Gerçekte kızılbaş)   kurmak için harekete GEÇİRİLDİĞİ şeklinde müessir ve müessif bir havadisti!

Neler Söylendi?

DİĞER YAZILARI Mahzun ve şevkli notlar... Size Mi Kaldı?.. Fedâkârlık, İsar Farkı Bid'akârlık ve Bahaneler Adını Ne Koyarsan Tevhid Meşalesi- 1 Wagner- çeçen ittifakı mı? "Dini vakıf" genci neye hazırlar? 28 Mayıs, 27 Mayıs'ın Rövanşıydı Medresetü’z-Zehra ve Ehl-İ Hak Mezhebinin Muhafazası D ö n g ü Müspet Müspet De Istılahi Manası Nedir! Allah kimseyi fahiş - sefil- etmesin! Zafer Sabırdadır ve Ağustos En Büyük Burhan Mucizeler-1 Her esma tecellisi resul’ün mucizesi gibidir.-ı Vatan-i aslimiz cennet mi, dünya mı! HİLÂL ve YILDIZ’IN "TEÂLİ" ETMESİ... Dünya, Dünya Dedikleri Vatan giderse ekmek bedava satılsa ne yazar! Ehli Sünnet Cemaati İtikadı Şerrin Harcını Karmak Fetö'nün b planı M(z)illet ittifakı + "muhakeme-i akliyeden noksan" dini darlar! Kafkaslara Konan Kartal Satır Arasını Okumak Yahut Saffı Evvele Düşmanlık Osmanlı ve Fiyat Ayarlaması Siyasetle İlgili Kimi Notlar-1 Dâvet Bahar Adır Bundan Geri Gönlü İhya Seferberliği Fetö'nün B Planı Encesi Temizlemek İçin Necisi Tahrik Etmek Akıl İşi Mi! Yaptığımız Yapacaklarımızın Teminatıdır Zilleti ve usa'cı fetöyü savunmak asyacılık mı! Minnet Almayışınız, Şimdi Kanaat Şeklinde Yaşanmalı Milletçe Bizde Melik Dahar Aslında Melik Zahir Tanpınar Ekolünden Romancımız Hüseyin Yılmaz Tiftiklenen Mazim Selmanı Pak Aynasında Kut Zaferi Parladı Ahmed-İ Hâni Birlik Meşalesi Haçlı Ve Emperyalist Zihniyetlerin Zulmettiği Milletler Neyle Kurtulur! Hain içerden olunca! Kuyruklu Yalan Ve Algıdan Medet Umanlar! Bilerek Veya Bilmeyerek Şerrin Harcına Kürek Sallayanlar Hüseyin Avni Ulaş, Said Nursi Ve Hürriyet-İ Hakiki İkiyüzlülüğün Alfabesi Bir Asimetrik Savaş Çeşidi Bir Asimetrik Savaş Çeşidi Aman Aman Aman, Teyakkuz! Zillet İttifakı Adayına Sorular! İmanları Diritme Hareketi İçin... İlimden İlhama Esintiler Gönlü İhya Seferberliği Olacağı Beklemek İman Ve Amel Yalel Sedaları veya Aksa Mescidi! Ramazanda bir tefekkür! Metnin Anahtar Kelimesi Külliyat'ı Anlamak Üzerine-2 Akif İslam Şairidir Yahut İstiklal Marşı Şairi İhlas, “Îsar” Münasebeti Eski Değil, Eskimez Said 28 Şubat'çı "Kafa" Bu Sefer de Erdoğan'ı Hedef Aldı Kavala Talebi Üzerine… Düşman Kime Saldırıyorsa…! Alma Mazlumun Ahını... Manevı “Seyyidlik” Resulullah Dāvasına Sahip Çıkmaktır Geç Bir Osmanlı Yazısı Tarihi Sevdiren Adam'a Rahmet Dileğiyle Külliyat'ı Anlamak Üzerine-2 Külliyatı Anlamak Üzerine-1 "Silik Söz”lerin Gezdiği Arena Zekânın Zekâtı Borcu Silmez; Mecazidir o... Asıl Ambargo Zihinlerde; O Kalktıysa Onlarcası Bile Hava Civadır Bize... Tek Derdi Dünya Olan Şebeke İnternet ve Sosyal Medyada Türkçenin Doğru Kullanımı Tepetaklaydı İçim... “Akibet Müttakilerin” ve “Kadere Teslim” Olanların Değil mi! Taklacı Kuş Olmak Kimi Vurur Önce! Duzah mı, Vicdan mı? Ehl-İ Hak Olan Sünnet İtikad Mezhebi Muvakkat İttifak ya da Tapu Dağıtmak! Bulut Ve Ördek Meseli Mitoman Siyasi Belki Mazur, Ya Taammüden Yapan! Van Yolundaki Han Kapısı” ya da Muzdarip İslam Alemi! Mutasavvufa ‘Felsefe Yapma Deme’ Hadsizliği! Bu Asrın Bir Mücahidi: Fırıncı Ağabey Türkmenem! İpin Ucunu Verdiysen Geçmiş Olsun! Belirsiz Bırakmak da Bir Aleniyettir! Eyüp Otman Ağabey Dünya Dedikleri Acayip Yer Layt Laikratos, Artan Sekülerizm! Navteks Bir Ara Formül Asıl Hedef MEB Çığlığı Afakta Yankılanmayan Yazar” Olur Mu! Çay Deyip Geçmeyin Yine İspanyol Siyaseti veya İstanbul Sözleşmesi Osmanlı'nın Töresi Sünnetin ta Kendisidir! Doğruyu Her Yerde Dememek Ama Hangi Makamda? Sarp Ufukların Hikâyesi Nur’ların Ahirzamandaki Makamı ve Bütünlük... 15 Temmuz'da Bize Kefen mi Biçmek! Meydandayız, Gel de Biç! Düşünme Özgürlüğüne Set Haline Dönüşmüş Bir Kanun: 5816 Ayasofya Davası İçin Her Nakil Seslendirildi de... İhlas, Hal-i Alem Siyaseti Ve "Siyaset-i İslamiye" Hakiki Meşveret! CHP'nin Hali Pür-Melali Ve Tir Tir Titremek! Said Molla, Şeyh Said Ve Molla Said Bediüzzaman Bir Mi! Ayasofya Fethi Ve Zincirler... Ver Elini Türkmeneli Sünnet İtikadında Mehdi Bay - Ram Düşünceleri... Suriye Yahut Diyar-I Şam Korona Sürecinde İslam! Her Zamanın Pakraduni'si Aya Sophia Mı, Mahzun Mabed Mi? Fatih'in Bedduasından Ne Kurtuluş Ne Zaman! Nefsi Yenmek Ve Koronayı Yenmek. Hangisi Zor! Sait Molla, Molla Said Farkı Nâbî'yi Nabi Eden Hüsn-ü Nazar... Ne Çektikse Kamal'lardan... Vatanı Sevmek... “İstiklâlden İstikbâle” Deneme Eseriyle “Efendi Bey” Romanı “İstiklâlden İstikbâle” Deneme Eseriyle “Efendi Bey” Romanı Enbiya Şehri Urfa Ama Diyarbakır Şehr-i Ashab! Halilullah (As.) Baltanın Sapı... Keşke Haklı Çıkmasaydık... Fasl-I Paşa “Hikmet-İ Kudsiye” İle Felsefe Hikmeti Münazarası Doğubayezıd Hâni Elif Öğretmen Ve Romancı Hüseyin Yılmaz! Fikir Cüceliği! Tarih; Gerçek Aynası! Yol Açıcılar- Yol Kapatıcılar İdilhan, İlhanlı Ve El-Megiddo Ovası!.. “Hakikatı dışlamış kimselerle tevhidi toplum inşa edilemez.” " Erkeğe karı libası yakışmaz" veya "kendi yürüyüşünü terk etti..." meselesi... Göbeklitepe Diye Bir Yer Kimlere? Yokuşta Yürüyenler ( Bir Emek Hülasası) "Şura-yı Hakiki" Veya "Meşveret-i Şer'iyye" Yeni FETÖLERİ “Önlemek” İçin… -2 Medeniyet dediğin tek dişi savunan kimler?.. Yeni FETÖ’lerin önünü almak... Mehdi İttihad-I İslam Ordularının Başkomutanı Züğürtlük Gazeli Akasya -1 Manevi “Seyyidlik”, Resululah (Asm)Nin Dāvasına sahip çıkmaktır! Üfürükten teyyare kripto vazife! Fedakârlığa Farklı Bir Bakış Kısır döngü yahut "fasit tevilat"