https://www.akasyam.com/files/uploads/user/-15e34aaf99.png
Ümit Zeynep KAYABAŞ

Çalışan kadın sorunu ve aile…

30-08-2019 09:14

“Çocuğum sana yalvarıyorum/Ellerin çirkinleşmeden dua et…”

Yapıcı, onarıcı, tamamlayıcı vasıfları ilke edinmenin yolu, nezaket ve anlayıştır. Aile bu üslubu benimsediğinde, denge haritası oluşur. İnsan olmanın öz çekirdeği olan sabır ve merhamet duygusu mutluluğun kapısıdır. Aile kendi içinde oluşturduğu bu spesifik bağı koruyamazsa, dışarıdaki ses ile boğuşma başlar. Kültürel uyumu öğelere ayırarak, değer odaklı çizgide, sağlıklı çocuklar yetiştirmeyi gaye edinen aile, problemsizdir.

Evlilikten masal dünyası bekleyenler, huzuru içlerinde inşa edemeyenler, evliliğin aşk seremonisi içinde geçeceği yalanına inanırlar. Filmlerdeki romantizm, kitaplardaki aşk sayfaları aile hayatını kelebekli, pembemsi bir cam fanus olduğunu dikte ediyor olması, duygu sağanağına kaptırıyor gençleri. İçine girince, rüya âlemi sona erince, hayal kırıklığı yaşanması normaldir. İnsan gerçeğini, kendinden sakladığında, iki defa mutsuz olur. Hayatı anlamanın yolu, olduğu gibi kabul ediştir. Hedefi olan insan, ortak paydada buluşur ve bir yuva kurar. Hep bir fazlasını arzulayanlar, her şeyden eksik kalırlar. Aile fertleri insanlığa nasıl bir katkım olabilir sorusu ile tamamladığında iç eğitimini, toplumsal sorunlar ortadan kalkar. İnsan oluşun hayati noktası, insanlığın her sahasına karşı ‘göz tokluğudur.’ Ruhu aç olanlar, Zevk yörüngesinde yanlışın hamallığını yaptıkları için, tatminsiz bir o kadar da egoyu beslemek uğruna tutarsız ve onursuzdurlar. Sanayileşme ile başlayan kültürel devrim, Türk aile yapısına olumsuz bir pranga, deri değiştirme, başkalaşım, gibi bir devinim süreci başlatmıştır. Zayıf insanlığın taramasını, din üzerinden yapan sanat ve medya dünyası, tragedya safında sabitlenmiş, depolanmış bir hissiyat külliyesinde sakat kalmayı tercih etmiştir. Hakikat sapması yaşayanların omzuna değmeyen mutluluk şalı, daim aranır bir meta olmuştur. Sinemaya uyarlanan ‘Karılar Koğuşu’ Türk aile yapısını tek taraflı analiz etmiş, gelenekten beslenen dini yaşantının aksaklıklarını, din ve ahlak sorunu olarak işlemiştir. Murat karakterine melekimsi bir hava verilmesi de ütopyadır. Aileyi ekrana taşıyan bu tarz filmler, bugün neden tek taraflı tema diye sorgulatıyor. Kadının yarasını saran sistem, kadına yarası ile yaşamasını öğretmiştir. Yaklaşık on beş yıldır kadın ve aile üzerinde çalışmalar yapıyorum. Bazı hikâyeler insanlık bu kadar mı alçalır dedirttiriyor. Maaş kartına el koyan eş yüzünden, çantasında simit parası olmayan eğitimci bir dostumdan, çalışan kadın dünyasındaki çaresizlikleri dinlemiştim. Kadın çalışıyor, kazanıyor ama erkek ya annesinin ya da eşinin çalıştığı parayı harcıyor. Vermediği takdirde de şiddet gösteriyor. Kadın hakları, çalışan kadınlarının dramını sahneye daha etkili ve çözüm odaklı olarak taşımalı. Çalışan bir aile ile yaptığımız yolculukta, çocuk ağlayınca eşinin ‘Sustur şu çocuğu’ deyişi hiç gitmiyor aklımdan. Çocuk sesine tahammül edemeyen babaların dünyası meşhurdur. Bugünün penceresine, Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın şu dizlerini bırakıyorum: “Çocuğum sana yalvarıyorum/Ellerin çirkinleşmeden dua et…” Duaya emanetsiniz. Selamlar.

Ümit Zeynep KAYABAŞ

Neler Söylendi?

DİĞER YAZILARI Güven Zor Bir Duygudur… Sabır Sanatı! Dijital Çağda Edep… Sanat Günlükleri ve Sezai Karakoç… Müslüman’da Adalet… Tarımda problemler ve toprak disiplini… Bir duruşu olmalı iyiliğin de… Nafaka mağdurları, şiddet ve aile… Doyumsuzluk Şehveti… Vicdan Ve İsraf Kadına şiddet, ahlak ve adalet zayıflığıdır! Kültürde Çürüme, Moda İle Tükenme… Sevginin samimiyeti ve mutluluk… Erkek Ve Kadın Üstünlüğü İle Yıkılan, Parçalanan Aileler… Ahlaki paradoks Müslüman’ın Ego İle İmtihanı İstanbul Ve Adalet… Aile Birliğini Bozan Medya Ve Boşanmalar… Üretemiyoruz, Birbirimizi Suçluyoruz Ve Yalnızlaşıyoruz… Kendini hesaba çeken insan ve “Çağrı” Şehir Ve İnsanca Yaşama Sanatı… Harem-i Şerif’te selfie ve tüketim… Huzuru nasıl tüketiyoruz! Paris’i selamlayan kitaplar… Şehir Kimliği Ve Aile… Toprak huzuru ve tarımda çöküş… Nerede o eski dostluklar mı diyoruz… Avrupa’da Müslüman Aileler, Kadınlar Ve Çocuklar… Başörtüsü Ve Medeniyet… Gençler Kültüründen Kopmuyor, Koparılıyor… Nokta kadar menfaat için, virgül kadar eğilme! Televizyon Dizilerinin Aileye Etkisi… Sosyal Medya Çılgınlığı… Hayaller Ve Gerçekler… Anne, Kadın Ve Şiddet… Gençlik, Bizler Ve Doğruluk… Ramazan’da yardım kolisi geleneği ve belediyeler İnternet, mahremiyet ve gençlik! Arayış İçinde Olan İnsan Halleri… Erguvan, Diriliş Ve İstanbul İç yolculuğumuz Anne Rızası, Umut Kin ve öfke; Kalbin Hesaplaşması Paris’te şiir ve şiir ne istiyor? İyilik Tutulması Ve Azalan Bereket Gençler Anlaşılmak İstiyor -Yarının Türkiye’si- Vefasızlık, Toplum Güvensizliği -Robotlaşma- Dostluk, Kalp Huzuru Ve Duyguların Bedeli Sevginin Estetiği Toplum Huzuru Ve Güven… İnsani Değerler Tablosu -Haz- Mutluluk Tanımımız Yanlış Aile Kültürü Ve Huzur Kültürde Şaire Bir Parantez Anlama Biçimleriyle Yüzleşmek İnsanlık Kaybı Ve Umut Sarı Yeleklilerin Protestosu Sarı yeleklilerin dinmeyen tansiyonu! ​Sevginin dili paylaştıkça anlaşılır! Bobigny Müslüman Mezarlığı Yarına Samimiyet Bırakmak Paris‘te Akşamüzeri… Çocukluğum Ve Necip Fazıl Vel asr’i Başlangıç Kaybediş – Bir Medeniyetin Durdurulması Vel Asr’i - İnsan - Diriliş… İnsanın İç Haritası –Denge- Değişirken Kirleniyoruz… Akif İnan’da sanatsal duruş: Şairin İç Haritası… Sait Faik ve Gerideki Adam