https://www.akasyam.com/files/uploads/user/-15e34aaf99.png
Ümit Zeynep KAYABAŞ

Nerede o eski dostluklar mı diyoruz…

19-07-2019 09:18

Bugünün penceresine, Refik Halit Karay’ın “Hülasa insan her şeye benzeyebilir; bazen insana bile” sözünü bırakıyorum. Dostluğun anahtarı, güvendir. Zor ama asil olan bu duyguyu bir kalbe yüklediğinizde, son nefese kadar orada misafir kalırsınız. Vefa adlı yolda ruhun, ruha temasıdır dostluk.

Hızlı yaşam kirliliği, menfaat cephesininim cazipliği, insanlık çizgisini silerek; yapmacık, arsız, onursuz bir kişiliğe yelken açtırır. Sahte dünyaların sahteliğini yaşatmak için, mücadele verenler öz benliğini yitirmiş, kendine sağır insanlardır. Oysa köklü bir dostluğun temelinde, temiz bir niyet vardır. Bu dostların muhabbeti ahirete kadar devam eder. Kalp, bir kalbe bağlandıysa o huzuru, ruhunda hissediyor ve yaşıyorsa, hiçbir güç o akışı engelleyemez. ’ Dost, onunla birlikteyken olduğun gibi görünebileceğin, ruhun gizlerini anlatabileceğin biridir. Onunla birlikteyken kendini korumaya gerek yoktur.’ Diyen Rousseau, insan, toplum ve hakikat çağrışımını etkili bir şekilde işlemiştir. Ruhların birbirinde olgunlaşması ile başlar manevi iklim. Teslimiyetin verdiği haz ile bütünleşen kalplere ikramdır, dostluk makamı… İbrahim, kalbini teslim ettiği aşkta, güven ile var oluşun hazzındadır. Ateşe atılırken Cebrail in yardımını kabul etmez. Ve Allah u Teâlâ İbrahim’e

Halilim ( dostum) diye hitap eder. İbrahim’ in titizliğini arıyor kalp dostlukta. Maddi âlemin her gün cezbedici güzellikleri ile kuşandığı, çıkar ilişkileri için, iyiliğin dahi kullanıldığı çağda; bir İbrahim dostluğu değiyorsa ruha, bu nimetim kıymeti bilinmeli. Bunu muhafaza için, dünya içinde bir dünya olmalı dostlar birbirine. Öfke, şüphe ve gurur ile dostluk tüketiliyorsa bu kalbin, kalbe eziyetinden başka bir şey değildir… Oysaki kalıcı değiliz yaşadığımız yerde. Buna rağmen bu hazzı neden sığdıramıyoruz ki ruha diye düşündük mü hiç. Bir enaniyet lafzına mı yama oluyor ruhumuz. Umudun yitirildiği, çevredeki herkesin ayağının kayması için uğraştığı, emeksiz makam ve rızık için, insanın birbirini harcadığı, vefa duygusunun yok olduğu bir zamanda dost; hep ümit ile senin yanındaysa, elini uzatıp düşmene izin vermiyorsa ‘lütfen o dostu bırakmayın.’ Sizden gitmesine izin vermeyin. Eski dostluğu eski huzuru arayan bizler, bazen derin iç çekişlerle, ah çocukluğum diyerek, o anlardaki masumiyet şeridini defalarca gözden geçiririz. Modern dünyada kendimizi hızlı tüketmek için o masumiyeti bile bile yok ettiğimizin farkında değiliz. Geriye kuru bir özlem kaldı insanlık halimize. Oysa dostluk duygusunun verdiği inançla büyüdük, olgunlaştık. Kentteki dostluk dünyamız; mahalle, komşuluk ve iş yeri uyumundan ibaret. Bu iletişimin adına dostluk diyoruz. Ötesi eskide kaldı çünkü. Bizi biz olduğumuz için seven, değer veren, yanımızda olan, evet nefesi paylaştığımız, gözlerimiz ile konuştuğumuz dostlarımız var mı yanımızda. Yoksa bulunduğumuz makam için etrafımızda pervane olan kalabalıklar mı var. Ve biz o kalabalığa aldanıp, mutluluk nutku veriyoruz. Bugünün penceresine, Refik Halid Karay’ın “Hülasa insan her şeye benzeyebilir; bazen insana bile” sözünü bırakıyorum. Dostluğa emanetsiniz. Selamlar.

Ümit Zeynep KAYABAŞ

Neler Söylendi?

DİĞER YAZILARI Güven Zor Bir Duygudur… Sabır Sanatı! Dijital Çağda Edep… Sanat Günlükleri ve Sezai Karakoç… Müslüman’da Adalet… Tarımda problemler ve toprak disiplini… Bir duruşu olmalı iyiliğin de… Nafaka mağdurları, şiddet ve aile… Doyumsuzluk Şehveti… Vicdan Ve İsraf Kadına şiddet, ahlak ve adalet zayıflığıdır! Kültürde Çürüme, Moda İle Tükenme… Sevginin samimiyeti ve mutluluk… Erkek Ve Kadın Üstünlüğü İle Yıkılan, Parçalanan Aileler… Ahlaki paradoks Müslüman’ın Ego İle İmtihanı İstanbul Ve Adalet… Aile Birliğini Bozan Medya Ve Boşanmalar… Üretemiyoruz, Birbirimizi Suçluyoruz Ve Yalnızlaşıyoruz… Kendini hesaba çeken insan ve “Çağrı” Şehir Ve İnsanca Yaşama Sanatı… Çalışan kadın sorunu ve aile… Harem-i Şerif’te selfie ve tüketim… Huzuru nasıl tüketiyoruz! Paris’i selamlayan kitaplar… Şehir Kimliği Ve Aile… Toprak huzuru ve tarımda çöküş… Avrupa’da Müslüman Aileler, Kadınlar Ve Çocuklar… Başörtüsü Ve Medeniyet… Gençler Kültüründen Kopmuyor, Koparılıyor… Nokta kadar menfaat için, virgül kadar eğilme! Televizyon Dizilerinin Aileye Etkisi… Sosyal Medya Çılgınlığı… Hayaller Ve Gerçekler… Anne, Kadın Ve Şiddet… Gençlik, Bizler Ve Doğruluk… Ramazan’da yardım kolisi geleneği ve belediyeler İnternet, mahremiyet ve gençlik! Arayış İçinde Olan İnsan Halleri… Erguvan, Diriliş Ve İstanbul İç yolculuğumuz Anne Rızası, Umut Kin ve öfke; Kalbin Hesaplaşması Paris’te şiir ve şiir ne istiyor? İyilik Tutulması Ve Azalan Bereket Gençler Anlaşılmak İstiyor -Yarının Türkiye’si- Vefasızlık, Toplum Güvensizliği -Robotlaşma- Dostluk, Kalp Huzuru Ve Duyguların Bedeli Sevginin Estetiği Toplum Huzuru Ve Güven… İnsani Değerler Tablosu -Haz- Mutluluk Tanımımız Yanlış Aile Kültürü Ve Huzur Kültürde Şaire Bir Parantez Anlama Biçimleriyle Yüzleşmek İnsanlık Kaybı Ve Umut Sarı Yeleklilerin Protestosu Sarı yeleklilerin dinmeyen tansiyonu! ​Sevginin dili paylaştıkça anlaşılır! Bobigny Müslüman Mezarlığı Yarına Samimiyet Bırakmak Paris‘te Akşamüzeri… Çocukluğum Ve Necip Fazıl Vel asr’i Başlangıç Kaybediş – Bir Medeniyetin Durdurulması Vel Asr’i - İnsan - Diriliş… İnsanın İç Haritası –Denge- Değişirken Kirleniyoruz… Akif İnan’da sanatsal duruş: Şairin İç Haritası… Sait Faik ve Gerideki Adam