Adaylık sürecinden itibaren adı sürekli Ak Parti Kadın Kolları Genel Başkanı ve Milletvekili Ayşe Keşir'e yakınlığı ile anılan Düzce Milletvekilimiz Sayın Ercan Öztürk'ün şimdilerde Düzce'ye kendi başına bir faydası olup olmayacağı, başka bir deyişle milletvekili seçildiği Düzce'nin işine yarayıp yaramayacağı kulislerde konuşuluyor.
Seçim sürecinde kendisiyle ilgili olarak ortaya atılan odacı, çaycı, şoför gibi geçmişte yaptığı işlerin gündeme getirilmesini şahsen hiç hoş karşılamamıştım.
Adı üstünde Türkiye Büyük Millet Meclisi. Orası bir halk meclisi, seçkinler meclisi değil. Milletin tüm kesimleri orada olmalı.
Eğer kendisi bizi temsil etme yeterliliğine ulaşabildiyse elbette geçmişte odacı da olabilir şoför de. Sonuçta milletin meclisindeki temsilcilerin halkın her katmanından gelmesi kadar doğal birşey olamaz.
Ancak Ercan Öztürk hakkında ileri sürülenler sadece şoförlük meselesiyle sınırlı değil. Kendisinin bir proje olduğunu ve Külliye'ye yakınlığı ile bilinen Ayşe Keşir'e olan sadakatı nedeniyle liyakata bakılmadan, torpille odacılık ve şoförlükten terfi ettirilerek Düzce Valiliği İl Sosyal Yardımlaşma Müdürlüğüne getirildiği yolunda dedikodular almış yürümüş.
İddialara göre sırf Ayşe Keşir tarafından seçildiği için bazı liyakat sahibi memurlar harcanıp kendisi koltuğa oturtulmuş.
Yine aynı iddialara göre İl Sosyal Yardımlaşma Müdürlüğü siyaseten önünü açmak için kendisine verilmiş. Bildiğiniz gibi, yüce devletimizin ihtiyaç sahiplerine destek olabilmek adına ayırdığı milyarlarca liralık bütçe İl ve İlçe Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Müdürlükleri ve buna bağlı vakıflar eliyle ulaştırılıyor. Dolayısıyla çok sayıda vatandaş buraların kapısını aşındırarak devletin şefkatli elini sırtlarında hissediyor. Böylelikle yardım etmek üzere kendisine büyük bir fırsat verilerek toplumun geniş kesimlerince tanınması sağlanmış, ardından milletvekiliğine namzet hale getirilmiş.
Yani göreviniz gereği devletin imkanlarını vatandaşa dağıtıp iyi insan yapılıp popülerlik kazanıyor, ardından milletvekili aday sırasına giriyorsunuz. En önemli özelliğiniz ise kudretli bir siyasetçi tarafından seçilmiş olmak.
Kendisi hakkında bana ulaşan bilgiler doğruysa Ercan Bey Düzce'nin kilidini açacak kadar halka kendisini tanıtma fırsatı bulacak bir mevkiye getirilmesindeki en önemli etken Sayın Milletvekilimiz Ayşe Keşir'e olan mesleki ve siyasi sadakatıymış.
Elbette sadakat önemli ancak sadakat liyakatin yerini almamalı. Eğer sadece sadakat ile yola çıkarsak Türkiye Cumhuriyeti; kabilelerin, dayıbaşıların elinde kalır. Bu tür zihniyetler yüzünden heryıl binlerce gencimiz torpili olmadığı için yurtdışına gitmek zorunda kalıyor.
Ercan Bey gerçekten de söylendiği gibi yaptığı görevlere sadakati sayesinde ve sırf Ayşe Hanım'ın gözüne girdiği için getirilmişse , durumun Ak Partinin kuruluş felsefesine hiç uygun olmadığını düşünüyorum.
Bu şekilde yapılacak devlet hizmetinden de fayda gelmez. Bilakis böylelikle oturulan makamların topluma fayda yerine zarar getireceği dahi düşünülebilir. Hatta böyle bir görüntünün Ak Parti'nin yanısıra Milletvekilimiz Sayın Ayşe Keşir'e de yarardan çok zarar vereceği açıktır.
Düzce Milletvekilimiz Sayın Ercan Öztürk hakkında şimdilerde ortaya atılan bir başka önemli iddia ise; kendisinin vekilliği süresince Sayın Ayşe Keşir 'in iş takipçiliğinden öteye geçemeyeceği !
Hatta Sayın Öztürk 'e Keşir tarafından "Ankara'da çok yoğun çalışıyorum, sen Düzce'de kalarak halkın içinde ol, ne var ne yok bana ulaştır, ben buradan gerekeni yaparım mecliste toplantı olunca Ankara'ya gelirsin" dediği yolunda şehir efsaneleri dolaşıyor. Öztürk'ün bu nedenle evini Ankara'ya taşımayacağı söyleniyor. Daha doğrusu kendisine Ankara'ya taşınmaması rica edilmiş.
Ercan Bey'i pek tanımıyorum, birkaç defa görmüşlüğüm var. Çok kibar, sevecen, yardımsever biri olduğu yönünde izlenim edinmiştim. Milletvekilliği konusunda birşey söyleyemem, zaman içinde göreceğiz. Eğer denildiği gibi müstakil bir şekilde vekillik yapmak yerine Ayşe Hanım'ın posta memuru gibi davranacaksa, yani bölgesindeki sorunları Ayşe Hanım'a iletip onun direktifleri doğrultusunda, onun organize ettiği şekilde iş çözmeye çalışacaksa, bir danışman veya taşerondan öteye geçemez. Kendisini vekil olarak Düzce'ye kabul ettiremez.
Zaman herşeyin ilacı. Kimileri koca yürekleriyle tarihe geçer, ismini siyaset meydanına altın harflerle yazdırır, kimileri de hiçbir iz bırakmadan geçip gider.
Nice vekiller nice bakanlar, nice siyasetçiler gördü bu millet. Herkes kendince layık olduğu yeri buldu.