https://www.akasyam.com/files/uploads/user/-7521264895.png
Özhan KIZILTAN

Mason Localarında Pireler Berber Develer Tellal Olmuş

28-05-2019 14:47

Remzi Sanver ve Ömer Köker dönemi Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Derneği’nin bronz yıllarına denk gelir. Asım Akin’in 2006 yılında kurdurduğu komisyon ve ardından gelen yolsuzluk tartışmalarının basına sızdırılması, Büyük Kurul üyelerinin birbiriyle mahkemelik olması, ardından Kaya Paşakay’ın dernek üyeliğinden ihracı, masonluğun çöküş yıllarını başlatmıştı. Bu tartışmalardan sonra localar bir daha toparlanamadı. Diş macununun tüpten çıkmasına benzer, dönüşü olmayan karanlık bir sürece giren H.K.E.M.D ‘ye bağlı olan mason locaları, bu dönemden sonra bitme noktasına geldi. İki kulağına küpe takanlardan, sofralarda birayı şişeden içen papyonlu üyelerden tutun da, yediği yemeğin tabakta kalan son lokmasını sosyal medyadan paylaşan Büyük Üstat’a kadar her cins adam masonluğun bronz yıllarında kendini fazlasıyla deşifre etti. Bronz yılların bir başka özelliği de, yeni üye tahkikatlarının formalite haline dönüşmesi, buna karşılık localara açıktan verilen aidatların üye alımında esas teşkil etmesi. Bazı loca başkanlarının bu kayıtsız gelirlerden fazlasıyla nemalanması da bronz yılların alamet-i farikası oldu. Bu süreç kendi ekseninde öylesine uyumlu bir şekilde dönüyor ki; Ankara Vadisi’nde faaliyet gösteren bir locanın “Hazine Emini” kendisine teslim edilen kayıt dışı paraları cebine atarak sırra kadem bastı. Giderek, başıboşluğun, lümpenliğin abidesi haline gelen mason locaları, gelirlerini de saçma sapan işlerde kullanarak sermayeyi tüketti. Şimdilerde; müntesiplerine “mental mastürbasyon” ortamı sağlamaktan başka bir karşılığı kalmadı. Onu da lâyıkıyla yapamıyor. Her loca için, on beş günde bir oynanan tiyatro bile dört başı mamur şekilde sahneye konulamıyor. Mason locaları, içinde türlü şarlatanlıkların yapıldığı, üyelerinden para toplayıp karşılığında sözde “nur” veren bir tarikattan başka bir şey değil. Birileri, locaların vereceği bir takım payelerin peşinden koşarken, kimileri kendisine verildiğine inandırılan sözde “NUR” ile yetinerek kültürel ve sosyal vecibelerini buralarda tamamlıyor, mutluluğu yersiz heveslerde arıyor.

 

                                                               * * * * * * * *

Böyle bir sistemin, Remzi Sanver ve Ömer Köker gibi kişileri baş tacı yapmasını da yadırgamamak gerekir. Sanver’in ağzı güzel laf yapar. Dışı hoş, içi boş konferanslarını doğaçlama olarak sunması onun geleneksel göz boyama, hatta meydan okuma yöntemidir. Özellikle genç masonları etkileme konusunda “Büyük Üstat” mertebesine erişmiş bu becerikli biraderin, içinde bulunduğu sığlığı fark edemeyecek kadar konuya Fransız olan üyeler, onun pek kibar ve iyi eğitilmiş suretinin hipnozuna kapılır. Değişik başlıklarla yaptığı konuşmalarında, farklı cümlelerle aslında aynı şeyi anlatan iyi bir hatiptir. Bir zamanlar Demirel için söylenen “güzel konuşur ama hiçbir şey söylemez” tespiti Remzi Sanver için de geçerli olsa gerek. Ömer Köker ise bunu bile beceremeyecek kadar işin felsefesinden uzak ve renksiz bir başkanlık yaptı. Dernek aleyhine açılan davalarda gösterdiği performans sayesinde iki dönem Büyük Üstat seçildi. Üçüncü dönem için bazı tüzük maddelerini şehvetle süzdüğü ama kurultayda o maddeleri değiştirtmeye gücü yetmediği söylenir. Ömer Köker’i yakından tanıyanlar bu ismin iki dönem başkanlık yapmasının dernek açısından ne anlam taşıdığını gayet iyi bilir, fazla bahse gerek yok.

                                                            

                                                               * * * * * * * *

Yıllardır masalları dinleriz ama ilk cümlelerinde geçen o tılsımlı sözlerin anlamı üzerine nedense hiç kafa yormayız. Hâlbuki o sözler bize çok şey anlatır… Masonluğu anlamak için bazen masallar üzerine de düşünmek lazım. Tıpkı, yazımın başlığını okuyan birçok “birader”in vermek istediğim mesajı ilk bakışta anlamış olduğu gibi…

 

 

Neler Söylendi?

DİĞER YAZILARI Erdal Beşikçioğlu mesaj mı veriyor! Masonlar Fabrika Ayarlarına Dönüyor Sayın İçişleri Bakanı Yerlikaya’ya Arz Ederiz! Ertuğrul Özkök ve Mason Davetiyesi Büyük Locada ‘İlerici Masonlar’ Paniği Kızıl Ordu’dan Taşeron Wagner’e CHP'yi Kim Kurtaracak Ezikler Siyaseti Sever! Ercan Öztürk Düzce’nin İşine Yarayacak Mı! Tuhaf Şeyler Oluyor Üç Milyon Dolarlık Mason vurgunu Tunç Soyer ve Türevlerinin Festival Atatürkçüğü Erenlerin Topu Küffarın Bağrında Patlayana Kadar Yazacağız Ak Parti’nin Masonsever Belediye Başkanı Turgut Altınok Masonlar aldatmaya devam ediyor! Millet İttifakının Hâmisi Masonlar mı Ciao Bella Elveda Güzelim Rotary Okulda Milli Eğitim Nerede? Hiram’ın katili masonlardır! Rotary dünyayı birleştirir! Büyük Locanın Gizli Belgeleri - 3, Biraderlerim Yalanla Kandırıyorlar Sizi Masonlar 15 Temmuz’u önceden biliyor muydu? Masonlar uydu hazır olan İmamoğlu’na! Büyük Locanın Gizli Belgeleri - 1 Notre Dame‘ın şifresi! Masonlar neden saklanıyor? Cemiyyet-İ Fesadiyye Türkiye’de Gizli Mason Locaları Biraderleriniz Şerefsizliğe Devam Ediyor Masonik sırlar; Masonluk siyasi örgütlenmedir Altı Tophane Üstü Şişhane Masonik Süperego Yıl 1947; Mine Çiçeklerinin Karşı Devrim Hikâyesi Masonların Tevrat Üzerine Yemini Masonların Okullara Sızma Projesi Yabancı istihbaratların yeni maşası kim olacak? Guguk Kuşu Masonik Sırlar: Bir Mason Asla Hür Olamaz Büyük Locanın Takiyyecilik Geleneği Masonluk nasıl ateistleştiriliyor? Burkina Faso Ve Zamanın Ruhu Kurumsal Şirk Misyoner Masonluk Evrenin Ulu Mimarı Deizmin Anahtarı Mason yemini ve ölüm işareti! Mason adaylarına silahlı tehdit! Masonluk değil şarlatanlık! Atatürkçü masonlar vicdanınız rahat mı? Erdem’siz Bir Locada Erotik Gösteriler Masonları Üzen Haber; Büyük Loca yöneticilerinin kafası karışıkmış Masallar Gerçekler Ve Masonlar