Onur Haftası kutlamalarının duyurulması sivil toplum kuruluşları ve çevreler tarafından tepkiyle karşılandı.
LGBT+ hareketinin Onur Haftası kutlama hazırlıkları yaparken, Trans bireylerin cinsiyet uyum operasyonlarının düzenlenmesi yasa değişikliği hâlâ hayata geçirilemedi.
Etkinlik takviminin kamuoyuyla paylaşılmasının ardından gelen açıklamalarda, LGBT+ lobisinin faaliyetlerine karşı sessiz kalınmasının “toplumun temel değerlerine zarar vereceği” ileri sürülürken özellikle aile yapısının korunmasına yönelik daha güçlü ve net adımlar atılması gerektiğini ifade ediyor.
GEÇ KALINMADAN ADIM ATILMALI
STK’lar, devlet kurumlarının, siyasi partilerin ve sivil toplum kuruluşlarının LGBT+ etkinliklerine karşı daha net bir tutum ortaya koymasını istiyor.
Ayrıca TBMM’de, aile yapısını ve toplum sağlığını korumaya dönük yasal düzenlemelerin ivedilikle hayata geçirilmesi gerektiği vurgulanıyor.
Uluslararası platformlarda da bazı ülkelerin LGBT+ propagandasına karşı yasal önlemler aldığına dikkat çeken açıklamalarda, Türkiye’nin de benzer bir yaklaşımı benimsemesi gerektiği belirtiliyor.
LGBT hareketinin desteklendiği uluslararası sözleşmelerin, Türkiye'deki aile yapısını tehdit ettiği ve bu sözleşmelere karşı tavır alınması gerektiği dile getiriliyor.
ÖZGÜRLÜK MASKESİ ALTINDA KÜRESEL SALDIRI
Açıklamalarda, LGBT+ hareketine “özgürlük mücadelesi” kisvesi altında toplumun ahlaki sınırlarının hedef alındığı öne sürülürken, bu yöndeki girişimlerin bir “kültürel saldırı” olarak değerlendirilmesi gerektiği savunuluyor.
Bu kapsamda LGBT+ oluşumlarının faaliyetlerinin sınırlandırılması ve ilgili yasal çerçevenin netleştirilmesi talep ediliyor.
Son olarak, çağrıda bulunan çevreler, “aile yapısının korunması, nesillerin sağlıklı bir şekilde yetişmesi ve toplumun ahlaki dengelerinin muhafazası” için kamu yönetimini, siyasi partileri, yerel yönetimleri ve tüm duyarlı kesimleri harekete geçmeye davet etti.
