İzdiham varsa edebiyat var demektir!

Edebiyat dergilerini çok önemsiyorum. Çünkü edebiyat dergileri kendi imkânlarıyla ayakta durmaya çalışan yayın organlarımızdır. Edebiyatı olan toplumların istikbali muhteşem olur. Fikir, kültür, sanat silahtan daha güçlüdür. Tarih boyunca edebiyatçılar yazdıklarıyla toplumlar üzerinde büyük etki bırakmıştır. Bazen bir şiir bir insanın dünyasını değiştirmiştir. Bu kısa girişten sonra bu ay incelediğim Kültür sanat ve edebiyat dergisi olan İzdiham Dergisi’nden söz etmek istiyorum.

İnsanı Ağlatacak Kadar Güzelsin

Genel Yayın Yönetmenliğini Bülent Parlak’ın yaptığı İzdiham Dergisi istikrarlı çizgisiyle 50. sayıya ulaştı. Bir derginin 50. sayıya ulaşması demek, o derginin işini doğru yaptığının en net göstergesidir. Derginin manşeti, “İnsanı Ağlatacak Kadar Güzelsin” manşet yakın zamanda Türkiye’de meydana gelen orman yangınlarına edebi bir üslupla dikkat çekmiş. Bence çok isabetli bir manşet olduğunu söylemek yerinde olacaktır.

Derginin içeriğinde birçok önemli ismin yazıları yer almaktadır.

Ali Ayçil, “Genç Ölmenin Yararları” başlıklı yazısında “Hatırlarsan, devlet üzerine konuşmaya bayılırdık. Eflatun’dan mülhem seçkinci devlet, Komünist devlet, demokratik devlet, monarşik devlet, oligarşik devlet; yıkılmasını istediğimiz ne çok devlet varmış meğer” diyerek bir neslin anatomisini çok güzel ifade etmiştir. Ali Ayçil’i ilk Akit Gazetesindeki haftalık yazılarından tanımış birisiyim. Daha sonra ise bir dergi toplantısında yakından dinleme imkanım oldu. Kalemi ve konuşması gerçekten bence etkili.

Ahmet Can ise İpine Ağlayan köşesinde, “Biri Başınıza Çorap Ördüyse Gözleriniz Artık Dışarıyı Karanlık Görür” başlıklı yazısında adeta kelimelerle oynuyor. O yazıdan hoşuma giden bir bölümü buraya alıyorum:

“Yürümeye devam ettim. Zihnimde akan düşüncelerden tekrar koptum ve gerçeğin kollarına düştüm. Gerçeğin yansıması beni neden bu kadar rahatsız etmişti? Çünkü bedenimin ve düşüncelerimin serbest kalması Hayal’in bilinçaltımdaki tutsaklığından kurtaramamıştı beni. İşte anlamsızlığa ya da boşluğa tam da bu tutsaklık zamanlarında düşüyor ve sanki ona doğru daha da kuvvetli bir şekilde sürükleniyordum” diyor.

Sahi gerçeklik niye insanı rahatsız eder biraz bunun üzerinde tefekkür etmek gerekiyor.

Sıra Dışı Yazarlar Sıra Dışı Başlıklar

Dergi de çok ilginç yazılar var. Hepsini tek tek ele almak mümkün değildir. İlginç gördüğüm bazı yazarların başlıklarını hatırlatmak fayda görüyorum.

İbrahım Varelci: “Bim’deki Kasanın Anahtarı Neden Hep Karşı Kasada?”, Hüseyin Hakan: “Çocuklar Dışarda Oynarken Arap Kızı Neden Camdan Bakıyor?”, Mücahid Gündoğdu: “Robin Hood’un Ahlâkı, Ahlâksızdır.”, H. Demet Akan: “Yasak Aşkı Halit Ziya Uşaklıgil Mi İcat Etti?”, Halil Ecer: “Sedat Peker Videolarının Toplumsal Etkileri”…

İzdiham Dergisi’ni okuduğunuzda yazarlarına teşekkür edeceğinize inanıyorum. Bir dergiden çok fazlası İzdiham dergisinde var. Bir dergiyi okumak demek, birçok yazarı bir arada okumak demektir. Cemil Meriç’in deyişiyle: “Dergiler, Hür Tefekkürün Kaleleridir.”

Dergide yazısı olan diğer yazarlar

Gökhan Özcan, Meltem Gülname Kaynar, Hanife Günerigök, Serdar Aydın, Sulhi Ceylan, Ferhat Toka, Abdullah Harmancı, Vural Kaya, Yasin Kara, Akın Aksoy, Mustafa Toprak, Faruk Sarıkavak, Dilek Kartal.

Abonelik için: “Abonelik Kıyamet kopma ihtimaline karşı abonelik faaliyetlerimiz yoktur.”

ETİKETLER: İzdiham varsa edebiyat var demektir!