Bu üçlü görev, kamu yönetiminde yetki çakışması, çıkar çatışması ve hukuki ihlal tartışmalarını beraberinde getiriyor.
Yıldız’a yöneltilen eleştiriler yalnızca etik zeminle sınırlı değil. Belediyede yaşanan mali kriz, liyakat dışı kadrolaşma, akraba atamaları ve sendikal sessizlik, hem kamu çalışanları hem de Atakum halkı nezdinde ciddi bir güven bunalımına yol açmış durumda.
YASALAR NE DİYOR, YILDIZ NE YAPIYOR?
a) 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu – Tarafsızlık, Siyasi Bağlantı ve Amirlik Sorumluluğu
Madde 7 – Tarafsızlık ve Devlete Bağlılık:
“Devlet memurları… Hiç bir şekilde siyasi ve ideolojik amaçlı beyanda ve eylemde bulunamazlar… Devletin menfaatlerini korumak mecburiyetindedirler.”
Madde 10 – Amirlerin Görev ve Sorumlulukları:
“Amir, maiyetindeki memurlara hakkaniyet ve eşitlik içinde davranır… hususi bir menfaat temin edecek bir talepte bulunamaz…”
Madde 125 – Disiplin Cezasını Gerektiren Fiil ve Haller:
ı) Görevin yerine getirilmesinde dil, ırk, cinsiyet, siyasi düşünce… ayrımı yapmak, kişilerin yarar veya zararını hedef tutmak.
o) Herhangi bir siyasi parti yararına veya zararına fiilen faaliyette bulunmak.
Bu hükümler, hem belediyede yönetici olarak yapılan atamaların siyasi saiklerle gerçekleşmesi, hem de sendika aracılığıyla yürütülen siyasi faaliyetler bakımından açık bir disiplin suçu oluşturmaktadır.
b) 4688 Sayılı Kanun – Madde 15
“Belediye başkanları ve yardımcıları sendika üyesi olamaz.”
Bu maddeye rağmen Yıldız hem belediye başkan yardımcısı, hem sendika başkanı ve KESK yöneticisi olarak görev yapmakta. Yani hukuka aykırılık çok net ve belgelenmiş durumdadır.
SENDİKA MEMURLARI TEMSİL EDİYOR, AMA TEPKİ İŞÇİLERDEN GELİYOR
Tüm Bel-Sen yalnızca memur statüsündeki kamu çalışanlarını temsil eder. Ancak maaş alamayan, işten çıkarılan, hak gaspı yaşayanların büyük çoğunluğu işçi. Buna rağmen Suat Yıldız’ın belediyede yönetici olması, sendikayı pasifleştiriyor, çalışanların taleplerini ise cevapsız bırakıyor.
“Sendika başkanı mı, başkan yardımcısı mı? Emekçinin yanında mı, işverenin masasında mı?” soruları hem çalışanlar hem kamuoyu tarafından yüksek sesle soruluyor.
Kadrosunu Neden Getirmiyor? “Başkana Güvenmiyorum” İddiası
Suat Yıldız’ın kadrosu halen AK Partili Samsun Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı.
CHP’li Atakum Belediyesi’nde görev yapmasına rağmen kadrosunu taşımayan Yıldız’ın, “Başkana güvenmiyorum, görevden alınmam halinde Büyükşehir’e dönerim” dediği kulislerde konuşuluyor. Bu durum, Atakum’daki kurumsal ilişkilerde güven zayıflığını ve siyasi hesapları gözler önüne seriyor.
NEPOTİZM TARTIŞMALARI DERİNLEŞİYOR
Suat Yıldız’a yöneltilen bir diğer ciddi eleştiri ise akraba kayırmacılığı.
Kızı ve bazı akrabalarını belediyeye işe aldığına dair haberler daha önce basına yansımıştı. Görevde bulunduğu süre boyunca, yakın çevresinden isimlerin belediye kadrolarında yer alması kamuoyunda “liyakat değil sadakat”, “aile belediyeciliği” gibi sert eleştirilere yol açtı.
Bu iddialar, Atakum Belediyesi’nde işe alım süreçlerinin şeffaflığına ve tarafsızlığına gölge düşürürken; belediye çalışanları ve yurttaşlar arasında kurumsal adaletin zedelendiği yönünde güçlü bir algı oluşmasına neden oldu.
Sonuç: Yasa, Etik ve Vicdan Üçgeninde Ciddi İhlal
Suat Yıldız’ın aynı anda hem emekçileri temsil eden bir sendikanın başkanı, hem de belediyede işveren konumunda yönetici olması:
Anayasaya,
657 ve 4688 sayılı kanunlara,
Disiplin mevzuatına,
Yargı içtihatlarına ve en önemlisi kamu vicdanına açıkça aykırıdır.
Valilik Makamına Açık Çağrımızdır
Bu tablo karşısında Samsun Valiliği’ni göreve çağırıyoruz.
657 ve 4688 sayılı kanunlara aykırı şekilde sürdürülen bu görev çakışmasının, disiplin ve idari açıdan incelenmesi için Valilik makamını yasal ve idari sorumluluğunu yerine getirmeye davet ediyoruz.
