Bu sadece bir kişiye değil, halkın haber alma hakkına yapılmış açık bir saldırıdır.
Gazeteci, kamu adına görev yapar. Sorar, araştırır, yazar. Görevi; gerçeği ortaya çıkarmak, karanlıkta kalanları aydınlatmaktır. Bunu yaparken de, yasaların tanıdığı haklarla korunur. Gazetecilik suç değildir, suçluyu ifşa etmektir.
Bugün görevini yapan bir basın mensubuna şiddet uygulayanlar unutmamalıdır ki, yarın hakları ihlal edildiğinde yine onların sesi olacak olanlar gazetecilerdir. Bugün gözaltına aldığınız kameralar, yarın sizin adalet arayışınızı halka duyuracak araçlar olacaktır.
Kamu gücünü kullanan güvenlik görevlilerinin, halkın haber alma hakkına saygı göstermesi gerekir. Basına yönelik bu tür keyfi ve orantısız müdahaleler, ne devlete fayda sağlar, ne de topluma güven verir. Aksine, devlete duyulan güveni sarsar, kurumsal yapıya zarar verir.
Yaşanan bu çirkin olayı kınıyor, mesleğini onuruyla icra etmeye çalışan mesai arkadaşım Recep Yazgan'a geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Basın özgürlüğü; susturulamaz, bastırılamaz ve yok sayılamaz.
Okan ÇAKIR – GercekTaraf.com
