Kadızadeler ve Bilim Papazları

Günümüzdeki kadı zadeleri anlatmadan, kadı zadeler kimdir diye merak edenlere kısa bir özet yapalım.

16. yüzyılda çürümeye başlayan Osmanlı devleti, 17.yüzyıla geldiğinde öyle bir hal almıştı ki, valilikler, kadılıklar, paşa rütbeleri parayla alınıp- satılır olmuştu.
İşte o dönemde, Başkent İstanbul’da KADIZADELER denen bir güruh türemişti.

Bunlar o zamanın üniversite hocalarının ilimden nasipsiz yobazlarıydılar.
Kadı zadelerin bazı istekleri şunlardı:
— Kaymakam, vali, kadı, müderris ( Profesör) gibi yüksek bürokratların çocukları doğuştan babalarının unvanına sahip olsunlar ve maaşa bağlansınlar…
—    İlmi, siyasi, hukuki tüm kararlar kendilerine sorulup dedikleri yapılsın…
— Minareler yıkılsın, ezan makamla okunmasın, astronomi, jeoloji dersleri kaldırılsın…

Neyse, aklı başında devlet adamları ve yöneticiler Padişah II. Mahmut’un yanında yer alıp bunlarla önce ilmi mücadele yapılarak sapık fikirleri çürütüldü, sonra da hak etmeyip işgal ettikleri makamlardan def’edildiler ama yaptıkları tahribat asırlarca devam etti ve Osmanlı da ömrünü tamamlayıp gitti…

Geldik 21. yüzyıla ve elimizde kalan son yurt Türkiye’ye…

Görüyoruz ki Kadı zadeler bitmemiş bukalemun gibi renk değiştirip, akademik unvanlar alarak bilim papazına dönüşmüşler.

İnanmayan Yüksek Öğretimin bazı uygulamalarına baksın.
Bazılarının eniği ( yavrusu)176 puanla mimarlık fakültesine girerken
İnsanların çocukları 300–330 puanlarla boşta kalıyor.
Babası prof. veya dekan olan bazı enikler, kılıfına uydurulan ve başkalarının müracaatı engellenen kadrolara Araştırma görevlisi v.s. unvanlarla alınırken, insan evlatları boşta geziyor.

Utanmaz, arlanmaz bilim papazları yaptıkları rezillikleri gizlemek için;
Bazıları Atatürkçülük kılıfına, bazıları da dindar veya iktidar partili kılığına bürünerek eniklerini görev yaptıkları fakültelere yerleştiriyorlar.

İnanmayanlar, son yıllarda hangi bilim papazının eniği hangi göreve getirilmiş, hangi kadroya nasıl alınmış araştırıversin…

Tabii ki bazılarını ben de biliyorum.

İşini adam gibi yapan, adaletli davranan gerçek bilim adamlarına saygımızda, sevgimiz de daimidir, Allah ( c.c) onların sayılarını artırsın.

Sözümüz bilim adamı kadrosunu işgal eden, kendi eniğini kendi bölümlerine çeşitli fırıldaklarla yerleştiren güya Müslüman kılıklı bilim papazlarınadır.

5-10 yıl evvel kadı zadelerin son tortuları gitti diye sevinirken, yeni gelenlerin bazılarının yaptıkları enik yerleştirme operasyonlarını görünce, gidenlerin gelenlerden daha akıllı olduklarını anlıyoruz.

Çünkü onlar eniklerini hiç olmazsa kendi görev yaptıkları üniversitelerine değil, başka üniversitelere yerleştiriyor, oradakilerin eniklerini de kendi bölümlerine alıyorlar fazla sırıtmıyordu.

Ama unuttukları çok şey var bu bilim papazlarının!
Milletimiz, milli ve manevi değerlerimizin istismarını yutmuyor artık!
Yeter ki bizler takipçisi olalım…

Bilim adamlarına evet, bilim papazlarına hayır diyelim…
Önümüzdeki yüzyıllar bilim papazlarının değil bilim adamlarının çağı olsun.
Ne mutlu, bilimin yanında, bilim papazlarının karşısında olanlara…
Haydi gençler; YGS bitti şimdi de LYS’ ye…
Ama babanız kadı zade ya da bilim papazı değilse en az 400-450 puan almalısınız…
Haa unutmayın, okul puanları tamda sınav arifesinde yani iki sınav arasında yine değiştirildi.
İnşallah birkaç bilim papazının çocuğu ile ilgili değildir.

Ama ben şüpheliyim.
Neyse;
Sizler çok çalışın, milli ve manevi değerlerimizi unutmayın ki, meydan bilim papazlarına kalmasın…
YÖK yabancı ülkelerde Yüksek Lisans yapmak isteyen Türk vatandaşı öğrencilere, yabancı üniversitenin denkliğiyle alakalı bilgi konusunda çok ağır davranıyor.

Telefonla ulaşamıyorsunuz veya saatlerce bekletiliyorsunuz.
Yeterli bilgi de verilmiyor.

Telefonla verilecek bilgiye de zaten güvenilmez ve geçerliliği yoktur.
Her şeyi internet sitesinde yayımlayan YÖK’ümüz acaba denkliğini kabul ettiği yabancı üniversiteleri niçin yayımlamaz?

Kendi çocuklarına hemen bilgiyi verenler, başkalarından neyi, niçin gizliyorlar dersiniz?

Haydi, YÖK’ümüz şu çok gizli listenizi yayınlayıverin de, milletin hakiki evlatları ona göre yüksek lisans veya doktora yapsın.

Bari bunu çok görmeyin evlatlarımıza!

İnternette görmemizin ne mahzuru var ki yayımlamıyorsunuz?

Unutmayın geçmiştekiler zulümleri ve haksız uygulamaları yüzünden gittiler.
Yazımızı Müslüman’a yakışır bir dua ile bitirelim:

Allah’ın, peygamberlerin, meleklerin ve tüm insanların laneti haksızlık yapanların üzerine olsun. ÂMİN…
 
Aşağıdaki şiirimi 2006 yılında YÖK için yazmıştım.
Şimdi yıl 2012
Sizce ne kadarı değişti?
 
          ZULÜM İLE ÂBÂD OLANIN
 
Yiyin beyler yiyin, sizde patlamaz cüzdanlar var
Tıkayın ilmin önünü, bizde çatlamaz vicdanlar var
Siz yersiniz, boy atarsınız,  sarmaşık dalı gibi
Biz bekleriz sonbaharı, hep yeşil kalan halı gibi
 
Durmayın! Yasak koyun, olmasın serbestleriniz
Hep siz yerleşin, kalmasın dışarıda nesepleriniz
Şatolarınız, lojmanlarınız ve dahi siteleriniz
Yıkılır bir gün, kartondan yapılan yalı gibi.
 
Pirfani der, bırakın artık katsayı hinliğini 
Sakal, türban, etek, İmam-Hatip cinliğini
Gösterir bir gün milletimiz, gerçek kimliğini
Alır hakkını sizden… Hem de aslan payı gibi.
                                                                                  Pirfâni