Cinsel Tercihi Özgürlük Olarak Tanımlama Eylemi, Cinsel Tercihi Sapkın Olma Halinden Soyutlayamaz!

LGBTİ ( Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Transgender ve İnterseks ) bireylerin hak ve özgürlüklerini savunan “Onur Haftası”  her yıl haziran ayının son haftasında tüm dünyada kutlanıyordu. Ne yazık ki  son yıllarda ülkemizde de kutlanmaya başlandı.

Sözde “onur haftası” büyük bir tehlikedir ve toplum olarak herkes çok geç olmadan üzerine düşen görevi yerine getirmelidir. Siyasi bazı kişilerin LGBTİ bireylerin yanlarında yürümek yerine bu tehlikenin bertaraf edilebilmesi için hassasiyet göstermesi gerekmektedir.

Cinsel tercihleri farklı bireylerin sözde hak ve özgürlüklerini savunmak üzere toplanan kalabalıklar, kutlamalarını çocuklarımızın ve gençlerimizin gözleri önünde gerçekleştirdiler. Orta yerde insan hakları adı altında yürüyen aslında sapkınlık düzeyinde ki ilişkilerinin; çocukların ve gençlerin yaşam yolculuklarında büyük tahribat yapacağı açıkça görülmektedir.

Günlerdir sosyal medya da  bu kutlamalara ilişkin paylaşımlar geniş yer buldu. Paylaşımları gördükçe kirpiklerim bile uykuya isyan etti. Uyuyamıyordum çünkü, LGBTİ olarak bilinen bireyler ile onlarla birlikte olan kişileri düşünmekten kendimi alamadığım gibi sayıca artma endişesini taşımaktan kendimi alamıyordum.

Özgürlük ve onur kelimesinin adeta linç edildiği ve anlamına kara leke sürüldüğü bu hafta aslında “Sabetayistlerin Yeni Dünya Düzeni oyunun bir parçası” olabilir miydi?

En korkunç olanı da ne biliyor musunuz? “LGBT bireylerin” giyim ve davranışları ile kim olduklarına dair kısmen de olsa  fikir sahibi olabiliyoruz, peki onlarla birlikte olan içimizde ki sapkınları biliyor muyuz? LGBT bireyler ile onların dünyasını kalkındıran aramızda ki sapkın ve sapıkları biliyor muyuz? Maalesef hayır, Elimizde ki tek done emniyet yada adli makamlara bildirilen vakalardır. Bu vakaları da zaten sade vatandaş bilmemektedir.

Meseleye İslam Dini ve Kur’an-ı Kerim’in hükümleri ile de açıklık getirmek isterim. Kur’an-ı Kerim’de  eşcinselliği yasaklayan açık hükümler bulunmaktadır. Allah, Kuran’da eşcinsellik ve homoseksüelliğin çirkin bir utanmazlık ve hayasızlık olduğunu “Araf suresi, 80 ve 81. Ayetleri” ile  açıkça bildirmiştir:

Kur’an-ı Kerim “Araf suresi 80.ayeti” ile görevlendirilen Hz.LÛT, kavmine şöyle seslenmişti:

 “Sizden önce alemlerden hiç kimsenin yapmadığı hayasız-çirkinliği mi yapıyorsunuz? Gerçekten siz kadınları bırakıp şehvetle erkeklere yaklaşıyorsunuz. Doğrusu siz ölçüyü aşan (azgın) bir kavimsiniz (81.ayet)” demiştir.

Resulullah (sav) “Ümmetim için en ziyade korktuğum şey LÛT kavminin amelidir” buyurmuşlardır.

Görüleceği üzere; toplumumuz hızla bir kimlik erozyonuna uğramaktadır ve bu kimlik erozyonu için tedbirler alınmalıdır, çünkü büyük bir tehlikedir.Kadının kadına, erkeğin erkeğe yönelmesinin cinsel tercih olarak görülmesi hatta özgürlük olarak nitelendirilmesi  hali, insanların ruh ve bedenlerine karşı TERÖR niteliğinde tehlikedir.Türkiye Cumhuriyeti Devleti  için FETÖ dahil diğer terör örgütleri ne kadar tehlikeli ise; homoseksüellik, transseksüellik, biseksüellik, lezbiyenlik bir o kadar tehlikedir.

Cinsel tercihler, cinsiyet değişimi başlı başına bilimsel araştırma konusu yapılması gerektiği gibi bana göre TBMM’de meclis gündeminde de ivedilikle araştırma konusu yapılmalıdır. Hatta “LGBT ile Mücadele Hakkındaki Kanun” başlığı altında bir yasal düzenlemeye gidilmelidir.

Cinsel tercihi özgürlük olarak tanımlama eylemi;  sapıklığı özgürlük  olarak beyinlere montajlama, insan ruh ve beden sağlığına terör  ve Kul’un Allah’a karşı temiz niyetlerini bozma eylemidir.

Büyük yol göstericisi ALLAH ve muazzam kitabı Kur’an-ı Azimüşşan’ı daha çok anlamaya ihtiyacımız olan zor günlerden geçiyoruz.

Bu ve benzeri kutlamalar aracılığı ile toplumumuzun değer yargıları, bireylerimizin ruh ve beden sağlıkları hızla bozulmaya çalışılmaktadır.

Devletimiz, acilen kırmızı bir eylem planı yapmalıdır. Bu eylem planı içeriği “Milli Eğitim Bakanlığı ders müfredatında yer vermesi, cuma hutbelerinde süreklilik arz edecek şekilde eşcinselliğin insan ve insanlığa verdiği zarar anlatılması,  81 il Valiliği bünyesinde periyodik aralıklarla konferanslar düzenlenmesi” şeklinde olmalıdır.

Ve siz ebeveynler, sizlere “büyük görevler” düşmektedir. Lütfen çocuklarınızı “öncelikle hayat sınavına” hazırlayın, bilin ki “o sınavda elde edecekleri sonuçlar çocukları birey” yapacaktır.

Gönül darlığı, geçim darlığından daha zor imiş. Rabbim yüreklerimizi refaha ulaştırsın dileklerimle, hoş kalın, hoşluklarla kalın…