Merhum Gazeteci Hazinedar'ın Ardından !

Dün (04 Ağustos Salı) günü ebediyete gözyaşları ile uğurlanan; gazeteci Mehmet Hazinedar hocamızı kaybetmenin derin acısı ve hüznündeyiz.

Hastanın halinden doktor, şairin halinden şair, yazarın halinden yazar ve sanatçının halinden de bir sanatçı anlar. Değerli Mehmet Hazinedar hocamız ise bir gazeteci olarak; gazetecileri, yazarları çok iyi anlar ve etüd ederdi.

O asla haksızlıklara karşı susmayı değil; hak bildiği yolda yürümeyi, seslenmeyi, haykırmayı kendine şiâr edinmişti. Yalanla, dolanla işi olmadı ve her daim, dik duruşuyla eski ve yeni gazetecilere, köşe yazarlarına tam mânada sahip çıktı.

Hiç unutmam; Samsun Medya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı idi ve birgün ben, şair ve yazar arkadaşlarım Alaeddin Dursun, Birfani Mehmet Alan ve şair, yazar İbrahim Ünlü ile kendisini ziyarete gitmiştik ancak yerinde bulamadık.

Ancak; adımıza cemiyet üyesi olarak; önceden hazırladığı üyelik kartlarını teslim aldık. Gazeteci İsmet bey ile; İlkadım' daki ofiste birlikte çalışıyorlardı. Benim kartım; basın kartıydı. Hâla o kartımı muhafaza ediyorum ve birçok habere, toplantıya bu kartla birlikte katıldım.

Merhum Mehmet Hazinedar hocam; cemiyete üye olsun olmasın tüm gazetecilere sahip çıkan, onların basın istek ve beklentilerine elinden geldiğince cevap vermeye çalışan, mesleğinin onur ve şerefini asla çiğnemeyen ve çiğnetmeyen değerli bir şahsiyet idi.

Samsun Basını' na bugüne dek yaptığı katkılar ve verdiği destek anlatmayla bitmez. Onun engin insansevgisi, alesine olan içten bağlılığı; bizler için de hep olumlu ve örnek alınacak bir güzellik olmuştur.

Yine; vefatından kısa bir süre önce; bir şey sormak için cepten aradığımda; "Merhaba Adem bey, nasılsınız ? " dediğimde; gülerek bana " Buyrun Oktay bey, dinliyorum sizi " demişti fakat ben meğerse, gazeteci Adem Dilek beyi ve haberovası gazetesini arayacağıma; yanlışlıkla Mehmet beyi aramışım. Haliyle o da bu durum karşısında çok gülmüştü.

Tabi daha birçok hatıralarımız oldu. Mesela; benim için hazırladığı cemiyete ait Basın Kartı'ndaki TC numarası bana ait bir TC değildi. Kendisine bu durumu ilettim. Sonradan tekrar basın kartımdaki TC numarasını ve kartı tekrar yenileyip ofise bırakmış ve ben de almıştım.

Samsun Yazarlar Derneği Başkanı sayın Ahmet SEVEN; bu üzücü vefat haberini sosyal medya sayfasından ve samsun büleni adlı haber sitesinden duyurunca; ben önce hocamızın babasının vefat ettiğini sandım ama tekrar okuyunca kendisinin vefat ettiğini anlayınca adeta şok oldum.

Virüs ve Bafra ilçesinde olduğumdan, mezarlığa gidemedim fakat o, daima kalbimizin, gönlümüzün en müstesnâ köşesinde; en güzel hatıralarla yaşamaya devam edecektr.

Allah rahmet eylesin. Mekânı cennet olsun. Hepimizin ve Samsun Basını' nın başı sağolsun.

Kederli ailesine, eş, dost ve yakınları ile tüm sevdiklerine sabırlar dilerim.

ETİKETLER:

NELER SÖYLENDİ?