Samsunspor fırsatları tepiyor!

Arkadaş; yazsak bir türlü, yazmasak bir türlü. Sorunlar dersen zaten bin bir türlü!

Sahi ne olacak bu takımın hali? Peş peşe 1- 1'lik beraberliklere razı olan kim? Biz tabi ki. Peki, 1- 0 önde olduğumuz maçları 1- 1 tamamlayan ve 2 puanı rakiplere armağan eden kim? Biz tabi ki.

Peki; şampiyonluk ve büyük bir ihtimal, Play- Off kovalayan takımlara karşı mağlubiyeti olan takım kim? Biz tabi ki.

Kardeşim; bu futbolcuların ne derdi var ki böyle seri başarısızlıklar, beraberlikler veya mağlubiyetler alıyor? Bu takımda para, borç, transfer alacağı olan futbolcu var mı? Yok tabi ki. Eee, yeşil sahalar mı suçlu? Vefakâr taraftarlar mı suçlu?

Suçlu kendini çok iyi bilir. Suçlu veya suçlular ayağa kalksın! Formasında Atatürk arması olan; böyle mazisi şerefli, başarılı ve bir zamanlar Süper Lig takımlarına hem de şampiyonluğa oynayan güçlü takımlara illallah dedirten takım, maalesef şu anda 2. Lig' de mücadele ediyorsa; herkes vicdanını şöyle bir yoklasın.

İşte; böyle bir takımı Yüksel Yıldırım Bey Ceosu olarak şirketleştirip İsmail Uyanık Başkan ile birlikte yeni, yepyeni hedeflere; önce 1. Lig ardından da Süper Lig'e çıkartabilmek için sağolsunlar gece- gündüz demeden hesap- kitap işine soyundular.

Ancak, evdeki hesap, pek de çarşıya uymadı. Gelen giden takımlara mavi boncuk dağıtır gibi ellerimizle puanlar dağıttık. Taraftarlar, resmen kafayı yeme durumuna geldiler. Sabır dağlarına karlar yağmaya başladı. " Biz bu takımı yeneriz " diye çıktığımız maçlarda bu takımlara ya 2 ya da 3 puan hediye ettik.

Demek istediğim şudur ki; biz bu oyunumuzu devam ettirdiğimiz sürece; bırakın şampiyonluk hayallerini; Play-Off ile çıkabileceğimizden de şüpheli ve korku içerisindeyim. Sanki her maçta bir korku filmi yaşanıyor. Acaba bu maç, galip olarak lehimize biter mi bitmez mi diye kendi kendimizi hani az yemedik!

Az saç- baş yolmadık. Az üzülmedik, hatta gözyaşları dökmedik de değil. İyi de bu cefayı, bu çileyi bizlere kim, kimler yaşattı, yaşatıyor? Onlar kendini çok iyi bilirler. Yani " Atı alan Üsküdar' ı çoktan geçmiş " , geçiyor ve de geçmiş olacak fakat biz yine bu aciz, pısırık, korkak ve isteksiz futbolla ne yapabiliriz bilemem.

İnşallah diyelim ve dileyelim de rakiplerimiz bir iki mağlubiyet alsın, berabere kalsınlar da bizler de hep galip gelip hedefimize doğru yürüyelim. Ancak; bu rakiplerin de eli armut toplamıyor ki arkadaş !

Antrenörümüz İsmet beye de burada büyük sorumluluklar düşüyor. Bir çok Basın mensubu, spor köşe yazarı arkadaşımız ben de dahil; özellikle oyunda yer alması gereken bazı oyuncuların yedek kulübesinde beklemeye mahkum edilmesi hiç de hoş olmuyor. Hocamızdan lütfen bu konuda daha hassas olmasını rica ediyoruz.

Şampiyon olarak mı (bu biraz zor) yoksa Play-Off mu ( bu da bu futbolla zor ) artık hedefe hızla koşalım. Aksi takdirde, bu yıl da umutlarımızı gelecek seneye taşımak zorunda kalacağız.

Bu arada Sayın İsmail Uyanık Bey Başkanımız " Eğer başarılı olamazsak suç bende, yönetimdedir " gibi bir yorumda bulunmuş ki biz asla buna katılmıyoruz. Siz daha ne yapacaksınız Sayın Başkanım?

Paraysa para, transfer alacakları, futbolculara özel otobüs, yiyecek, içecek gibi temel ihtiyaçlar, takımı maçlarda yalnız bırakmamak gibi güzelliklere imza atan yüreğinizi kutlarım

Bu futbolcular da en azından sizin kadar iyi niyetli, gerçekçi ve ruhunu yitirmeden, inanç, sabır ve azimle maçlara çıksalar, inanın şimdi bu satırları yazmaya gerek kalmazdı.

Yılport Samsunspor hepimizin takımı. Ona sahip çıkalım. Zira başka bir SAMSUNSPOR yok.

Oktay ZERRİN

ETİKETLER:

NELER SÖYLENDİ?