Yat! Yat! Yat!

Hayatımız boyunca zaman çalmak için yere yatan futbolcuların bu tavırlarını hiç sevmedik. Bu, tuttuğumuz takımın oyuncusu bile olsa pek değişmezdi. Ama ilk defa bu maçta galibiyet golü sonrası yat, yat, yat diye bizde tempo tuttuk. Dün yine tabiri caizse öldük öldük dirildik. Fakat finali “ Bayrampaşa biz bu ligde fazla kalmayacağız” der gibi yaptık.

Sayın Yüksel Yıldırım’ın taraftara sitem edip “ hani neredesiniz, maça gelmeniz için daha ne yapalım?” sorusuna ancak şunu söyleyebiliriz. Sayın Yıldırım siz üzerinize düşeni fazlası ile yaptınız, size teşekkür ederiz. Ama Samsunspor takımı Kastamonu deplasmanı gibi maçlar oynadığı sürece sonuç odaklı taraftar maça gelmiyor. Her halükarda Samsunspor diyen taraftar bu kadardır. Dün stadı dolduran taraftar gerçek taraftardır. Diğerleri ise sonuca göre takımın yanında yer almaktadır.

Bayrampaşa maçını iki bölümde değerlendirmek gerekir. Erhan atılana kadarki bölüm ve sonrası diye. Birinci bölüm bizim açımızdan çok sinir bozucuydu. Hoca ve bazıları bu bölümde oynanan oyunu beğenmiş olabilirler ama biz taraftarın içindeyiz, taraftar ne istiyor biliyoruz, biz öyle beğenilecek bir şey göremedik.

Mesela 37 dakika bizim kaleci topu oyuna bir türlü sokamıyor ve taraftarımız ıslıklıyor. Mesela ilk yarının uzatmaları oynanıyor son saniyeler bizim oyuncular bizim kulübenin önünde top çeviriyor, taraftar yırtınıyor “ topu içeri ortala, hakem maçı bitirecek” diye ama bizim teknik ekip bizim gibi olup biteni seyrediyor.

Ve asıl konu hedefe oynayan takımlar sinirlerine hakim olacak, bu hoca içinde geçerli oyuncular içinde geçerli. Erhan kardeşimiz rakibe ve hakeme yaptığı agresifliği maalesef oyunda gösteremiyor.

Şampiyonluğu hedefleyen bir takım olan Samsunspor’un oyuncusu bir de fair play anlaşması varken böyle itirazlar yapmamalı. Hele Erhan’ın ilk sarıyı gördüğü pozisyondaki rakibin boynuna sarılması kabul edilebilir bir durum değildir.

Ve ikinci sarı, bir oyuncu bu şartlarda sahada takımını yalnız bırakıyorsa o oyuncunun oynadığı takıma katkısı tartışılır. Ya rakip Bayrampaşa gibi ligin zayıf bir takımı olmasaydı ve Samsunspor maçı çeviremeseydi ne olacaktı? Bir yıllık emekler heba olabilirdi. Bu mudur kaptan pazubandı takmış kişinin sorumluluğu. Aslında İsmet Hoca biraz durumu süzebilse Erhan’ı hemen oyundan alırdı çünkü bu maçta ayağından çok çenesi çalışıyordu. Adeta kırmızı kart “ben geliyorum” dedi ama teknik ekip bunu anlayamadı. Ve Erhan’ın atılması takıma bir mücadele ruhu getirdi.

Samsunspor oyuncuları 10 kişi ile daha istekli oynadılar fakat Bayrampaşalı oyuncuların oyunu soğutmak ve zaman çalmak için yapmış olduğu yatmalar taraftarı ve ortamı çok gerdi.

Ve fakat büyük hedeflere oynayan takımlar içerdeki maçları bari rahat kazanmalılar. Samsunspor’a baktığımızda ilk altıdaki takımlardan sadece Kastamonu’yu içerdeki maçta yenebilmiş ama deplasmanda yenilmişiz. Sancaktepe’ye içerde dışarda yenilmişiz. Keçiörengücü’ne içerde yenilmişiz. Sakarya ve Sarıyer’e deplasmanda yenilmemiş ama yenememişiz. Yani emeğe saygısızlık etmek istemeyiz ama ite kaka, taraftar desteği ve Samsunspor’un marka değeri ile buralara gelmişiz. Bundan sonrası için teknik ekip ve oyunculardan daha ciddi işler beklemek hakkımız olsa gerek!

Adnan ÖZ

ETİKETLER:

NELER SÖYLENDİ?