Yuvayı Yapan Dişi Kuştur…

Kadın olmanın çok zor ve bir o kadar da önemsiz olduğunu düşünen bir toplumda; kadınlar çok güçlü bir şekilde varlık mücadelesi vermektedir. Kadının adının, şanının, emeğinin karşılığının olmadığı ülkemizde kadınların birçoğu hakettikleri değerleri görememektedir.

Ülkemizde çalışan genellikle erkeklerdir. Parayı kazanan erkek olmakla birlikte, harcamalarda da birinci derece etkili olan ve evin işlerini çekip çeviren kadındır. Bir evin yönetimini, geçim düzenini ve ailenin mutluluk içinde yaşamasını kadın sağlar. Ailede, her bireyin ayrı görevleri ve yerleri vardır. Kadın ailenin ekonomisini düzenler. O tutumlu olursa aile de huzurlu ve mutlu olur.

Nesli yetiştirecek, evde çocuklarımızı topluma hazırlayacak ve vatan sevgisi aşılayacak annelerin; dolayısı ile gelecek neslimizin bozulmasının gerekliliğin bilincinde olan düşmanlarımız ve yandaşları tarafından ülkemizde 28 Şubat ile, birçok kadın mağdur edilerek, özgürlükleri ellerinden alınmıştır. Türkiye, 28 Şubat dönemi ile telafisi imkânsız bir döneme girmişti. “Şeriat geliyor" şeklinde suni korku politikasının ardından, özellikle başörtüsüyle okumak isteyenlere büyük bir linç kampanyası başlatılmıştı. Tek istekleri eğitimlerine devam etmek olan imam hatip ve üniversite öğrencilerine okul kapıları birer birer kapanmıştı.

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın devrim niteliğinde yaptığı yeniliklerle kadınlarımız başörtüsü özgürlüklerine kavuşmuştur.

Bir çok ülkede olduğu gibi ülkemizde de kadınlar ekonomik ve siyasi alanlarda istedikleri başarılara ulaşamamaktadır. Bu olumsuz durumlara rağmen çok çalışmakta, çok üretmekte ülkemizin kalkınmasına ve milli birlik beraberliğimize önemli bir katkı sağlamaktadırlar.

Yuvayı yapan dişi kuştur…

Bir evin yönetim, geçim düzenini ve ailenin mutluluk içinde yaşamasını kadın sağlar. Aile yapılarımıza dikkat ettiğimiz  ve aile yapılarımızı derinlemesine incelediğimiz zaman ailelerin devamlılığında ki başarının annelerin sabırlı olmasından kaynaklandığını görürüz.

Geleceğimizi emanet edeceğimiz nesilleri ahlaklı bir şekilde yetiştirilmesinde kadınların rolü yadsınamayacak kadar önemlidir. Ülkemizde kız çocukları eskiden günümüze hala zorla okutulmaktadır. Kadınlar iş hayatında aktif çalışıyor olmasına rağmen iş hayatındaki başarıları küçümsenmektedir.

Siyasî hayatta ve sosyal hayatta kadınlara öncelik verilmediği gibi kadınların önleri kapatılmaktadır. Kadınlara cinsel obje olarak bakmak yerine kadınların bilgi ve kültür birikimlerinden en güzel şekilde faydalanılmalıdır. Kadınlara kendisini koruyamayan aciz ve korunmaya muhtaç varlık gözüyle bakılmamalıdır. Kadınlara karşı nazik ve düşünceli olunmalıdır. 

Bir toplumun ne kadar medeni ve iyi gelişmiş olduğunu görmek istiyorsak, o toplumdaki kadınların yaşam koşullarının rahatlığına bakmamız yeterlidir.

 “Kadınlar ne kadar güzel olursa “( Buradaki güzellik kavramı psikolojik olarak ve sosyal olarak kadının dengede yaşıyor olmasıdır.)hayat ta o kadar güzel olur ve etrafına mutluluk verir. Hayatta daha anlamlı hale gelir.

Düşünün ki kadınlar dünyayı yönetiyor olsaydı dünyada asla çocuk ölümleri olmaz savaş yaşanmazdı. Doğada dağılım eşit şekilde olurdu. Çünkü kadın annedir, abladır, kardeştir, haladır, teyzedir en önemlisi cana can katan candır.       

Lütfen hayatta kadınlara öncelik verelim! Kadınlarımızın haklarını koruyalım gerek siyasi gerek sosyal hayatta kadınlara öncelik verelim. Böylelikle dünyanın ve çevremizin daha yaşanılabilir hale geldiğini görmüş olacağızdır.