Aslında Ar-Ge, fikirde, düşünce tarzında ve eylemde yenilik yapmak ve gelişime açık olmak olarak da tanımlanabilir. Bireysel olarak kişinin kendini geliştirmesi, mesleğinde, işinde, yaptığı herhangi bir faaliyette daima daha iyisini araştırması aslında bir nevi Ar-Ge’dir. Mevcut olan ile iktifa etmemek, günün ve çağın gelişmelerini güncel olarak araştırmak, bulmak ve uygulamak insan olmanın gereğidir ve temelde insan bu fıtrat üzerine yaratılmıştır. “İki günü eşit olan zarardadır” hadisi şerifi de bunu ifade etmektedir. Bu nedenle insan daima yeniliklere açık olmalı ve kendini geliştirmeye gayret etmelidir.
Sürekli iyileşme ve gelişmeyi kendine amaç edinmiş bireyler ve kurumlar Ar-Ge yaparak, katma değeri yüksek ürün ve hizmetler üretebilirler. Ar-Ge misyon ve vizyonuna sahip ve Ar-Ge’ye inanmış bireylerin bir araya gelmesi ile de, Ar-Ge faaliyetlerinin kurumsal olarak gerçekleştirilmesi daha kolay olacaktır. Ancak yine de başarılı bir Ar-Ge faaliyeti yürütmek için iyi bir planlama, doğru bir ekip ve bir kaynağın da ayrılması gerekmektedir.
Hayatımızın her safhasında yeniliklere açık olmak, yeni fikirler ortaya koymak, bakış açımızı ve düşünce tarzımızı değiştirmek hedef ve gayretinde olduğumuz sürece, Ar-Ge değeri yüksek ürün ve hizmetler elde etmemiz oldukça kolaylaşacaktır. Bu kapsamda öncelikli olarak;
- Hayallerde Ar-Ge,
- Fikirlerde Ar-Ge,
- Bakış açısında Ar-Ge,
· Düşünce tazında Ar-Ge,
· Nitelik ve nicelikte Ar-Ge,
- Eylemde Ar-Ge,
yapmak konusunda hedefleri belirlemek, kararlı olmak ve mücadele etmek günümüz rekabet koşullarında çok önemli bir hale gelmiştir.
Günümüz bilim ve teknoloji çağında işletmeler, yeni ürünler ve hizmetler geliştirmek, mevcut ürünlerini iyileştirmek veya yeni teknolojiler keşfetmek için mutlaka Ar-Ge faaliyetleri yürütürler ve yürütmek zorundadırlar. Bu kapsamdaki Ar-Ge faaliyetleri farklı alanlarda uzmanlaşmış bilim insanlarını, mühendisleri, tasarımcıları ve diğer profesyonelleri gerektirir ve böylece o yöredeki istihdamın artmasına ciddi oranda katkı sağlayarak, toplumsal gelişmeyi hızlandırır. Her türdeki Ar-Ge faaliyetleri, insanların yaşam kalitelerinin artmasına ve toplumun bir bütün olarak gelişmesine imkân veren en önemli çalışmalardandır.
Kurumsal işletmelerin dışında, yenilikçi ve inovatif fikirleri olan girişimciler, bu fikirleri hayata geçirmek için Ar-Ge yaparlar ve bu sayede yeni teknoloji ve süreçler geliştirerek, pazara yeni ürünler veya hizmetler sunarlar. Günümüzde birçok start-up firmasının kurulması ve büyümesi bu şekilde gerçekleştirilmiştir.
Ülkemizdeki vakıfların bir kısmı ve sivil toplum kuruluşları da, belirli alanlarda ve özellikle de, sosyal bilimler ve çevre gibi alanlarda Ar-Ge çalışmaları yapabilir veya bu çalışmalar için fonlar sağlayabilirler ve bu şekilde ülkemizin gelişmesine katkıda bulunabilirler.
Sonuç olarak, “Kimler Ar-Ge Yapar” sorusunun cevabını toparlarsak; “Ar-Ge yapmak isteyen herhangi bir kişi veya kurum, bu konuda istekliyse, hevesliyse ve hedefleri de varsa ve gerekli bilgi, beceri ve kaynaklara da sahipse kolaylıkla Ar-Ge yapabilir ve yapmalıdır da.
Dolayısıyla tüm bu değerlendirmeler ışığında; öncelikle Samsun sanayisi özelinde, Ar-Ge faaliyeti yapan ve yapacak olan tüm firmaların öncelikli ve ortak temel yeteneklerinin ortaya çıkarılması ve bu temel yeteneklerin üniversite-sanayi işbirlikleri kapsamında ortak bir şekilde yürütülmesi ile işletmelerin Ar-Ge performanslarında önemli ilerlemeler ve ani sıçramalar gerçekleştirilebilir. Bu kapsamda, Samsun'daki firmaların Ar-Ge faaliyetlerine daha fazla yatırım yapmaları teşvik edilmeli, üniversite-sanayi işbirlikleri artırılmalı, Ar-Ge faaliyetleri için gerekli olan finansman kaynakları ayrılmalı ve nitelikli insan kaynağının yetiştirilmesine önem verilmelidir.
