Yerel seçim süreci başladı. Aday adayları çıktı meydane...
Medyada bir bayram havası…
Medya kuruluşları seçim sathi mahallinde pastadaki payını büyütebilmek için çeşitli yollar deniyorlar..
Anketler, haberler, yorumlar...
Hatta bazı medya gruplarına göre seçime, aday adayına gerek yok.
Aday da belli kazanan da.
Bunlara göre masa başından belirle adayı hatta sandığı kurmaya da gerek yok.
Neredeyse mazbatayı da bunlar verecek…
İş tamamen duygusal ama aday adayları her nedense bunun farkında değiller.
Farkında olsalar da yapacak bir şeyleri yok...
Ellerinden gelen pek bir şey yok…
Medya şirketleri tezgâhı kurmuş;
Parti de neymiş. Genel başkan, milletvekili, il başkanı, teşkilatın emekçilerine sormaya ne gerek var canım.
Yap pazarlığı al masa başında adaylığı ya da başkanlığı.
Hasad zamanı dedik ya bizim meslektaşların da para kazanma zamanı ama adaylar nasıl bundan medet umuyorlar onu anlamıyoruz.
Bu millet bu masa başı adaylarını, reklam ve şovları yer mi yoksa mevcutların geçmiş beş yılını mı değerlendirir.
Ya da yeni adayların liyakatine mı bakar?
Bir defa şunu kesinleştirelim bu adaylardan ya da başkanlardan bir tanesinin bile bağımsız seçilme ihtimali nedir?
Partilerine rağmen kazanma ihtimali nedir?
Sıfır, sıfır, bildiğiniz sıfır…
O zaman bırakın da partiler adaylarını belirlesinler.
Anketlerle manipülasyonlar yapmayın, milletin değil tabi ki, aday adaylarının kafasını karıştırmayın..
Bırakın milleti, düşün aday adayların yakasından da sandıkta kararını versin.
Millet en iyisini bilmiştir.
Hizmet edeni takdir etmiştir.
Gerisi angarya...
Başyazı