Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir’in rahatsızlığı, şimdilik Samsun siyasetinde belirgin değişiklikler yapmadı.
Şimdilik dememizin sebebi siyasetin görünen yüzünün, üst kısmının hemen altında dikkatli gözlerin pekala görebileceği cadı kazanının fokur fokur kaynıyor olmasındandır.
Yaşayan her faninin başına gelebilecek hastalık, rahatsızlık üzerinden siyaset yapmanın doğru olmadığına dair en genel, ahlaki, sosyal, geleneksel teamüller gereği hareket alanı kısıtlanmışların fokurdattı alttaki cadı kazanından üstte bazı görüntüler çıkmıyor değil…
Başkan Demir’in Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Samsun’a gelişinin öncesi AK Parti Samsun İl Başkanlığı’nın yaptığı basın toplantısında rahatsızlığıyla alakalı sorulan soruya, bizim Allah’tan gelen her şeye razı hatta şükür halinde olmasını pek beğendiğimiz;
“Elhamdülillah başımıza bir hastalık geldi. Kanser teşhisi kondu. Hastalığımız iyileşmeye doğru gitmektedir. Can bedende olduğu müddetçe görevimizin başındayız” manasındaki açıklaması cadı kazanını biraz soğutmuştu.
Gelgelelim, Başkan Demir’in aldığı makam aracının gündem olmasına verdiği, “Aracı kendime değil, Samsun’a aldım. Zaten bir ayağım çukurda…” şeklindeki tepkisi cadı kazanını yeniden fokurdattı.
Başkan’ın açıklamasını, “Aha, yeniden aday olmayacak, “kendime almadım, bir ayağım çukurda…” dediğine göre, siyasi gelecek beklemiyor…” diye anlayanlar veyahut zaten öyle anlamaya ziyadesiyle müsaitler Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir’e nezaket ziyareti görüntüsüyle nezaketsizliklerini sergilemeye başladılar.
Ziyaret sonrası başkanla çektirdikleri fotoğrafları sosyal medyalarında paylaşırken, kuzuyu yemeye niyetli kurdun ağzı sulanan, iştahlı yüz hatlarını gizlemeye çalışmaları nafile gayret…
Diyeceksiniz, ne var, siyasetin tabiatındandır…
Mahkeme kadıya mülk olamayacağına göre, gidenin yerine heveslilerin talip olmalarında ne yanlış var.
Yanlış yok belki…
Velakin, dediğim veçhile nezaketsizlik var, görgüsüzlük var, kuzu postuna bürünmüş kurdun hali var; ayıptır…