Tekkeköy, Yıldırım Beyazıt tarafından Samsun ili ile birlikte Osmanlı hakimiyetine alındı.
İlçenin adı tahminen 1250-1330 yılları ortasında yaşamış olan Şeyh Yusuf Zeynüddin'in (KS) burada kurduğu “Tekke” ve bu çevre oluşturduğu çiftlikten sonra bir kasaba haline gelmiş, bu nedenle de “TEKKEKÖY” adını almıştır.
Bu bilgiler resmidir.
Tekkeköy'ün nüfusu ise 53 bin civarındadır.
Bu bilgileri neden paylaştık?
Tabi ki durup dururken değil.
Büyükşehir Başkanımız Tekkeköy'ün gelişmişliğine dikkat çekmek için bir öneri ortaya attı.
Başkan Demir diyor ki, “Tekkeköy büyüdü gelişti adı da Tekkeşehir olsun”
İlk bakışta cazip geliyor değil mi?
Ama hiç de cazip değil.
Çünkü bu ismin yüzlerce yıllık bir geçmişi var.
Siz isim değiştirerek o tarihi kaldırıp atıyorsunuz bu bir.
Hafızayı yok ediyorsunuz.
Efendim ne olacak ki köy değil de şehir desek.
Bunu yapsaydı yıllarca İstanbul’u yönetenler yapardı.
Tekkeköy'ün nüfusu ne kadar?
53 bin ve biz Tekkeköy büyüdü diye onu Tekkeşehir yapıyoruz.
Peki, İstanbul'un köy ilçelerine bakalım:
Bakırköy 230 bin,
Arnavutköy 282 bin,
Çekmeköy 264 bin,
Kadıköy 460 bin….
Bir de mahalle örneği verelim.
Ankara Yenimahalle ilçesi 690 bin.
Sayın Başkanım!
Tekkeköy'ün derdi isim değil, Tekkeköy’ün daha başka dertleri var..
Getirdiniz stadı ve kongre merkezini havasını temizlemeden önlem ve tedbirlerini almadan buraya yaptınız…
Tıpkı viyadük ucubesini Canik’e, kaçak Sheraton’u İlkadım’a hediye ettiğiniz gibi…
Siz sanayi diyorsunuz ama kontrolsüz sanayi ölüm demektir.
Hastalık, kanser demektir.
Köy ‘Kalkınmada Öncelikli Yöre’ demektir.
Tekkeköylü sizden temiz sanayi, temiz iş temiz aş bekliyor.
Tekkeköy ismini de gururla taşıyor.