Avrupa .içleri kucaklar

Kimleri alkışlıyor, kimleri seviyor, kimlere ödüller veriyoruz. Okuyunuz da sizlerde bilin.

25 Ekim 1971 tarihinde Fransa'nın Strazburg kentinde doğdu.

Babası Nuri Bilgin, annesi ise Şafak Atayman'dır. Küçük yaştayken ailesi boşandı ve annesi tarafından yetiştirildi.

Annesinin diplomat olmasından dolayı çocukluğunu ve gençliğini farklı ülkelerde geçirdi.

Evet böyle bir tanıtımla ile konuya girmiş olalım. Yine Fransa menşeli ismi Türk olmasına rağmen tamamen Türk düşmanı bir yazardan bahsedeceğim.

Hani Türk halkının kitaplarını deli gibi satın aldığı her kitapta kendisini zirveye taşıdığı Türk düşmanı Elif Şafak’tan bahsedeceğim sizlere.

2005 -2009 yıllarında Zaman gazetesi başyazarlığı yaptı o dönemde “BABA VE PİÇ” isimli roman çıkardı. İşte bu romanda Türk’e olan kinini açıkça döktü. Tam Ermeni ağzıyla yazılmış romanın belli yerlerinden alıntıları sizlerle paylaşayım.

“Sen kalk gel Orta Asya’dan, dal dosdoğru Anadolu’nun bağrına...

Bütün akrabalarını 1915’te kasap Türklerin ellerinde kaybetmiş soykırım zede bir sülalenin torunuyum.”

(Güya biri Türk biri Ermeni ailenin ağzından yazılan roman. Orta Asya dan dalmışız. Biz Türkler kasapmışız ve sülalesini bizim ellerimizde kaybetmiş.)

Devam edelim deşifreye.

“Orada yerleşik milyonlarca Ermeni’ye ne oldu peki? Asimile edildiler! Eridiler! Yetim bırakıldılar. Sürüldüler. Mal mülklerinden oldular. Türklerdi 1915’te bunları yapanlar.”

(Ancak koyu Türk düşmanı olan böyle bir yazı yazar bu nasıl nefrettir. )1915 Ermeni olaylarında tamamen biz Türkleri suçlayan bu kadın, Ülkenin en çok okunan yazarı.)

“Silah arama bahanesiyle Ermeniler ’in evlerine girip sonra da yağmalıyorlar… Sıradan Türklerle ne konuşacaksın, eğitim görmüşler bile ya milliyetçi ya cahil...”

(Aşağılamanın en yüksek dozuna çıkmış, hakaretin biri bin para ya cahilmişiz ya da Milliyetçi. Kalem bunun elinde ama akıl başkasından geliyor. Biat ettiği yerlerden aldığı talimatlarla düşmanlığını açıkça vurguluyor.)

Bu kitabın dava mevzusu olması Avrupa Parlamentosunda konuşuldu ve dönemin Dışişleri bakanı Abdullah Gül, Avrupa’dan gelen talimat üzere Elif Şafak’ı mahkemeden kurtardı.

2007’de Abdullah Gül, Cumhurbaşkanı olduktan sonra Çankaya’daki bir yemeğe Elif Şafak'da davetli olarak gitti.

(Tabi biz talimatlara hazırız, alışığız yazık hakkımızı bile arayamıyoruz.)

Peki yok mu bir babayiğit adam gibi adam, bu kadına iki çift laf söyleyecek siyasetçi diye düşünürken, O dönemde yani 2006 yıllarında Rahmetli yiğit korkusuz ALPEREN Muhsin Yazıcıoğlu, partisinin Sakarya Teşkilatı’nın düzenlediği toplantıya katılmak için geldiği Adapazarı’nda fındık üreticilerini ziyaret etti.

Daha sonra basın toplantısı düzenleyen Yazıcıoğlu, gazetecilerin Elif Şafak’ın beraat etmesiyle ilgili sorusu üzerine, Şafak’ın kitabını eleştirerek şunları söyledi:

 “AVRUPA PİÇLERİ KUCAKLAR''

“Zaten kitabın isminden de belli. Kendi adını ve soyadını yazmış olarak görüyorum.

Adını ve soyadını kitaba yazmış olan bu hanımefendi Türklüğe ve Türklük değerlerine hakaret etmektedir.

Ama ne yazık ki siz uluslararası arenada himaye görmek istiyorsanız Türklüğe, Türk tarihine hakaret edeceksiniz. Türk milletinin değerlerine hakaret edeceksiniz, o zaman her yerde himaye görürsünüz.

İşte Orhan Pamuk gibi çocuksanız sizi Nobel ödülüne de aday gösterirler. Eğer piçlerle filan iç içeyseniz ruhunuzda piçlik varsa o zaman sizi Avrupa'da kucaklarlar.

Yeter ki Türklüğe hakaret edin.

Yeter ki Türklük değerlerine sövün. O zaman bütün Avrupa’yı arkanıza alırsınız. .''

İşte Türk milletinin gönüllerine taht kurmuş baba adam, Muhsin başkanım gereken cevabı vermiş, yüreklerimize su serpmiştir.

Allah kendisinden razı olsun. Mekânı cennet olsun. Ermeni lobilerinden belki de aldığı paralarla tanıtımını yapmış Türk’e ve Türk değerlerine ağır hakaretler etmiştir.

Ha bu yazar bir tane midir asla değildir. Bunlardan çok vardır. Zamanla onları da deşifre ederiz.

Madem ki kalem savaşları olacak Milli ve Manevi değerlerimize hakaretler olacak bizim de elimizde armut toplayacak değil elbet. Böyle Türk düşmanlarına karşı göğsümüzü siper ederiz evelallah.

Kıymetli okurlarımız dış güçlerin, lobilerin, kiliselerin, paralarıyla yazdırılan bu kitaplara itibar etmeyiniz, Milli Manevi değerlerimizi yaşatan anlatan yazarlarımızı benimseyin, destekleyin.

Allaha emanet olunuz saygılarımla.