İttifaklar ve HDP çıkmazı!

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi yapısı gereği siyasi hayatımızı yeniden şekillendiriyor.

Şekillendiriyor diyorum çünkü taşlar hala yerine oturmuş değil ve kolay kolay da oturmayacak.

%50+1 alan kazanır gibi basit görünen bir denkleme dayanan bu sistemin teorideki basitliğinin pratiğe yansıması Türkiye gerçekliğine aykırı görünüyor.

Bu sistemin Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçiminde %50+1’i almak amacıyla bir araya gelen partilerce oluşturulan Cumhur ve Millet ittifakı olarak adlandırılan iki cephesi adeta toplumsal yarılmanın alamet-i farikası olarak tezahür etmiş durumdalar.

Bu sistemden beklenti ve sistemin kabulü için pompalanan fikir ‘’istikrar’’ ve dolayısıyla ‘’koalisyonlara son’’ şeklinde sunuldu hatırlarsanız ve bu motivasyonlar öne çıkarılarak sistem kabul edildi.

Ancak sonuç böyle oldu mu?

Yani Türkiye, parlamenter sistemle yönetildiği yıllara göre daha mı istikrarlı?

Türkiye koalisyonlardan gerçekten kurtuldu mu?

Koalisyonların yerini alan ittifakların %50+1 zaruretinden dolayı siyasetin görünürdeki aktörlerinin ötesinde, dolaylı aktörlerinin her birinin gönlünü ayrı ayrı yapmak gibi bir yumuşak karnı mı oluştu?

Üstelik ittifak çarpışmalarının de facto bir zeminde yerel seçimlere de yansıdığı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın 29 Martta yapılan, milyonlarca seçmenin oy kullandığı ve iptal edilmemiş olsa idi, galibinin yüzlerle ifade edilecek çok ufak bir oy farkıyla belirlenmiş olacağı göz önüne alındığında yumuşak karın oluşmamıştır diyebilir miyiz?

Aradaki çok az oy farkı sebebi değil miydi 23 Haziran’da yapılan tekrar seçimler öncesi her iki cepheden HDP ve diğer PKK uzantılarına yapılan güzellemelerin?

Kırmızı bültenle aranan Terörist Osman Öcalan’a, TRT ekranlarının açılması hangi mantıkla izah edilebilir?

Ya da seçim öncesi hangi HDP ile hangi trafikler yaşandı da seçim sonrası Ekrem İmamoğlu soluğu Diyarbakır’da aldı?

İşin trajik tarafı bütün bunlar her iki ittifakın içinde de kendisini Ülkücü ve Türk Milliyetçisi olarak gören parti ya da siyasetçiler olmasına rağmen yaşandı ve yaşanıyor bu hadiseler.

Bir belediye seçimi vesilesi ile HDP oylarının belirleyici olması halinde ittifaklarımızın nasıl yamulabileceğini hep beraber canlı canlı izledik.

Aynı ittifakların devam ettiğini ve faraza 2023 seçimlerinin ilk turunda Cumhur İttifakı adayının %49, Millet İttifakı adayının %49, HDP adayının ise %2 oy aldığını düşünelim. Yani HDP nereye yatarsa 2. turda o taraf galip gelecek şekilde bir tablo, aynı İstanbul seçimleri gibi.

Olacakları varın siz tahmin edin.

Hele birde bu işin içine yeni kurulacak partiler, cemaatler, tarikatlar, bilumum toplu hareket edebilenler organize bir şekilde girerlerse koalisyonları mumla arar hale umarım gelmeyiz…

Alperen CARUS