Kırmızı Nokta

Özlem Gürbüz

24-07-2023 10:49

Hepimizin bir kırmızı noktası vardır.

Pardon!

Yoksa birden fazla mı demeliydim?

Kırmızı nokta, aslında hepimizin durmamız gereken bir farkındalık olmasıyla beraber, birçoğumuzun farkında bile olmadan bu ''dur'' işaretini görmeden geçmeye devam etmemiz bizim zararımıza.

 

Neden mi? Çünkü insanlığın bir dönüm noktasıdır bu nokta!

 

Bilmemiz gereken bir şey var ki; içinde yaşıyor olduğumuz bu zaman diliminde; siyaset, ırk, din, mezhep, kapalısı- açığı, futbol takımları gibi birçok ayrımların yaşandığı bir zaman.

 

Özellikle bu kırmızı nokta, dostluklar ve yakın arkadaşlık ilişkilerinin bozulmaya yüz tuttuğunun işaretidir. Yanlışa kapılıp gidenler, o kırmızı noktada durmasını bilmeyenlerdir.

 

Aslında 'saygı' tüm olumsuz yargıların temelini yıkan güçlü bir duygudur. Fakat ''herkesin doğrusu kendine'' derler ya, dolayısıyla kendi doğrusunu savunan her insan, karşısındakini ya görmezden gelir ya da O'nun yanlış fikre sahip olduğunu düşünerek O'nu reddeder.

 

Elbette ki kendi doğrularımızı da yanlış saymamız mümkün değil; fakat karşımızdakinin de düşüncesine saygı duymak zorundayız. Saygının olmadığı ikili veya daha çoklu insan ilişkilerinde; siyaset, ırk, din, mezhep, kapalısı- açığı, futbol takımları tarzı konuların açılmaması sağlanmalı.

 

Dikkat ederseniz günümüzde kimi insanlar kendisinden olmayan ve farklı bir topluma sahip olan birini mutlaka dışlamaktadır. Dolayısıyla sırf bu sebeplerden ötürü nice sevenler ayrılıp, nice dostluklar bozulmuştur. Halen de bu durum süregelmekte...

 

Peki ne zaman son bulacak? Elbette ki herkes birbirine saygı duymayı öğrenince son bulacak!

 

Hiç şüphesiz dünyamızı kirleten en kötü davranışlardan biridir yapılan ayrımcılıklar, bu zulüm değil de nedir! Bu ayrımcılıklar sadece insanın insana yapmasıyla sınırlı kalmayıp insandan hayvana da yapılmaktadır. Suçsuz günahsız yere Allah'ın sessiz kulları olan hayvanlar katledilmekte. Dünya sadece biz insanlara mı ait! Nedir bu öfke, bu kin ve nefret!

 

Neyi paylaşamayıp paylaştıramıyoruz! Sığamıyor muyuz koskoca dünyaya? Oysa bu dünya hepimize yeter, hatta fazlasıyla da artıyor. Ama insanoğlu öyle bir varlık ki, kimisi nefsinin yarattığı kötü duyguların farkında olup kötülükten uzak dururken, kimisi de nefsinin zincirlenmiş kölesi olmuş durumunda. İrade bizlere aittir.

 

Nasıl bir kişiliğe sahip olmamız konusunda kendimizi eğitmesini bilmeliyiz. Kişilik eğitimi farkındalıktan geçer. Bizler kendimizi keşfedip farkında olmazsak yarın çok geç olabilir.

DİĞER YAZILARI Öğretmenlerimiz 01-01-1970 03:00 Kalabalıkta Bile Yalnız 01-01-1970 03:00 Kitapların Anlamlı Gücü 01-01-1970 03:00 Hangi acı unutulur? 01-01-1970 03:00 Dünya Otizm Farkındalık Günü 01-01-1970 03:00 Kalplerimiz midir kuruyan yoksa! 01-01-1970 03:00 Hayallerinizi Hayatlarınıza Katın 01-01-1970 03:00 Yalakalık da yalandan mıdır? 01-01-1970 03:00 Aşk mı, mantık mı? 01-01-1970 03:00 Çok Mu, Yoksa Öz Mü Konuşmak? 01-01-1970 03:00 Akran Zorbalığı 01-01-1970 03:00 Bu nasıl bir kış! 01-01-1970 03:00 Neyin Peşindeyiz? 01-01-1970 03:00 "Maşallah" Demek Zor Mu? 01-01-1970 03:00 Onlar da Evlatlarımız 01-01-1970 03:00 Önyargı mı, empati mi? 01-01-1970 03:00 Yapay Gıdalar 01-01-1970 03:00 Her Çocuk Değerlidir 01-01-1970 03:00 Paylaşmak 01-01-1970 03:00 Türbe Ziyaretleri 01-01-1970 03:00 Hayvan Sevgisi ve Bilinci 01-01-1970 03:00 Bitkilerdeki Bilimsel ve Bilinmeyen Gerçekler 01-01-1970 03:00 İnsan Hafizasi 01-01-1970 03:00 Küresel Isınmadaki Rolümüz 01-01-1970 03:00 Sizi Seviyor Zannettiğiniz Kişi 01-01-1970 03:00 Para'nin Satın Alamayacaği Güçler 01-01-1970 03:00 Annelik – babalik görev mi, duygu mu? 01-01-1970 03:00 Mektuplarin Evrimselleşme Süreci 01-01-1970 03:00