Bitki'nin bilimsel anlamı; bulunduğu toprağa kökleri ile tutunan, gelişerek döl veren ve yaşama süresi dolduktan sonra da kuruyarak varlığı sona eren ot, yosun, ağaç, çiçek, algler ve mantarlar da dahil olmak üzere hayvan sınıfında olmayan tüm canlı varlıkların ortak adıdır. Hayvanlar gibi kaslara, eklemlere, sinirlere sahip olmasalar da bitkiler de hareket edebiliyor.1 Bu canlı türleri aslında sessiz ve sakin görünüşlerinin yanı sıra, sanıldığından daha fazla özelliğe sahiplerdir.
Botanik, bitkileri inceleyen bir bilim dalıdır. Bu bilimsel alan yeni keşiflere açık olup bitkiler alemi hala bilim insanları için bitmez tükenmez heyecan duygusunu ve merak isteğini canlı kılan gizemli bir gezegendir. Çok geniş bir çeşitliliğe sahip olan bu alem, sadece kültüre aldığımız bitkileri, çiçekli bitkileri veya orman ağaçlarını oluşturmamakta; aynı zamanda Küsküt, Hint Borusu, Kayın Damlası gibi asalak , klorofil içermeyen ve diğer bitkileri parazitleyen bazı bitkileri; Venüs'ün sinek kapanı ve sürahi bitkileri gibi böcekleri yakalayan ve ''sindiren''etobur özel çiçekli bitkileri de kapsar. İlişkili bitki gruplarını başlıca kategorileştirecek olursak: Çiçekli Bitkiler (anjiyospermler), Kozalaklılar (Jimnospermler), Eğrelti Otları, At Kuyruğu ve Likopodlar, Ciğer Otları, Algler, Mantarlar, Likenler olarak sıralayabiliriz.3
Bir Hadis- i Şerif'te şöyle der: ''Yarın kıyametin kopacağını bilseniz bile, bugün elinizdeki fidanı dikin.''2 Peki hiç düşündünüz mü? Zaten kopmak üzere olan bir kıyametten ötürü elimizdeki fidanı dikebilecek kadar vaktimiz nasıl olacak? Üstelik de kıyametten sonra tek bir canlı bile kalmayacakken...
Büyüklerimizin bahçede veya saksıda çiçek yetiştirirken onlara güzel sözler söyledikleri takdirde daha sağlıklı büyümelerine inandıkları konusuna tanık olmuşsunuzdur. Peki onları böyle bir inanca sevk eden düşünce ne olmuş olabilirdi? Yoksa bizlerin bilmediği gizemli bir gerçeğin mi farkındaydılar?
Bitkiler, doğduğumuz andan ölümümüzün gerçekleşmesine kadar hayatımızın her anında bizimle beraberler. Bunlara birkaç örnek verecek olursak; Bir anne, yeni doğum yaptığı zaman onu tebrik için ziyarete gidenler ellerinde çiçekle giderler. Doğum günlerimizden tutun, hasta ziyaretlerimize kadar, evililik yıl dönümü olmak üzere diğer özel yıldönümlerine kadar sırf sevgimizi ve verdiğimiz değeri ifade etmek amaçlı çiçekleri kullanırız. Sevdiğimiz bir kişi ile başbaşa buluşacağımız zaman mutlaka masada bir buket çiçeğin bulunması konusunda özen gösteriyoruz. Yakınlarımızı son yolculuklarına uğurlarken ve geçen onca zamana rağmen yapacağımız mezarlık ziyaretleri için de yine çiçekleri kullanıyoruz. Eğer kalabalık bir şehirde yaşıyorsak, bu kalabalıktan ve şehrin stresinden bir süreliğine uzaklaşmak için doğayı arar oluruz ve doğa ile başbaşa kaldığımız zaman da hiç şüphesiz ki psikolojimizin olumlu yönde nasıl değiştiği konusunda hepimiz farkındayız. Bu yüzden Botanik Bilimi, hayatımızda böylesine geniş bir rol oynayan bitkilerin incelenmesi için kurulmuştur; fakat bu bilim dalı bitkilerin sadece fizyolojik yapıları hakkında bilgi vermekteydi. Oysa bitkilerin de diğer canlılarda olduğu gibi ruhsal davranışlarda bulunabilecekleri, duygu ve düşüncelere tepki veriyor oldukları, olumsuz bir durum karşısında üzülebiliyor veya pozitif olaylar karşısında mutlu olabiliyor olduklarını incelemeyi kimse düşünmemişti.
Amerika'nın tanınmış Yalan Makinası Uzmanı Cleve Backster, dünyanın her yerinden gelen güvenlik güçlerine poligraf aygıtının kullanımını öğretiyordu.4 Bir gün Backster, uykusuz bir geceyi okulda geçirmiştir. Bu sırada aklına ilginç bir fikir gelmiştir. Yalan makinelerinden birinin elektrotlarını kaldığı odada bulunan bitkilerden birine bağladı. Dracena isimli bir bitkiydi bu ve bitkinin dibine su döküldüğü zaman bu duruma tepki verip vermeyeceğini anlamaktı. Bir bardak suyu, bitkinin bulunduğu saksıdaki toprağa döktüğünde karbonometrede bir reaksiyon oluşmadı, tam tersi olarak su, bitkide fizyolojik bir etki oluşturuyordu. Backster, bunun üzerine makineyi bitki üzerinde farklı bir şekilde kullanmayı denedi. Böylece biraz daha düşündükten sonra bitkinin yapraklarından birini, o sırada elinde tuttuğu sıcak kahve fincanının içine soktu; fakat yine makinede herhangi bir reaksiyon oluşmadı. Bunun üzerine Bacskter, elinde bulunduğu yaprağı yakmayı düşündü. Oysa yaprağı daha yakmadan poligraf makinesinde bir hareketlenme olduğunu fark etti. Peki ama Backster böyle yapmayı sadece düşünmüştü ve bunu henüz gerçekleştirmemişti. Acaba bitki O'nu algılamış ya da hissetmiş olabilir miydi? Daha sonra Backster, kibrit almak için odadan çıkıp geri geldiğinde ise makinede bir başka ve daha etkili bir dalgalanmaya şahit oldu. Daha sonra kibriti çaktı ve yaprağı yakacakmış gibi davrandı ve tabi yakmadı, sadece blöf yapmıştı; fakat bu sefer makinede bir tepki görmedi. Böylece bitki, gerçek ve sahte düşünceleri ayırt ediyor olabilir miydi? Tüm bu yaşananlar tesadüf mü yoksa bir bilinmeyeni mi bulmuştu derken Backster, yeni araştırmalarının temelini o gece atmış olacaktı. Günler geçtikçe deneyler yapmaya devam ediyordu. Makine'nin doğru çalışıp çalışmadığı konusunda da emin olmaya çalışıyordu. Oysaki makine doğru çalışıyordu. Böylece deneylerini ülkenin farklı noktalarından gelen diğer meslektaşlarına da yaptırmıştı ve bunun üzerinde tartışıp öngörüye varmaya çalışmışlardı. Meslektaşları da Backster'a hak vermeye başladılar. Daha sonra Backster, yaşama daha farklı bir gözle bakmaya başlamıştır.
Backster; bitkilerin, bakıcıları ile aralarında duygusal bir bağ olabileceği konusunda da düşünmeye başladı. Yine bir başka deneyinde bir insanın, bitkisinden kilometrelerce uzakta dahi olsa o bitki, sahibinin ne düşündüğünü hissederek ya da O'nu algılayarak bu durum karşısında çeşitli reaksiyonlar verebiliyordu. Bir konferans gezisi sırasında ise daha önce yapmış olduğu deneylerin slaytlarını salondakilere izletirken kilometrelerce uzaklıktaki makineye bağlı olan bitkilerin reaksiyon göstermiş olduklarını saptadı. Bunun üzerine bu durumu insanların düşünceleri ile de bağdaştırmak doğru olabilir miydi?
Hepimizin de bildiği üzere Bilim, henüz bilmediğimiz şeylerin gerçek olabileceğini kabul etmektir.
National Geographic'in bir haberine göre; bitkiler diğer canlılardaki gibi beyin nöronlarına sahip olmamalarına rağmen, henüz bilinmeyen bir şekilde hafıza sahibi olabilir, deneyimleri 30 gün boyunca hatırlayabilir ve sayı saymayı bile biliyor olabilirler.
Batı Üniversitesi'nde Biyoloji Profesörü olan Monica Gabliano öyle bir makale yazdı ki okuyanların gözleri adeta yuvalarından çıktı.5 Monica'nın bir bitkisi vardı ve bu bitki yaşadıklarını hatırlamakla kalmıyor, üstelik bu hatıraları bir ay boyunca hafızasında tutabiliyordu. Bahsedilen bitkinin adı Küstüm Otu veya Küstüm Çiçeği olarak da bilinir.6 Orjinal adı Mimosa Pudica'dır. Adına 'Küstüm' denmesinin bir sebebi vardır; çünkü yapraklarına bir defa bile dokunsanız hemen yapraklarını içe doğru kapatmaya başlar. Monica, bu durum üzerine bir deney yapmaya karar verir. Bir çiçek düşürme makinesi yaparak birbirinden farklı 56 tane Küstüm Çiçeği saksılarını 15 cm yükseklikten yere düşürüp kaldırmış. Saksıların düştüğü taban, yastık benzeri bir taban olduğu için bitkilere herhangi bir zarar gelmemiştir. Fakat her düşüşlerinde yapraklarını derhal kapatıyorlarmış. Defalarca bu düşüşlerin tekrarlanması ile neredeyse altmışar defa düşmüşlerdir. Bunun üzerine sanki bitkiler, artık bu düşüşten etkilenmeyip adeta başlarına bir şey gelmeyeceğini öğrenmiş duruma gelmişler de artık yaprakları herhangi bir tepki göstermemeye başlamıştır. Yaprakları açık kalmıştır. Böylece Monica bu sefer saksıları eline alıp bitkileri kendisi sarsmaya başlayınca yaprakların aniden kapandıklarını görmüştür. Daha sonra aradan geçen bir haftanın ardından tekrar bitkileri düşürme deneyi yapmıştır. Fakat bitkiler yine yapraklarını kapatmamışlardır. Monica makalesinde: ''Bitkilerin beyinleri olmayabilir fakat sinyalleri ile ettikleri karmaşık bir ağa sahip olabilirler'' diyor.
Et yiyen bitki olarak bilinen Venüs bitkisinin (Sinekkapan) de sayı sayabildiği keşfedildi.7 İçine giren canlıların üzerinde bulunan minik dikenlerle temas etmesiyle anlayan bu bitkinin kapandıktan sonra açılabilmesi için çok büyük bir enerjiye ihtiyacı vardır. Bu yüzden de enerjisini boşa harcamamak için içindeki dikenlerle temas eden şeyin yiyebileceği bir canlı olup olmadığını anlamak için buna emin olmak zorunda. Bundan dolayı bir defa temas edilmesini yeterli bulmayarak belli bir sayıda dikenle temas edilen bir durumla karşılaştığında kapandığı gözlemlendi. Tabiki bu verdiğimiz örnekler buz dağının sadece görünen bir kısmından ibarettir. Bu konuda Nicola Tesla şöyle demiştir: ''Doğa ve evren henüz keşfedemediğimiz titreşim ve frekans yasalarıyla donatılmış durumda.''
İnancımıza göre Peygamber Efendimiz, bir hadis-i şerifinde insan özelliklerine sahip olan bir ağaçtan söz etmiştir. Hadiste; Adem atamızın yaratıldığı toprağın arta kalanından Allah'ın o ağacı yarattığı bildirilmektedir. Bu ağaç, Hurma Ağacı'dır. Peygamber Efendimiz Hurma Ağacı hakkında şöyle buyurmuştur: ''Halanız olan Hurma'ya saygı gösteriniz; çünkü O, babanız olan Adem'den arta kalan çamurdan yaratıldı.''8 İnsandan bir parça olan Ağaç, kulağa ne kadar da ilginç geliyor öyle değil mi? Peki ya İnsan ve Hurma Ağacı arasındaki benzerliklere ne demeli? Her ikisi de kafaları kesildiği zaman ölürler. Her ikisinin ömrü de yaklaşık aynı ömür süresindedir. Hurma Ağacı da tıpkı insanlar gibi dişi ve erkek cinsiyetlerine sahip olup o şekilde ürerler. Erkeklik poleni kokusu ile insanın meni kokusu aynıdır.9 Hurma Ağacı'nın insanlardaki kılları gibi lifleri vardır. Farklı çeşitteki hurmaların renkleri, farklı ten renklerine sahip insanlarınkine benzer.
Bitkiler, hayatın sessiz kahramanlarıdırlar. Peki bizler ömrümüze ömür katan bu sessiz canlılara ne kadar önem ve değer veriyoruz? Para hırsı yüzünden katledilen ağaçlardan tutun, yakıp yok edilen ormanlara kadar; sırf zevk uğruna çiçeklerin dalından koparılmasından, onların üzerine ayak basılmasına kadar verilen zararlara ne demeli peki? Evrenin bize sunmuş olduğu bu güzelliklerin değerini bilelim. Yoksa yarın çok geç olabilir...
KAYNAKÇA
https://bilimgenc.tubitak.gov.tr/bitkiler-nasil-hareket-eder
Buharî, el-Edebül-Müfred s. 168, Heysemî, a.g.e. 4,, 63.
https://ceon.com.tr/2021/10/10/bitkilerin-bilimsel-dunyasi-bitki-insanlar-ve-biyoloji/
https://www.themagger.com/backster-etkisi-bitkiler-aciyi-hisseder-ve-kaydeder/
https://bilimdili.com/doga-cevre/canli/nat-geo-bir-bitki-gecmisi-hatirlayabilir-mi
https://evrimagaci.org/kustumotu-yapraklarini-hizla-kapatabilen-bitki-931
https://www.dunyadinleri.com/tr-TR/forum/islamiyet/oku_halaniz-olan-hurma-agacina-saygi-gosteriniz
https://yucedevlet.com/insan-ve-hurma-agaci-arasindaki-sasirtici-benzerlikler.html
3https://ceon.com.tr/2021/10/10/bitkilerin-bilimsel-dunyasi-bitki-insanlar-ve-biyoloji/
4https://www.themagger.com/backster-etkisi-bitkiler-aciyi-hisseder-ve-kaydeder/
5https://bilimdili.com/doga-cevre/canli/nat-geo-bir-bitki-gecmisi-hatirlayabilir-mi
6https://evrimagaci.org/kustumotu-yapraklarini-hizla-kapatabilen-bitki-931
7https://evrimagaci.org/sinekkapan-venus-bitkisi-nedir-hizli-harekete-sahip-bitkiler-nasil-evrimlesti-246
8https://www.dunyadinleri.com/tr-TR/forum/islamiyet/oku_halaniz-olan-hurma-agacina-saygi-gosteriniz
9https://yucedevlet.com/insan-ve-hurma-agaci-arasindaki-sasirtici-benzerlikler.html
Halil MERT
Düşen uçağımız ve şehitlerimiz...
Özlem Gürbüz
Toplumsal Kimliğin Günlük Yüzü
Eyüphan KAYA
Kemalist sisteme hayır, hayır, hayır!
Recep YAZGAN
Dr. Mehmet Muş’un Geleceği Samsun
Vehbi KARA
Tevekkül Etmek Üzerine
Nihat Güç
Ana Eksenimiz Ne?
Mehmet Nuri BİNGÖL
Tartışmanın Görünmez Tazyiki
Erol AYDIN
Kralın adamı...
Bülent ERTEKİN
Selâm olsun o yalakalara!
Aydın BENLİ
Şehit cenazelerinde edep ve haya dersi şart!
Ahmet SAĞLAM
Hoca – Talebe İlişkisi
Songül KARAMAN
Ümmet Bilincini Canlandırmak
Hüseyin KURT
Telekonferansın Ardındaki Gerçek: Büyük Kürdistan’ın Güncel Senaryosu
Hasan KARADEMİR
Giriş: Foucault'nun Eleştirel Soykütüğünün Temelleri
Bedriye Arık ÇAMBEL
Kurban Edilen Işık
Seyfettin BUDAK
Neden Doymuyoruz?
Doç. Dr. Özlem Özçakır Sümen
Eğitimde Teknoloji Kullanımı: Fırsatlar Ve Tehditler
Gülay ÇETKİN
Okullarda Yapılan Projelerde Arada Kalanlar Okul İdareleri
Adnan ÖZ
Lidere selam dur!
Mehmet BOZKURT
Cumhuriyetin değerleri diyorlar!
Suat ALTINBAŞAK
Hayızlı iken oruç tutulamayacağının Kur’an’daki Delilleri (1)
Hamdi TEMEL
Kirlenen Hava, Solan Hayat
Emine İPEK
Suskunluk: Kalbin Zarif Direnişi
Servet ZEYREK
Denge
Ahmet AYDIN
Bilir misin?
Burhan BOZGEYİK
Bir İstanbul Serencamı Daha (1)
Mahir ADIBEŞ
Gaflet mi dalalet mi!
Ahmet Eren KURT
Pensilvanya’da Taht Kavgası
Recep Ali AKSOYLU
Lipton’un Çekilmesiyle Kuru Çay Üretiminde Yabancı Kalmadı!
Abdulkadir MENEK
Sumud Kahramanları
Ahmet DÜZGÜN
Putlarımız ve Perestlerimiz
Cevahir AYDIN
Yanlış Anladınız
Mesut CİHAT
Allah'ın Zatı ve Subuti Sıfatları
Durmuş TUNACIK
Hilafet Işığı
Aysun Rabia GÜLER
Ebabiller Akdeniz'de
Uğur UTKAN
Mustafa Kemal Atatürk’ün Şeriatla İlgili Düşünceleri
Fatih ORUÇ
Orta Vadeli Program (2026-2028)
Zuhal GÜNDÜZ
Gündemiz: Küresel Sumud Filosu
Batuhan ŞUORUÇ
Şıracılar
Mesut BALYEMEZ
SOSYAL MEDYA KEVAŞELERİ
Bilal Dursun YILMAZ
Her Şey Dâhil Vicdan
Oktay ZERRİN
Sokak Cümbüşcüsü Hasan Yarar'ın Ardından
Ziya GÜNDÜZ
Atasoy Müftüoğlu Ve Hiçliğin Kıyısında
Ravza ZEYBEK
Bulanlar Arayanlardır
Gündoğdu YILDIRIM
Komşuda pişer!
Aydan KURT
Farkında mısınız?
Asiye Tanrıöver TÜRKAN
Mahremiyet, insanın özgür iradesiyle var oluşu!
Mustafa ÖZEL
1. Sezon 3. Bölüm Yükleniyor
Zehra KINALI
Stratejik Ortaklık mı, Siyasi Çıkmaz mı!
Murat GÜLŞAN
Türk Milliyetçisinin Vicdan Muhasebesi
İsa ÇOLAKER
Aşık Veysel Şiirinin Renkleri
Fatma Nur ÖZCAN
Didar-I İkbal
Özhan KIZILTAN
Duvarların Ardında Filizlenen Hayat
Memiş OKUYUCU
Zübeyir Yetik’in Ardından…
Hasan TÜLÜCEOĞLU
Göbeklitepe'de HZ. İbrahim Silüeti
Denizay BÜYÜKDAĞ
Gazze’den Öğrendiğim İslam
Cahit KURBANOĞLU
Nefis nedir ve ne istiyor?
Ahsen Meryem SÜVEYDA
Onlar Kendilerini Biliyorlar
Fahri Urhan
Uyanık Olalım
Muhammed Rıdvan SADIKOĞLU
Vicdanın Yükselişi
Nesibe TÜKEL
Anne Hakkı
Denizay KONUK
Gözler Kör, Kulaklar Sağır Olunca; Başlar Öne Eğilirmiş
Mücahit GÜLER
Modern İnsanının Anlam Sorunu 1
Adem ÇEVİK
Türkiye Aile Meclisi'nden Ahlak ve Aile Koruma Çağrısı
Ergün DUR
ÖĞRETMEN
Hüseyin KAÇIN
Dindar neslin tanrı'sı yoksa dijital neslin tanrıları var!
Özlem AKYÜZ
Nereden geldiğini unutma!
Yusuf AKTAŞ
Köftenin kokusu kimleri cezbetti!
Emine AYDEMİR
Ateşle oynayan evliya Ateşbaz veli hazretleri
Tarık Sezai KARATEPE
Sen Yoksun Diye! Müjdecim!
Abdullah BİR
Fitne, Kaos, Suriye ve Suriyeliler’e Daire İki Kelam...
KÜLLİYEN YAZAR
Şşşşt Başkanım Sana Söylüyorum!
Süleyman GÜLEK
Küçük Lee İle Çekirgesi
Adnan ALBAYRAK ŞİMŞEK
MUHAFAZARLIK
Serkan GÜL
Çocukları +18 İçerikten Koruyun
Başyazı
Samsun’un sağlığıyla oynamayın!
Fehmi DEMİRBAĞ
ÇÖKÜŞ
Hacer Hülya KARADAĞ
Ayasofya'dan Sonra Mescid-İ Aksa'ya…
Tevfik DEMİR
28 Şubat Darbesine Dair Postmodern Notlar
Veysel BOZKURT
İnsan Beyni ve Kontrolü Bir Değerlendirme
Zinnur ŞİMŞEK
Bir Doğumun Ardından
Osman Çakmak
Eğitimin kıblesini batıldan batıdan çevirmek mecburiyeti!
KERİM YILMAZ
İlkadım'a damga vuracak başkan!
Adnan KARAKUŞ
Faruk Koca ve Batı Değerleri
Süleyman KOCABAŞ
Siyonist İsrail’in Koloniyal Jandarma –Polis Devleti Olarak Doğuşu
Şener Danyıldız
Trafikte Empati ve Sempati
Elif Ekşi ZORER
Güzellik
Orhan SARIKAYA
Direk Tehdit!
Saadettin BAYÇELEBİ
Sessiz Gemi
Yaşar BAŞ
Ormanlar Yanıyor Birileri Saçlarını Tarıyor!
Mahmut KURU
Aşk, Yine Aşk… Yine Aşk!
Ayhan GONCA
Fetö'den kurtulmanın tek yolu...
Hanife OKUTAN
Narsist Sapkının Kurbanı Olmayın
Hülya Bulut
Samsunlu Olmak Mı Samsun’da Yaşamak Mı?
Bukrenur YILMAZ
Keşkenin Halet-i Ruhiyesi
M. Burhan HEDBİ
Emekçinin elini öpen peygamber!
Prof. Dr. Adnan DEMİRCAN
Nasıl Ayağa Kalkarız!
Pınar HOLT
Kendini yeniden keşfet!
Ayhan ENGİN
Hazinemiz Ahlakımızdır…
Ahmet Kubilay
Ayvaz İnsan
Cuma YILDIZ
Cambridge’e Giden Aşk
Ahmet ÖZTÜRK
Hadi Türkiye, Dolar Düşüyor
Dursun Ali Tökel
Cinnet Buğdayları
Savaş UYAR
Varlığından Haberdar Olmadığımız Hastalığımız: Safsata
Ümit Zeynep KAYABAŞ
Güven Zor Bir Duygudur…
Nur DİNÇKAN
Udhiyyeden Kurbiyyete
Suat ZOR
ABD, Adana Mutabakatı Ve Suriye İle Nihai Çözüm
Sonradan Gurme
Beyaz Ev’de Yemesek De Olurdu
Ahmet Fatih AKKAŞ
Ferman!
AKASYAMSPOR
Yıldırımcı mıyız, Uyanıkçı mıyız!
Züleyha TUNA
Mevsimler Ve Sen
Ali KAYIKÇI
“Güldürmeyin” Bizi, “Sayın Hâkimler!..”/9
Gülay ALPAGUT
Cennet berat belgesiyle değil amelle kazanılır!
Hamza ÇAKAR
Çocuk Savaşçılar
Alperen CARUS
İttifaklar ve HDP çıkmazı!
Selma MEDENİ
Ne Hacet Seni Anlatmaya
Ankara KULİSİ
Çiğdem Karaaslan Çevre Ve Şehircilik Bakanı Mı Olacak!
MÜNEKKİT
Seçim Sonuçlarını Nasıl Okumalıyız!
Sıddıka Zeynep BOZKUŞ
Zahideler /Teyzeler
Kevser KARSLIOĞLU
Yeme Problemi Olan Çocuklar İçin Çözüm Önerileri
Selçuk KAYA
Yazık oldu!
Ali Haydar YILMAZ
Eğitimde fırsat eşitliği gelecek bahara mı!
Bedia YILMAZ
Ben de varım!
Levent BİLGİ
Fehmi Koru, Said Nursi Ve Susmak
İhsan ZORLU
Paralel Devletin Eli Postmodern Anarşizm!
Esat BEŞER
Gerger Gençliğinin Bayrak Sevdası
Nurettin VEREN
Japonya’daki G20 Zirvesinde, FETÖ’nün Üniversiteleri Konuşuldu mu!
Mehmet FIRAT
İlim Ve İrfanla Geçen Bir Ömür: Şeyh Esad El Çokreşi
Ahmet BEREKET
ABD temsilciler meclisinin kararına bir Bozkurt nidası ile gecikmeden cevap verelim!
Ali Can AKKAYA
İnanır, Sabreder Ve Gereğini Yaparsanız…
Hüseyin YILMAZ
Diyanet’in Atatürk’le imtihanı!
Oktay GÜLER
Merhaba!
Halil KÖPRÜCÜOĞLU
İslamiyet ile Tıb arasında problem var mıdır!
Atilla YARGICI
Kur’an’da Korona Var Mı?
Rukiye AYDIN
2022'de Kendime Bazı Tavsiyeler!
Osman KÖSE
Ahıska Türkleri Sürgün, Özlem Ve Gözyaşı
Ruhugül ZİYADAN
Hayrı harabat edilen Bafra!
Ali KORKMAZ
Eksik Organ Sendromu
Yücel EMRAH
Ben Muhammed...
İbrahim Yusuf ŞAHİN
Parçadan Bütüne, Kolaydan Zora Karşılaştırmalı Bir Dil Öğretim Yöntemi
Ebru AÇIKGÖZ
Taşların Gizemli Dünyasından Hayatınıza Renk Katan Mozaik Sanatı
EnesTANIŞ
Taşın Dediği
Muhyiddin SÜLEYMANOĞLU
14 Şubat Sevgililer Günü Üzerine Kalbî Bir Muhasebe
Mesut KÖSEOĞLU
Daha Ne Denir!
ACZ ZARİFOĞLU
Kırlarda Çiçekler Artık Bensiz Açacak…!!!
Muhammet ÜSTÜNER
Yeni Türkiye Düzeni
Meryem YİĞİT
Gitmek İsteyenler
İsmail OKUTAN
Gerçek Dostluğa Dair
Tolga TURAN
Maskın Ustası Özgür Maskeler
Bozkır KURDU
LÜTFEN BENİ CİDDİYYE ALMAYIN
Gülşen KILINÇER
Yeşilin Ormanına, Yatayına, Dikeyine, Her Türlüsüne Karşı Bunlar!
İlknur ESKİOĞLU
Neydik ne olduk allah'ım!
Adem MUTLU
Engelleri Aşıp Hedefe Ulaşmak!
Zelal ALPASLAN
İnsan Terazisi
Ömer KARAMAN
Sevgili Öğrencim…!
Ümit AYDIN
Partilerin Kaderi Mahalle Başkanındadır!
Ahmet Doğan İLBEY
Kemalist Gençliğin Çanakkale Şehitliğinde “Kadeş” Rezaleti!
Önder GÜZELARSLAN
İsraf Bir İnsanlık Suçudur!
Mehmet ÖZÇELİK
Altılı masa aday belirleye dursun atı alan üsküdar'ı geçti!
Gülhanım CAN
Eti Senin Kemiği Benim
Levent ERTEKİN
Fakir Halkın Bağışladığı 350 Uçak
Okan KARAKUŞ
Osmanlı Devletinde Ramazan Gelenekleri
Gülay YILMAZ
Sus çarpılırsın!
Bahar ARSLAN
Hakikati Algımıza Taşıyan Beden
Feyza Nur DİLEKCAN
SAÇMALAMA (!), SAÇMALIYORSUN (!), SAÇMA (!)
MEHMET ERBİL
Keşke bir mayıs bayram olsa!
Kürşat Şahin YILDIRIMER
Hücum Terapisi :Hayatın Anlamı ve Her İnsanın Kendine Sorduğu Soru
Sema KOCA
Rahmetini Umarak
Celal TÜRK
EKONOMİK KeRİZ
İbrahim Erdem KARABULUT
Her gün durmadan küfrediyorum!
Betül Özer BÖLÜK
Kelimelerin Şaşırtıcı Etkisi
İlknur GENÇOĞLU YILDIRIM
7'den 70'e Herkese İzciliği Sevdiren Işıltan Uşaklıgil Öğretmen
Muhammed Veysel AKKAYA
Allah’ın Seçkin Kulu Olmanın İşareti Kur’ân-I Kerîm’e Gönülden Kulak Vermektir
Edanur İSMAİL
Dünyada Neyi Değiştirmek İstersin
Nazile ŞANAL
Yol Ve Yer Arayanlara Ya Fettah
Prof. Dr. İnanç Özgen
Arazi Parçalılığı
Zehranur Yılmaz KAHYAOĞULLARI
Ulu çınarım, babam...
SAVAŞ YILMAZ
Her Nasip Vaktini Bekler, Vakit İse Yaradanı
MEHMET YILDIZ
Beterin beteri var…..!
Seyfullah YİĞİT
Buhara Bizi Çağırıyor… (-1-)