Öteki oda sendromu!

Mücahit GÜLER

22-11-2021 14:34

“Psikanalist Ronald Britton’ın “the other room” (öteki oda) diye adlandırdığı bir kavramdan bahsetmek istiyorum. “Öteki oda” sendromu, çocukluk (özellikle de bağlanma) döneminde “merkez”in içimizden dış’a taşınmış olmasından kaynaklanan bir sendrom olarak tanımlanmaktadır. Yani çocuğunun ne istediğine odaklanmayan, istediği her şeyi çocuğuna zorla yaptıran ebeveynin çocuğunun karar mekanizmasını bozmasıdır. Zorla yemek yedirmek, zorla uyutmak, istenilen şeyleri zorla yaptırmak vs örnek verilebilir.

Karar mekanizması içimizde olan ve içimizde kalması gereken bir şeydir. Fakat dışarıdan sürekli bir müdahale olunca bu mekanizma içten dışarıya doğru bir değişim göstermektedir. Merkez, olması gerektiği gibi içimizde kalsaydı, biz nereye adım atsak dünyanın merkezi orası olurdu. Bir çocuğun, merkezi içinde hissetmesi için, onun olumlu olumsuz bütün hislerini, tercihlerini olduğu gibi kabul eden, sevgiyle onaylayan, ona dışarıdan "iç"te olmayan bir şeyi dikte etmeye çalışmayan ebeveynleri olması gerekir.

'İç'teki hislerle 'dış'tan gelenin birbiriyle uyumu, merkezin iç’te inşası için elzemdir. Yüzüstü yatmak istediği halde sırtüstü yatırılan küçük bir bebek, doyduğu halde yemeye zorlanan çocuk, içte bir terslik olduğunu düşünür ve doğruyu bulabilmek için dışa bakmayı öğrenir. Bütün cevapları bilen bir anne/baba/uzman/terapist imgesi (ya da yanılgısı!) merkezin içten dışa taşınması sonucudur. Cevaplar her zaman bizim içimizdedir. Dış yoluyla yaptığımız sadece, kendi içimizde zaten var olan, kendi içimiz dışında bir yerde var olması zaten imkansız cevabı açığa çıkarmak olacaktır.

Otorite, kitlelerin merkezinin 'iç'te değil 'dış'ta olmasını ister; bu sayede, 'dış'a bağımlı, attığı adımlar için 'dış'ın onayına ihtiyaç duyan, inisiyatif alamayan, kendisinin ne istediğini anlamak için bile 'dış'ta otorite atfettiği mercinin iki dudağının arasına bakan, bağımsız düşünemeyen, bağımsız hissedemeyen, bağımsız hareket edemeyen kitlenin kontrolünü elinde tutar ki otoritenin bu arzusunu yerine getirmesi için “aile” kurumu mükemmel bir vasıta işlevi görür. Aile, birey ile toplum arasında köprü görevi görür. Aile bozulunca birey de bozulur, toplum da. Bu gerçeğin farkında olan ve özellikle çatışma kuramını benimsemiş otoriteler bu tuzak yöntemini çok fazla kullanırlar.

Sonuç itibariyle huzuru, mutluluğu kendi içinde bulamayan, var olmak için başkalarının varlığına ihtiyaç duyan, varlığını başkalarına adayan, karşısına çıkan problemleri çözmek yerine başkalarının çözümlerini içselleştiren insanlar meydana gelmektedir. Kısacası bu sendrom kişiliksiz insanların oluşmasına sebep olmaktadır. Bedenen var olan ama fikren yok olan, mankurtlaşan(bilinçsiz köle) insanların oluşmasına sebep olmaktadır. Şu anki toplumumuza baktığımızda bu acı gerçeğin sosyal hayata ne kadar çok yansıdığını görmekteyiz. Öteki oda sendromuna çözüm yollarını ise başka bir yazıya bırakalım. Selam ve dua ile kalın.

Mücahit Güler

DİĞER YAZILARI Çağın Hastalığı: Anlamsızlık Girdabı ve Kurtuluş Yolu 01-01-1970 03:00 Günümüzün Ashabı Uhdud’u Gazze 01-01-1970 03:00 Duygusal Esaretten Duygusal Olgunluğa 01-01-1970 03:00 Allah'ı savaşa gönderen yahudileşmiş müslümanlığımız! 01-01-1970 03:00 Bugün Sessiz Kaldığın Zulüm Yarın Senin İçin Gelecek! 01-01-1970 03:00 Ahiretin İnkârı Dünya'da Tatlı, Ahirette Acıdır 01-01-1970 03:00 Filistin'in Müslümanlara Yardım Etmesi Gerekiyor 01-01-1970 03:00 Beden İşgal Olunca İnsan Şehit Olur, Zihin İşgal Olunca İnsan Ziyan Olur 01-01-1970 03:00 Kâl Dili İle Hal Dili Arasındaki Tevekkül Farkı 01-01-1970 03:00 Modern Çağın Bir Çıkmazı da Duygudaş İnsanların Yokluğu 01-01-1970 03:00 Dinin Hakikati ile Çağı Okuma/Anlama/Anlamlandırma Gayreti Tevhid Bağlamında Logoterapi 01-01-1970 03:00 Hayrı İster Gibi Şerri İstemek 01-01-1970 03:00 Psikolojik Açıdan Hadislerle Öfke Kontrolü 01-01-1970 03:00 Ramazan kültürü ve orucun psikolojik etkisi 2 01-01-1970 03:00 Ramazan Kültürü ve Orucun Psikolojik Etkisi 1 01-01-1970 03:00 Öldüren deprem midir, ihmalkârlık mıdır! 01-01-1970 03:00 Allah'ın varlığını hayatımda nasıl hissedebilirim! 01-01-1970 03:00 Kuran'da Düşünce Yanılgıları 3 Tepkisel ve Duygusal Davranma 01-01-1970 03:00 Kuran'da Düşünce Yanılgıları 2 Delil Yetersizliği 01-01-1970 03:00 Toplumda Zihniyet Eşitliği 01-01-1970 03:00 Herkes kendi mizaç ve karakterine göre iş yapar 01-01-1970 03:00 Kur'an ölüler için değil, diriler içindir! 01-01-1970 03:00 Ekonomik modelden hayat tarzına dönüşen kapitalizm! 01-01-1970 03:00 Toksik Diziler, Toksik Zihinler, Toksik Hayatlar…! 01-01-1970 03:00 Cübbeli’nin Platonik Derin Devlet Sevdası 2 01-01-1970 03:00 Lanet etmek caiz midir! 01-01-1970 03:00 Tevbede Örnek İnsan Hz. Adem 01-01-1970 03:00 Kullan-at kültürünün insan ilişkilerine yansıması! 01-01-1970 03:00 Fikir Özgürlüğü Mü Dine Sövmenin Özgürlüğü Mü 01-01-1970 03:00 Enes Kara İntiharının Gerçek Sebepleri 01-01-1970 03:00 Konjektörün konforu islam'ın ilkelerine gölge düşürmemeliydi! 01-01-1970 03:00 Çocuk istismarının müsebbibi rejim mi, dini kurumlar mı! 01-01-1970 03:00 Z Kuşağı Paradoksu 3 01-01-1970 03:00 Z Kuşağı Paradoksu 2 01-01-1970 03:00 Z Kuşağı Paradoksu 1 01-01-1970 03:00 Medenileşmek mi, mankurtlaşmak mı! 01-01-1970 03:00 Akıl Ve Düşünme Üzerine Bir Deneme 01-01-1970 03:00 Bir Derdim Var Derdimden İçeri Demişler... 01-01-1970 03:00 Üst Kimliğimiz Ne Olmalıdır?⠀ 01-01-1970 03:00 Abdestli Sosyal Darwinistler! 01-01-1970 03:00 İnsanın İnşasında 3t: Teslimiyet, Tevekkül ve Teşekkül 01-01-1970 03:00