Tarih
Giriş Tarihi : 12-03-2012 14:12   Güncelleme : 12-03-2012 14:12

Fatih Çekirge Hazin Çöküşler Tarihini Yazdı

Bu defa bir başka gemide cumhuriyet tarihini başlatacak olan kişi; Enver, Cemal ve Talat Paşaların aksi yönüne; yani Karadeniz’den SAMSUN’a doğru yola çıkar Mustafa Kemal...

Fatih Çekirge Hazin Çöküşler Tarihini Yazdı
BİR TRT belgeseli için Berlin’deyim... 

Hardenberg Caddesi’nde trajik bir tarihin izini sürüyoruz.

Osmanlı’nın son dönemindeki en etkin üç isimden Talat Paşa’nın vurulduğu caddede.

Okuyorum, araştırıyorum, dönüp bir daha bakıyorum. Murat Bardakçı’nın Talat Paşa’nın eşi Hayriye Hanım’la yaptığı harika “belgesel röportajı” defalarca okuyorum...

Ve böylece o muazzam “çöküş ve yıkılış günleri”nden hazin bir dekor canlanıyor önümde.

Üç maceracının, üç idealistin bir harita üzerindeki o kadercil ayrılışları canlanıyor. 

Düşünün ki;

Boğaz’da yağmurlu ve fırtınalı bir gece. Ve küçük bir tekne bata çıka Kuruçeşme’ye doğru yanaşmaktadır...

Kıyıdaki karaltıları seçecek kadar yaklaşan teknede bir çakmak yanar.

Bir Alman zabiti elindeki kağıdı okuduktan hemen sonra yakar.

Bot, yavaşça yalının önüne yaklaşır.

Bu sırada Enver Paşa nöbetçilerin uyukladığı bir saatte;

Elinde bir bavul. Sessizce beklemektedir.

Ve tekne yanaşır yanaşmaz paşa içeri atlar.

Alman zabitinin okuyup yaktığı kağıtta “çok gizli görev” olarak anlatılan ve o ana kadar kendisinden bile gizli tutulan Osmanlı İmparatorluğu’nun son yıllarındaki en etkili üç isminin gizlice kaçırılış emri yazmaktadır.

Parola “Enver”.

Tekne daha sonra Talat ve Cemal Paşalarla birlikte 6-7 önemli ismi alarak uzaklaşır.

Oradan bir Alman askeri gemisine geçilecektir.

Böylece tarihin en büyük imparatorluklarından Osmanlı’nın son dönemlerine imzasını atan, padişahlardan bile etkili üç önemli isminin trajik macerası da başlamış olur.

Ve tarih ne gariptir ki;

1 Kasım 1918 gecesi gerçekleşen bu hazin kaçıştan tam 7 ay sonra;

Bu defa bir başka gemide cumhuriyet tarihini başlatacak olan kişi;

Enver, Cemal ve Talat Paşaların aksi yönüne;

Yani  Karadeniz’den Samsun’a doğru yola çıkar...

Mustafa Kemal...

İşte iki yön...

İşte iki sergüzeşt...

İşte iki tarih...

Berlin’de bir Ermeni tarafından sokak ortasında vurulan Talat Paşa’nın hikayesi;

Aslında bir trajedinin, bir hüznün, bir yıkılışın, bir savrulmanın ve bedeli çok yüksek bir yanılgının hikayesidir.

Serhat Akinan TRT için bir şehir ve bir isim seç dediğinde;

Berlin’de Talat Paşa’yı seçmemin nedeni;

Aslında bir kudret ve hüzün tarihini aynı anda anlayabilmek içindi..

Kudret çünkü Enver, Cemal ve Talat Paşalar bir imparatorluğun son dönemini yöneten;

Hatta bir ülkeyi savaşa sokacak kadar kudretli isimlerdi.

Hüzün çünkü;

Peşine takıldıkları bu kurtuluş umudu ve Alman imparatorluğu;

Aynı zamanda bir hüznün başlangıcıydı...

Enver tam bir idealisti. Kendi hayalinde çarpışarak öldü.

Talat ve Cemal Paşalar için de peşine takıldıkları o Berlin, kaçıp sığındıkları bir kente dönüştü...

Ve yıllar sonra görüldü ki;

Cumhuriyetin de farklı bir kaçış için bulduğu ilk kent Berlin’dir...

1967’den bu yana “Almanya acı vatan” lafı, “gurbetçi” sloganı işte böyle bir rastlantının adıdır.

Sürgün ve kaçış istikameti Almanya...

İmparatorluğun kaybetmiş evlatları da;

Cumhuriyetin işsiz çocukları da bu şehirdedir...

Ve Berlin’de gördüm ki;

Tarih yargılamaktan çok, ders çıkartılacak bir sonuçtur.

Bu yüzden diyorum ki;

Okullarda bir tarihin yalnızca kahramanlık sayfaları değil;

Bireysel ve hazin hataların ördüğü çöküşler tarihi de anlatılsın.

İşte o zaman tarih gerçek bir ders olur.

Fatih Çekirge /Hürriyet
adminadmin