Allah rahmet eylesin Abdulmetin BALKANLIOĞLU hocamızın bir sözü vardır
"Bana Müslümanlığını anlatma, telefonunu 3 dakikalığına ver sosyal medya hesaplarındaki listelerinde kimleri beğenip, kimleri takip ediyorsun ne paylaşıp, neyle meşgul olduğuna bakayım, senin nasıl bir Müslüman olduğunu nasıl bir zihniyette olduğunu söyleyeyim " diyordu.
Hocamızın sözüne geldik mi? Çocukları öldüren tecavüzcülerin telefonlarından çıkanlar, sosyal medyanın insanların ahlâklarını nasıl yok ettiğine şahit oluyoruz.
Masum insanları, savunmasız yavruları müptezel duygularına kurban eden sapıklar işledikleri olayların en büyük etkisini internetin ahlaksız boyutunu kullanarak kafasında tasarlayarak işliyorlar.
Gelinen noktaya bakalım. Aynı evde yasayan karı kocanın telefonları şifreli. Bu nasıl bir düzenbazlıktır adına medeniyetlik diyorlar. Hadi ordan medeniyetmiş, güvenmiş.
Biz ataerkil bir toplumuz hâlâ o kadar ahlaksız olmak için domuzlaşmadı bu toplum. Ortalık sapık dolu, ahlaksız, namussuz şerefi beş paralık serseriler ile dolu. Bunların çoğu da evli barklı insanlar.
Dikkat edin!
Çocuk istismarcılarının hepsi evli, çoluk çocuk sahibi. Allah aşkına kıralım şu telefonlarımızdaki şifreleri, sahip çıkalım yuvalarımıza evlatlarımıza.
Sosyal medyadaki sanal hayata önem verdiğimiz, günümüzün en değerli zamanlarını ayırdığımız kadar ailelerimize, sevdiklerimize, evlatlarımıza ve unutmaya yüz tutan komşuluk, akrabalık ilişkilerimize ayırıyor muyuz?
Sorduk mu kendimize "BU GİDİŞ NEREYE?
Kendi helali dururken, milletin namusunda, malında, canında gözü olacak kadar namussuzlaşan bu insanlar nasıl türedi?
Ben anlamam pedofilden medofilden falan, düpedüz ahlaksızlık sarıyor toplumu "amaan bana ne!" demek yok değerli dostlar. Olmamalı
Dikkat edelim!
Lut kavmi helâk olurken bana ne diyenler kurtulmadı. Herkes taşın altına elini koyup elimizdeki telefonlardan daha çok ailelerimize, çocuklarımıza, komşularımıza zaman ayırmalıyız.
Ailemizden başlamalı eğitim. İnternet bir bomba gibi amaçsız başıboş dolaşan insanların ahlaki çöküşünü sebep oldu ve halada lastiği patlamış bir kamyonun yokuş aşağı son sürat gittiği gibi de gidiyor. Nerede durur. Nasıl durur. Durduğunda kaç cana, kaç mala zarar verir onu ancak Allah bilir.
Buna devlet ne kadar müdahale edebilir ise oraya kadar bu işi götürmeli. İşte burada aileyi, genç ve korunmaya muhtaç sabi bir nesli koruma ve kollama kanunları devreye bir an önce girmeli ve bir an öncede kolları sıvayıp işe başlanmalıdır.
Eşler birbirini, anne babalar da çocuklarını kontrol altına almalı. Zina...
Kumar...
İçki...
Uyuşturucu vb. Allah'ın yolundan sapmamıza sebep olan bütün yolları tıkamalı ve gerekli kanunu müeyyideler ile yapanın yanına kâr kalmayacak bir irade ve düşünceyi SEFİL İNSANLARIN RUHLARINA ADETA ÇİVİ GİBİ ÇAKMALIYIZ.
Biz, bize sahip çıkamıyoruz.
Bizi, bize bırakma Allah'ım.
Bizi, bize bırakma Ya Rabbi.
Selam ve dua ile.
Zehra KINALI