Allahın izniyle "Herşey güzel olacak" sözü ümitvar olmanın en güzel anlatım biçimidir. Ama bazen herşey güzel olmayabilir de. Çünkü burası dünya ve ahiret yurdunun sınav yeridir imtihandayız.
Güzel olmasa bile biz inananlar esas sonsuz güzelliklerin ahiret yurdunda olduğuna inanmış bir dinin ümmetiyiz. Elhamdulillah.
Herşey güzel olacak diye umut ederken; inancının, davanın, niyetinin doğruluğuna inanacaksın ki, Allah herşeyin en güzelini nasip etsin.
Yeni bir hareket başladı.
Herşey güzel olacak. Elbette herşeyin güzel olmasını bütün toplum gibi bizler de temenni ve dua ediyoruz. Fakat; İslâmî bol dünyanın incisi, fatihin emaneti İstanbul'a bakınca seçimde ve geçen 19 günde hiçte güzel şeyler olmadığını görüyor ve şahit oluyoruz.
Yıllarca Türkiye başbakanlarının, cumhurbaşkanlarının icazet aldığı Koç grubu yine iş başında olup İş Bankası, Yapı Kredi Bankası çalışanlarını kobal olarak kullanarak oy hırsızlığı yapıp milletin iradesine şaibe karıştırdı. Mazbata alındı akabinde de kürsüye çıkıldı. Belediye çalışanları şantaj ve tehditle istifaya davet edildi. İşçiler işten çıkartıldı, "Yunan kazandı" naraları atıldı. Terör seviciler "bu zaferde bizimde payımız var" diye meydanlara çıktı, sonucunda ise arsiz ve yüzsüzce teşekkür beklediler.
Yangından mal kaçırır gibi ilk icraat olarak belediyenin gizli namahrem bilgilerini kopyalayıp ne idüğü belirsiz kişilere teslim edilmek istendi. 37 yıllık Ramazan geleneği kitap fuarını yasaklayıp onun yerine ramazan günü kadın erkek milletin kendinden geçeceği konserler düzenleyerek ramazana saygısızlık yapıldı.
Seçim arefesinde camilerden, türbelerden çıkmayanlar seçimden sonra kiliselerden çıkmadı. Haham başlarıyla irtibata geçti, gizli kapılar ardında Avrupanın Türk düşmanlarıyla görüşüldü. Bütun bunlar 19 günde yaşandı. 4.5 yılda kimbilir daha neler neler olacaktı? Rabbim korudu.
Biz buna rağmen "HAYIRLISI" olsun dedik, dedik ama bu gasp edilen hakkımdan vazgeçiyorum anlamına gelmez ki. Ortada bir şaibe tespit edildi ve hukuken gereken mercilere itiraz edildi. İtiraz kabul edildi ve SEÇİM YENİLENECEK kararı çıktı. Madem birinci çıkmışsın kardeşim, bekle bekle ki belki yine birinci çıkarsın bu korku, bu endişe, bu tehditler, kaos ortamı yaratıp milleti sokağa çağırmak, ses kirliliği yapmak niye?
19 günde güzel şeyler olmadığını sizde çok iyi biliyorsunuz. Bu korkunun nedeni kaybetmek korkusu mu? Terörün, çoğulculuğun, arsızlığın, edepsizligin olduğu yerde hiçte güzel şeyler bu zamana kadar olmadığı gibi bundan sonrada olmayacak. Beklemeyin!!!
Geçersiz oyların % 10 sayıldı. Fark 29 binden 13 bine düştü. Evet, tamam "OY KAYMASI OLMUŞ" dediniz bunu kabul ettiniz, hakeme gidildi o da SEÇİM TEKRARI ŞART! dedi. Şimdi bu yaygara bu hadsiz tehdit açıklamaları niye? İlla o olsun bu olsun değil hayırlısı olsun demek şeffaflıktır, demokrasidir, dürüstlüktür sizcede öyle değil mi?
Oy hırsızlığı var, yapılmış ve belgelenen usulsüzlüklerin ispatı var buna rağmen şaibe olduğu kesinleşen bir makamda zorbalıkla 4.5 yıl hakkın olmayan koltukta oturmayı istemek erdemsizlik değilde ya nedir?
Milletin iradesine gölge düşürmeseydiniz bugün gelinen bu durum söz konusu olmayacaktı. Dümen peşinde olup milletin iradesini hiçe sayan üst akılların yüzünden bu duruma gelindi mi? Bal gibi gelindi.
YSK tarafindan çıkan bu karar bile ülkem adına, demokrasi adına, milletim adına güzelliktir.
Çok güzel oldu çooooook.. Allah'ın izniyle çok daha güzel şeyler olacak.
Kimin kazanacağını Rabbim tayin eder neticesinde de milletin iradesine göre lider seçilir.
Allah(c.c) her topluma layık olduğu yönetici ve yönetim nasip eder.
Türkiye olarak duamız, niyazımız cihan padişahı koca Fatih'in emanetine sahip çıkacak fatih yürekli insanlar kazansın.
Rabbim hayırlısını nasip etsin inşaallah...
Selam ve dua ile kalın.
Zehra KINALI