Sevgide süreklilik...
Dostuna sahip çıkmak...
İyiliği unutmamak...
İnsana değer vermek...
Yemine bağlı kalmak...
Yaşlılara hürmet...
Emeğe saygı duymak...
Ya şimdi ki zaman da?
Kuralı bozan bozana...
Yarı yolda bırakan bırakana...
Bunlara seyirci kalan kalana...
Havanda mı dövdüler vefayı?
Çıkmaz sokakta mı bıraktılar?
Boğazına bıçak mı dayadılar?
Gözlerine mil mi çektiler?
Canını uçurumdan mı attılar?
Yüce Allah (c.c)
"SİZ AHDİNİZE (sözünüze) BAĞLI KALIN Kİ, BEN DE AHDİME BAĞLI KALAYIM"'
(bakara 40)
buyurmamış mıydı?
Şimdi bu ne vefasızlık azizim?
Peygamberimiz (s.a.v)
"KIYAMET GüNü ALLAH ÖNCEKİLERİ VE SONRAKİLERİ BİRLEŞTİRİP TOPLADIĞI ZAMAN HER VEFASIZ İÇİN BU BAYRAK DİKİLİR VE BU FALAN OĞLU FALANIN VEFASIZLĞIDIR DENİLİR "
buyurmadı mı?
Şimdi SEVDİM! diye yemin eden, ertesi gün kin ve nefret kusuyor...
ÖZLEDİM! diyen cebinden başka isim çıkarıyor...
SÖZ, verenin işim çıktıları hiç bitmiyor...
MERHAMETLİYİM! diyenlerin can yakıcı sözleri zulümleri bitmiyor…
CESARETLİYİM! diyen kaçacak yer arıyor.
Allah için HEP SENİNLEYİM! diyenler nerede?
Anlaşılan o ki vefasızlık diz boyu koşuyor…
Koşmasına koşuyor da şöyle bir durup
ardımızda neler bıraktığımıza bakıp Allah ve Rasulünün huzuruna ne yüzle çıkacağımızı düşünsek acaba o vakitte vefasızlık yaparak bu kadar rahat olabilir miyiz?
Ne dersiniz?
Yoksa soru çok mu ağır(!) geldi?
Düşünün...
Neydik...
Nerelere geldik...
Hayırlı, huzurlu geceler diler, vefalı olmayı vefalı insanlara rast gelmemiz temennisiyle selam sevgi ve saygılarımı sunarım.
Allah'a emanet olun.