En Büyük Gücümüz Yaşama Sevincimizdir!

Pınar HOLT

24-03-2021 09:42

Değerli Dostlar,

 

Bir kısmımız hayatımızdaki güzelliklerin mutlulukların sabun köpüğü gibi kolayca patlayıp yok olacak kadar kısa ve etkisiz olduğuna dair bir batıl inanca sahip olabilir. Toplum içinde bile çok neşeli güldüğümüz mutlu olduğumuz anlarda ‘Çok güldük, başımıza kötü bir hal gelecek!’ düşüncesiyle kendi kendimizi sabote ederiz.

 

Ben bugün sizlere tersini düşünmenizi söyleyerek, bu genelleşmiş batıl ianca meydan okumak istiyorum. Sizi, tam tersine; üzüntü ve gerginliğin, hayatımızda kolayca patlayacak bir sabun köpüğü kadar kısa ve etkisiz olduğunu düşünmeye davet ediyorum. Sonuçta her şey elimizdeki mumlarla neye niyet ettiğimize bağlı.

 

Bu konuyla bağlantılı olarak birkaç sene önce yaşadığım kişisel bir anımı paylaşmak istiyorum. İlk kitabım olan Hayata Bağlan’ı kalın bir deftere önce elle yazmıştım ve bitince de biligisayar gerçirmeyi planlıyordum.  Hem özel sektörde bir işte çalışıp, geri kalan zamanlarda okuma ve araştırma yapıp, kitap yazmanın ne kadar meşakkatli olacağını tahmin edersiniz. Elimde o kalın defterle aylarca dolaşmış, yanımdan ayırmamıştım. Aklıma geldikçe her yerde not alıyor, düzeltmeler yapıyordum. Bir yandan da unutkan bir yapıya sahip olduğum için, hep o defteri bir yerlerde unutacağım kaygısıyla yaşıyordum. Ne ilginçtir ki zihnim kitabın basılıp elime aldığım günü değil de, defteri kaybetme olasılığına odaklanmıştı. Ve bir gün iş çıkışı, bir kaç mağazaya uğrayıp eve döndüğümde, defterimi bir yerde unuttuğumu fark ettim. Aylardır yazdığım tüm  çalışmalarım daha bilgisayara bile geçirmemiş halde kaybolmuştu. Neler hissettiğimi az çok ediyorsunuzdur. Ertesi gün, bir gün önce uğradım tüm mağazaları tek tek dolaştım. Defterim hiç birinde yoktu. Bir tarafta kendime duyduğum kızgınlık, diğer tarafta hissettiğim hayal kırıklığı ve bir daha sil baştan nasıl yazacağımı bilememe karmaşıklığı ile şuna karar vermiştim: ‘Sanırım yaradan benim bu kitabı çıkarmamı istemiyor.’ Bir kaç hafta içinde bu düşünceyi kabullenmiş, pes etmiş ve kendi hayatıma dönmüştüm. Ancak bir gün bir telefon geldi. Defteri unuttuğum günün ertesi günü tüm mağazaları tek tek dolaştığımı sanmıştım ama bir tanesi hariç! Zihnim o mağazayı hafızamdan tamamen silmiş, şampuan almak için girdiğim mağazanın kasa önünde defterimi unutmuşum. Bir süre gelip alırım diye beklemişler, benden ses çıkmayınca defteri karıştırmak durumunda kalmışlar ve önsözün altında Pınar Holt ismini görünce sosyal medyada araştırıp, iş yerimin telefonunu bulmuşlar ve bana ulaştılar. ‘Allah fukarayı sevindirmek için önce eşeğini yitirtir sonra buldurur’ sözünü canlı kanlı örneğini yaşamış oldum. Ancak bu sınavdan bir ders çıkarmam gerekiyordu. Ve bende yaşadığım bu olay vesilsiyle, zihnimin neye odaklanırsa, onun kehanetim olacağına dair kendi kendime bir farkındalık oluşturdu. Bu olayı yaşadığıdığımdan beri, ne kadar olumlu ve iyi düşünürsem yaşamımda her şeyin o kadar iyi olacağına dair bir düşünce geliştirmeye çabalıyorum. Peki bu olumlu ve iyi olma halinin içerisinde hiç üzüntü gerginlik yaşamıyor muyum? Tabii ki gerginlik de yaşıyorum, acı da çekiyorum. Ama karamsarlığınkolayca patlayacak bir sabun köpüğü kadar kısa ve etkisiz bir duygu durumu olduğunu hatırlamaya  çalışıyorum.

 

Unutmayın yaşam sevincimiz, neşemiz ve mutluluğumuz dünyayı kötülüklerden arındırabilr. kahkahalarımız bir çiçeğin açmasına, dualarımız yağmurların yağmasına ve bakışlarımız yıldızların parlamasına sebep oluyorsa en büyük gücümüz yaşam sevincimizdir.

Sevgiyle.

 

Pınar Holt

Yazar, Davranış Bilimci, Konuşmacı

Web: http://www.pinarholt.com/

Instagram: @pinarholtofficial

Linked-in: Pinar Holt

DİĞER YAZILARI Kendini yeniden keşfet! 01-01-1970 03:00 Doğum Sancısı 01-01-1970 03:00 Unutma! Sen Yürüyen Bir Evrensin! 01-01-1970 03:00 Her şey titreşir! Hayat titreşimdir! 01-01-1970 03:00 Ayallerinizin Gerçekleşmesi İçin Altın Kural! 01-01-1970 03:00 Sosyal Hayata Dönmenin 7 Yolu 01-01-1970 03:00 Koronadan Kaçarken Başka Hastalıklara Tutulma! 01-01-1970 03:00 Ne Ekerseniz Onu Biçersiniz 01-01-1970 03:00 Rehineci 01-01-1970 03:00 İmkansız Deme! 01-01-1970 03:00 Bugünü Daha Nasıl Güzel Yaşayabilirim? 01-01-1970 03:00 Hayatımın Dönüm Noktası Kitabı Okurlarını Hayatlarının Dönüm Noktasına Götürecek! 01-01-1970 03:00 Virüsler Pozitif İnsanları Sevmezler! 01-01-1970 03:00 Niyet Perdesi 01-01-1970 03:00 Sizin hiç babanız öldü mü? 01-01-1970 03:00 Sözün hangi mevsimde söylendiği sözün kendisinden daha önemlidir! 01-01-1970 03:00 Türkülere ilham olmuş ördek şimdilerde sendrom olmuş! 01-01-1970 03:00 Değerli Dostlarım, 01-01-1970 03:00 Selvi Boylum Al Yazmalım 01-01-1970 03:00 Yapay zekâ mı organik zekâ mı? 01-01-1970 03:00 Kendi hapishanesinde sıkışıp kalan insanoğlu! 01-01-1970 03:00 Pabucunuzu dama attırmayın! 01-01-1970 03:00 Şiddet her yerde! 01-01-1970 03:00 Sosyal Medya Sarhoşluğu 01-01-1970 03:00 Video oyunları çocuğun empati yeteneğini geliştirir mi? 01-01-1970 03:00 Yeni nesil doktor ya da mühendis olmak değil, ‘youtuber’ olmak istiyor! 01-01-1970 03:00 Mahremiyet eğitimi almamış çocuktan saygı ve nezaket beklenemez! 01-01-1970 03:00 Kalbim Afrin’de Kaldı 01-01-1970 03:00 Herkesin Sorduğu Soru: Ne Ara Bu Kadar Acımasız Olduk? 01-01-1970 03:00 Kadınlar insandır erkekler ise insanoğlu! 01-01-1970 03:00 Biz çocuklarımızı ihmal edersek istismarın sonu gelmez! 01-01-1970 03:00 Anne sen bana mı yoksa kendine mi üzülüyorsun? 01-01-1970 03:00 Bağırmadan Çocuk Büyütmenin Püf Noktaları 01-01-1970 03:00 Çocuklarımıza Başkalarını Önemsemeyi Öğretebilmek 01-01-1970 03:00 Çocuğunuzun en iyi arkadaşının bilgisayar, tablet ya da televizyon olmasını ister misiniz? 01-01-1970 03:00 Çocuğunuza kitap okuma alışkanlığı edindirmenin 7 yolu! 01-01-1970 03:00 Çocuklarımızı Teknolojinin Zararlarından Nasıl Korumalıyız? 01-01-1970 03:00 Kızım sustu! Ben sustum! Ve sanki tüm kâinat sustu... 01-01-1970 03:00 Çocuklarımıza Sevgiyi Paylaşmayı Ve Yardım Etmeyi Öğretmek 01-01-1970 03:00 Onlar susuyor ama siz susmayın! 01-01-1970 03:00 Biz nerede yanlış yaptık? 01-01-1970 03:00 Okullar Açılırken 01-01-1970 03:00