Kendini görmeye gücün var mı!

Cevahir AYDIN

24-01-2023 15:35

Şapkanı önüne koymak denir ya bu yazıyı öyle okumalı.

Her şeyiyle birlikte varoluş çizgisine uygunluk testi bir anlamda.

Neydik, no’lduk, ne olacağız?

Neyi niçin yapıyor veya neyden niçin kaçınıyoruz?

Kiminle yol yürüyor, kimin için mesafeler kat ediyoruz?

 

Ruhunun ufkuna yürümekten korkmayanlar, ölümü bir şeb-i arus gibi karşılayanlar.. Ötelere namzet benlikleriyle bu dünyadan sadece geçtiğinin farkında olanlar, ötelerde neye talipti, yitiğini arayan Behlül misali gerçekten neyi arıyorlardı?

 

...

 

İnsan olarak kâinatın ritmine uyum sağladığımız nisbette kullukta zirveyi düşleriz.

 

Yaratılan onca varlık içerisinde, içine doğduğumuz aile ve toplumda yine bu gayeyi güderiz. Ritmi yakalamak adına, Rabbimizi razı etmek için uymaya gayret ettiğimiz dini kurallar gibi birtakım çeşitli toplumsal, ailevi kurallarla da rıza arayışımız devam eder.

 

Rabbimizin bizi birçok kurallar, sınırlar ile istikamette tuttuğu yolculukta temel değerleri ailemizde öğrenmeye başlarız. Aile vicdanı dediğimiz düzende neyin doğru neyin yanlış, neyin iyi neyin kötü olduğu ile ilgili eğitimler alırız. Bunlar bizim fıtrî kodlarımızı korumak içindir.

 

Çocukken bunlar en saf hali ile yaşanıp masumiyet daha yakından korunuyor amenna; lakin edinilen bu masumiyet bir ömür muhafaza edilemeyebiliyor.

 

Mahallede, okulda, iş yerinde.. Kısacası sosyal hayatın içerisinde temas ettiğimiz maruz kaldığımız her kişi veya olay ruhumuzda izler bırakır da masumiyet zedelenebilir.

 

Burası kırılma noktasıdır.

 

Kâinatta hata yapmaya, kirlenmeye ve ardından tevbe(temizlik) ile yeniden fıtrî kodlarına dönmeye matuf varlık olan insan bu halini yadırgamamalıdır.

 

Bir ömür ailemizin, mahallemizin, sosyal grubumuzun içinde korunamayacağız.

 

Yetişkinlikte çocuksu masumiyeti korumak için hayatın gerçekliği içinde yaşanılanları manipüle etmeye kalkmak olgunlukla bağdaştırılamaz.

 

Sınırları bilmek ve sürekli uyanık bilinçle ilerlemektir vazifemiz. Amenna; lakin diğer yandan tövbe kapısının neden açık bırakıldığının hatırlanması yerinde olacaktır.

 

Son nefese kadar ümidin kesilmemesi tavsiyesi hatta imani hakikati uyanık bir bilinç sahibinin nefes alacağı bir noktadır.

 

Bu vesile ile Ye'se düşmeyecek, neden gönderildiğini sürekli hatırda tutacaktır.

Rabbini tanıma yolculuğunda uyanık olacaktır.

 

Bu dünyaya kirlenmemeye değil, arınmaya geldin. Deneyecek, keşfedecek, hatalar işleyeceksin; fakat şapkamızı önümüze koyacak, hatalarımızı engin bir gönül ve bilinçle olabildiği kadar objektif bir şekilde görmeye çalışacağız.

 

Akabinde geri çekilip dersimizi cebimize koyacağız yaşamaya büyümüş bir kimse olarak devam edeceğiz.

İnsanın fıtrî olayı budur ve beklenen de budur.

 

Zannedildiği gibi insandan beklenen hiç kirlenmemesi değildir. Çünkü masumlar hep birileri tarafından korunurlar; bilinçli yetişkinler ise iffetlidirler ve kendi kendilerini korurlar.

 

...

 

Fıtratını korumaya muvaffak olmuş engin ruhlu insanlar tanırsın çevrende. Kâinatın ahengine uyum sağlamış, ritmi tutturmuş, benlikten sıyrılmıştır.

 

Rızaya ulaşmak için gönül tahtını yıkmaktan imtina eden, haddini hududunu özenle muhafaza eden Benlik kavgasını çoktan aşmış olan bu dimağlar bulunduğu yerde daralmış ruhlara nefes olurlar.

 

Diğergâmlık müessesini İhlas ve samimiyetle işleten, Rıza-i ilahiden başka bir talebi olmayan, "Matlubum sensin Ya Rab" diye inleyen bu sineler en yakınından en uzağına kardeşlerinin derdiyle hemhâl olmuştur.

 

Kendini bilen Rabbini bilir hakikati mucibince Rabbinin kendisine lutfettiği maddi manevi imkânları O'nun yolunda sarf ederek arınmaya gayret ederler.

 

Selam olsun "Nefsini arındıran kurtuluşa ermiştir. Nefsini karanlığa gömen de kayıptadır." (Şems, 9-10) ikazındaki kurtuluşun taliplisi olanlara..

 

Selam olsun emanetçisi olduğu değerleri Rıza-i ilahi yolunda sarf edenlere..

"Allahım! Bize Receb ve Şaban'ı mübârek kıl ve bizi Ramazan'a ulaştır." elfu elfi âmin...

 

DİĞER YAZILARI Nûr’un Dağıttığı Sisler 01-01-1970 03:00 Kalbin Kalibrasyonu 01-01-1970 03:00 Hira'sını Arayan Varlık 01-01-1970 03:00 Adaya Yolculuk 01-01-1970 03:00 İnsan Olmak, Yolda Olmak 01-01-1970 03:00 İstiğfar Parantezi 01-01-1970 03:00 Kimin Doğrusu 01-01-1970 03:00 İnci Sancının Mahsulüdür 01-01-1970 03:00 Gerçeklik ve Hakikat 01-01-1970 03:00 İcabet Mührü-1 01-01-1970 03:00 Deprem Çocuklarının Dili 01-01-1970 03:00 İbret’in İktidarı-2 Ne Zaman İbret Almaya Başlar İnsan! 01-01-1970 03:00 İbret’in İktidarı - 1 01-01-1970 03:00 Rafta Unutulanlar 01-01-1970 03:00 Günle Vedalaşmak - 2 01-01-1970 03:00 Günle Vedalaşmak - 1 01-01-1970 03:00 Hasat Yasası 01-01-1970 03:00 OL DER HAYIR OLUR 01-01-1970 03:00 Rızkın Rotası-2 İdeal İnsan 01-01-1970 03:00 Olanlar ve Ölenler 01-01-1970 03:00 Tevâzu ve Kibir - 2 01-01-1970 03:00 Tevâzu ve Kibir - 1 01-01-1970 03:00 Konup Göçenler 01-01-1970 03:00 Sükûn Bulma Hadisesi 01-01-1970 03:00 Ruh Zerâfet Kazanınca 01-01-1970 03:00 Anlamakla Başlar Yolculuk 01-01-1970 03:00 Çağın Gürültüsü Ve Sûkut-2 01-01-1970 03:00 Çağın Gürültüsü Ve Sûkut 1 01-01-1970 03:00 Dayatılan Normlar Ve Mümince Duruş 01-01-1970 03:00 Takvâ Ve Fücûr Mücadelesi 01-01-1970 03:00 Diri Hayat Sahipleri 01-01-1970 03:00 Dijital Göçmen Jenerasyonu 01-01-1970 03:00 Hoyratça Tüketiyoruz! 01-01-1970 03:00 Tebessüm Et, 'Selam' De, Geç 01-01-1970 03:00 Hayat kalitesi açısından 'söz' 01-01-1970 03:00 Özsaygının Korunmasında Duygu Yönetimi 01-01-1970 03:00 Sahi Kul Hakkı Neydi! 01-01-1970 03:00 İrade İnşasında Köşe Taşları 01-01-1970 03:00 Toprağa Verdiğimiz Değerler 01-01-1970 03:00 Olaylar, İmtihanlar Bizim İçin Gelirler! 01-01-1970 03:00 Yitik Asrın, Yiğit Gençlerine Dair 01-01-1970 03:00 27 Şubat'ta 28 Şubat'a Veda 01-01-1970 03:00 Kazanma Kuşağında Kaybedenler 01-01-1970 03:00 Kuyu'nun Yusuf'a Kavuşması 01-01-1970 03:00 Hakikatin Tellali Olmak! 01-01-1970 03:00 Hakikat Gözlüğüyle Bakmayı Beceremiyoruz! 01-01-1970 03:00