Müslüman Gençlere:
-Hayatı düzene koymanın tek yolu Allah ile aramızı düzeltmektir.
-Çünkü Efendimiz (s.a.s) buyuruyor ki:
"Kim Allah ile arasını düzeltirse Allah da onun insanlarla arasını düzeltir
Kim iç dünyasını düzeltirse, Allah da onun dışını düzeltir"
(Camiu’s-Sağir, 8339)
Düzen'in ne olduğunu bilmeden beyhude uğraşlar ve afaki hülyalar peşinde koşmak değildir yapılması gereken..
Uluhiyyet makamına hürmet ve teslimiyetin getireceği huzur, Dünya ve Ahiret düzeninin temel yapı taşıdır. Kulluğunu, acziyet ve fakrını idrak eden genç dimağlar Allah'ın hükümlerine olan sadakatleri ölçüsünde, refahı yakalayacaklardır.
....
İddiası karanlık asrı aydınlatmak olan gençler bilirler ki;
Teslimiyet Bir olana olunca, binlerce evhamdan kurtuluşa şahit oluruz. Bu vesile ile mahcubiyet ve mahviyet derecesine erişir, kullukta derinliği yakalarız.
Bu bilinçle yaşayan bir avuç genç; ömrünün son demlerinde Dünya ve ukbâya dair vazifelerine güç yetiremeyen bir dönem gelmezden evvel, enerjilerini hakkın rızası doğrultusunda kullanmaya adarlar.
Hak razı olsa her iş hayr olur, olmayan da gizli hayr ile karşılanır. Dünya ve dünyalık kazançlarla heyecanlanan, onlarla mutlu ve tatmin olan ötelere bir şey bırakmamış, herşeyini burada tüketmiş olmaktan şeytandan Allah'a sığınır gibi Allah'a sığınırlar.
İlla denge deyip, fıtri arayışa girerler. Ennihayetinde birer denge insanı olurlar. Çevreleri hakkın hatırını âli tutan denge insanları ile kuşanır.
...
O yiğit gençler,
Dünya zevki namına bir lezzet tatmayan çilekeş üstadlarını, dünyalık imkanların dibini sıyıran nefisperestlere değişmezler. Bilirler ki bu dünyada garip bir yolcudurlar. Yola ve mola yerine tutulmayan, oraya meftun olmayan bu engin ruhlar hiçbir şeye malik olmadığımızı en derininden idrak etmenin huzuru içindedirler.
...
Madem ne zamana ne kendimize ne de diğer insanların duygu dünyalarına hükmedemiyoruz, o halde
aktif teslimiyet ve kâinatın ahengine teslim olursak, bizi bizden koparacak onlarca tedbire hacet kalmayacak.
Adı tedbir olan; fakat hakikatte kendimizi fazlasıyla kaptırdığımız dünyevi kazanç meşguliyeti, bizi sonu hüsran olan ilişkiler yumağına itiyor olabilir. Denge, ahlak, taat ve diğergamlık prensiplerini hayatlarımıza hayat kılacağız. Tevekkül ve teslimiyet ile hakiki sahibimizin verdiği lütuflarla hayatı idame edeceğiz. Dünyadan nasibini unutma, ikazı ile sadece yolcunun yol azığı kadarına kanaat edeceğiz. Ötesini kainat içerisinde dengeyi yakalamış şuurlu bireylerin yetişmesi, denge koruyucu gayretlerin idamesi yolunda sarf edeceğiz vesselam...