Virüsler Pozitif İnsanları Sevmezler!

Pınar HOLT

04-04-2020 10:08

Değerli Dostlar,

Bu yazımda sizlerle bir süredir bütün dünyanın savaş verdiği virus konusunun bir çoğumuz üzerinde yarattığı olumsuz duygular ve bunların davranışlarımıza yansımasıyla ilgili deneyimlediklerimden bahsetmek istiyorum. Konuya endişe ve kaygılarımızın nasıl oluşabildiğinden başlamak istiyorum.

Endişe ve kaygılarımızı zihnimizde aynı bir Holywood filminin senaryosu gibi, kendi ellerimizle yazarız. Örneğin, çocuğumuz ergenlik dönemine girmiştir ve bu dönemde kafası dağınıktır, ders notları düşmeye başlamıştır, aslında doğal bir süreç geçiriyordur ama ebeveyinin zihnimizdeki senarist hemen devreye girer ve yazmaya başlar. ‘Çocuk büyür, okumaz, ünüversiteyi yarım bırakır, meslek edinemez, iş bulamaz, kötü arkadaşlıklar, kötü alışkanlıklar’ gibi bir sürü senaryo oluşturmaya başlarız.

Ya da son günlerde yaşadığımız virus salgınından hepimizin endişe duyduğu ancak bazılarımızın yine belki de hiç gerçekleşmeyecek senaryolar ürettiği gibi. Örneğin, evde beraber yaşadığımız bireylerden bir tanesini ufak bir öksürük tuttu ya da yanımızda hapşırdı diyelim. Hemen zihnimizde ‘1-2-3 Kayıt!’ başlar. ‘Geçenlerde şirkete gitmiştim, orada bir kaç saat çalışmıştım, güvenlikle konuştum, kuryeden paket aldım, oradan markete gitmiştim. Alışveriş yaptım eve gelir gelmez ellerimi yıkamıştım ama! Ellerimi yıkamadan önce eşim poşetleri alırken belliki eli elime değdi, virüsü eve taşıdım, bir kaç gündür kuluçka evresindeydi bak şimdi belirtileri çıkmaya başladı!’ diye kendi kendimize konuşmaya başlarız, bununla da kalmaz filmin devamında, eşimizin bir kaç güne durumu daha da ağırlaşır sonra ambulans gelir, maskeli beyaz tulumlu adamlar eşimizi hastanaye götürür, test yapılır ve sonucunda virüsü kaptığı tespit edilir, karantinaya alınırız. Üstüne olmamış bir olayın üzüntüsünü çekeriz. İşte tüm bu senaryoları zihnimizde canlandırarak ve davranışlarımıza da yansıtarak hem kendimize hem çevremizdekilere dünyayı zindan edebiliriz.

Duygularımızı zihnimizde kontrol edebiliriz! Senaristi de, yönetmeni de biziz!

‘Peki bazılarımız tedbir alıp olayları gidişatına bırakırken, bazılarımız neden bu kadar panik olabiliyor?’ diyecek olursanız şöyle açıklamaya çalışayım. Yaşadığımız endişe ve kaygılarımızın sadece bir kısmı şimdi, şu ana aittir. Bu endişe ve kagıların bir kısmı ise; geçmişte yaşadığımız benzer olaylara diğer bir kısmı ise ‘aynı endişe verici durumu bir daha yaşar mıyım?’ kaygısıyla geleceğe aittir. Yine bir örnekle biraz daha açmaya çalışayım. Örneğin eşi tarafından aldatılmış bir birey, sadece aldatıldığını öğrendiği anın acısını çekmez. Daha önce de yaşadığı ya da çevresinde şahit olduğu benzeri bir durumla birlikte, gelecekte de tekrar aldatılırmıyım endişeni beraberinde hisedebilir. Bu da hem geçmişi hem anı, hem geleceği omuzlarımıza alarak, duygularımızı üç kat daha fazla hissetmemize sebep olabilir.

Neler yapabilirz?

Hamal kelimesini biliyorsunuz. Arapça’dan dilimize ‘haml’ sözcüğünden evrilmiş, aynı dilimizdeki gibi ‘yüklenip taşımak’ anlamına gelir. Öncelikle geçmiş ve gelecek kaygılarımızı sırtımızdaki küfeden atalım. ‘An’da kalmaya çalışalım, böylece kaygılarımızın büyük bir kısmından kurtulmuş olabiliriz.  Zihnimizi kontrol edebilmek için iç konuşmalarımızı iyi dinleyip tespit etmemiz gerekebilir. Bunun için özellikle evde kaldığımız bu dönemde meditasyon, yoga yapabilir ya da ibadet edebiliriz. Zihnimizde tespit ettiğimiz iç konuşmalarımız, korku ve kaygı kaynaklı ise onları ev içinde yapılabilecek çeşitli aktivitelerle durdurmaya çalışabiliriz. Ben bu süreçte yemek, temizlik yapıyorum, kitap okuyorum, notlar tutuyorum, onine eğitim alıyorum ve fırsat bulamayıpta izleyemediğim filmleri izliyorum. Televizyon ve sosyal medya gibi mecralardan takip ettiğimiz virus haberleri zihnimize görüntü, ses, his olarak kayıt olabilir. Bu konu ile ilgili haber ve programları limitli, günde bir ya da iki saat izlemeye çabalayabiliriz. Evde kaldığımız süre içinde hala bir şeyler üretebilir, birilerine yardım eli uzatabiliriz. Bu bizim pozitif kalmamıza ve kendimizi daha iyi hissetmemize vesile olabilir. Doktorlar virüslere karşı bağışıklık sistemimizin güçlü olması gerektiğini bildiriyorlar. Bunun diğer bir yolu da hayata pozitif bakmaya çaba göstermekle olur. ‘Buhran zamanları insanın cevherini ortaya çıkarır. Bencil daha da bencil olur, iyi daha da iyi’ demiş Prof. Dr. Kemal Sayar.

İyi kalmaya çabalayalım!

Pozitif kalmaya çabalayalım!

Çünkü, virüsler pozitif insanları sevmezler!

DİĞER YAZILARI Kendini yeniden keşfet! 01-01-1970 03:00 Doğum Sancısı 01-01-1970 03:00 Unutma! Sen Yürüyen Bir Evrensin! 01-01-1970 03:00 Her şey titreşir! Hayat titreşimdir! 01-01-1970 03:00 Ayallerinizin Gerçekleşmesi İçin Altın Kural! 01-01-1970 03:00 Sosyal Hayata Dönmenin 7 Yolu 01-01-1970 03:00 Koronadan Kaçarken Başka Hastalıklara Tutulma! 01-01-1970 03:00 En Büyük Gücümüz Yaşama Sevincimizdir! 01-01-1970 03:00 Ne Ekerseniz Onu Biçersiniz 01-01-1970 03:00 Rehineci 01-01-1970 03:00 İmkansız Deme! 01-01-1970 03:00 Bugünü Daha Nasıl Güzel Yaşayabilirim? 01-01-1970 03:00 Hayatımın Dönüm Noktası Kitabı Okurlarını Hayatlarının Dönüm Noktasına Götürecek! 01-01-1970 03:00 Niyet Perdesi 01-01-1970 03:00 Sizin hiç babanız öldü mü? 01-01-1970 03:00 Sözün hangi mevsimde söylendiği sözün kendisinden daha önemlidir! 01-01-1970 03:00 Türkülere ilham olmuş ördek şimdilerde sendrom olmuş! 01-01-1970 03:00 Değerli Dostlarım, 01-01-1970 03:00 Selvi Boylum Al Yazmalım 01-01-1970 03:00 Yapay zekâ mı organik zekâ mı? 01-01-1970 03:00 Kendi hapishanesinde sıkışıp kalan insanoğlu! 01-01-1970 03:00 Pabucunuzu dama attırmayın! 01-01-1970 03:00 Şiddet her yerde! 01-01-1970 03:00 Sosyal Medya Sarhoşluğu 01-01-1970 03:00 Video oyunları çocuğun empati yeteneğini geliştirir mi? 01-01-1970 03:00 Yeni nesil doktor ya da mühendis olmak değil, ‘youtuber’ olmak istiyor! 01-01-1970 03:00 Mahremiyet eğitimi almamış çocuktan saygı ve nezaket beklenemez! 01-01-1970 03:00 Kalbim Afrin’de Kaldı 01-01-1970 03:00 Herkesin Sorduğu Soru: Ne Ara Bu Kadar Acımasız Olduk? 01-01-1970 03:00 Kadınlar insandır erkekler ise insanoğlu! 01-01-1970 03:00 Biz çocuklarımızı ihmal edersek istismarın sonu gelmez! 01-01-1970 03:00 Anne sen bana mı yoksa kendine mi üzülüyorsun? 01-01-1970 03:00 Bağırmadan Çocuk Büyütmenin Püf Noktaları 01-01-1970 03:00 Çocuklarımıza Başkalarını Önemsemeyi Öğretebilmek 01-01-1970 03:00 Çocuğunuzun en iyi arkadaşının bilgisayar, tablet ya da televizyon olmasını ister misiniz? 01-01-1970 03:00 Çocuğunuza kitap okuma alışkanlığı edindirmenin 7 yolu! 01-01-1970 03:00 Çocuklarımızı Teknolojinin Zararlarından Nasıl Korumalıyız? 01-01-1970 03:00 Kızım sustu! Ben sustum! Ve sanki tüm kâinat sustu... 01-01-1970 03:00 Çocuklarımıza Sevgiyi Paylaşmayı Ve Yardım Etmeyi Öğretmek 01-01-1970 03:00 Onlar susuyor ama siz susmayın! 01-01-1970 03:00 Biz nerede yanlış yaptık? 01-01-1970 03:00 Okullar Açılırken 01-01-1970 03:00