Ben Sivil Toplum Kuruluşları çalışmalarını önemseyen biri olarak her fırsatta ulusal ve uluslararası konferans ve kongrelere katılmaya çalışıyorum. Bu konuda bana öncülük yapan, bu tür çalışmaları bana sevdiren ve gece gündüz memleket için aklını kullanıp, fikir üreten Türkiye Avrasya Stratejik Araştırma Merkezi(TASAM)’a ve TASAM Başkanı Doçent Dr. Süleyman Şensoy’un şahsında tüm çalışanlarına teşekkür ederim.
Birleşmiş Milletler Dünya Yaşlılar Konseyi(DÜNYAK) Başkanı Gerontolog Dr. Kemal Aydın’la bu tür çalışmalar arasında tanıştık. Birkaç defa farklı konferans ve kongrelerde bir araya gelince aramızda oluşan karşılıklı güven üzerine Diyarbakır M.BM Meclisini kurma görevini bana tevdi etti.
Sayısı 21 kişi ile sınırlı tutmak kaydıyla yaşı 60’ın üstünde, toplum nezdinde adının ağırlığı olan ve mesleğinde model alınabilecek kimselerden oluşmasına dikkat ederek meclisimizin üyelerini tesbit edecektik.
Böyle bir meclisi Diyarbakır adına oluşturmak bana ağır geldi, bir süreliğine düşündüm ve 5 kişilik bir komisyon marifetiyle belirlenmesinin daha yararlı olabileceği kanaatine vardım.
Merkez vaizi MEDAV başkanı Tayyip Elçi,
D.Ü.Eski Genel Sekreteri Haci Yılmaz,
Mazlum Der Genel Başkan Yardımcısı Av.Nesip Yıldırım,
Siyasetçi ve İş adamı Mehmet Arzu.
Benimle birlikte 5 kişilik bir komisyon kurduk.
Komisyon olarak birkaç saatlik bir çalışma ile 21 isim ve yeteri derecede yedek isim listesini oluşturduk, kendisine bildirdiklerimizden itiraz edelerin yerine yedekten isim alarak meclisimizi oluşturduk.
Büyük bir sorumluluk üzerimde olması hasebiyle bu Meclis neye hizmet ediyor acaba? sorusuna cevap aradım.
Baktım ki bu Meclis BM’ye üye ülkelerin 2030 vizyonu için çalışıp çalışmadıklarını kontrol etmek için bir denetim ve gözlem görevini görmektedir. Yani İlimizde, Bölgemizde ve Ülkemizde Birleşmiş Milletlerin 2030 vizyonu diye ortaya koyduğu bu çalışmaları raporlamak ve gerektiğinde bu konuda pasif olan kurumları uyarmak bu meclisin görevleri arasındadır.
Birleşmiş Milletler(BM) 2030 yılı vizyonu itibariyle;
*Dünyada fakirlik sıfırlanacak,
*Ekolojik dengelere korunması için yerine getirmemiz gereken sorumluluklarımızı yerine getireceğiz,
*Adaletin topluma yayılması kaçınılmazdır.
Şeklinde üç ana hedef ortaya koymuş, bunlar öyle can alıcı sorunlardır ki, ben insanım diyen bir kimse bu sorumluluktan kaçamaz.
Ancak bu önemli sorunların minimize edilmesi için 17 maddelik bir eylem planı ortaya koymuş, okuduğunuz zaman bir maddesi hariç hepsi de bu hedeflere ulaşmak için gerekli çalışmalardır.
O sakıncalı madde ise eylem planının 5.maddesi olup, Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinden bahsediyor tabi Diyarbakır Meclisi olarak bu maddeye itiraz ettik.Belki bu maddeye şerh koyduğumuzdan ya da aramızda bayan olmadığı içindir ki üzerinden 8 ay geçmesine rağmen BM’den hala bir cevap alamadık.
Bazı vatandaşlarımızda “ne işiniz var BM çalışmaların” diyerek bize sitem ediyorlar, biz de diyoruz ki böyle birkaç ucuz ifadelerle BM’yi eleştirip uzak durmak kolay, peki ülkemizin de üyesi olduğu bir oluşumun içine girip 193 ülke ile selamlaşmak, değerlerimizi paylaşmak, tabir yerindeyse hayat tecrübelerimiz onlara paylaşmak daha doğru değil mi?
Malum tüketici dünya, bireysel dünya, liberal dünya yaşlılarıyla ilgilenmeyi, atasını sahiplenmeyi ve erzel-i ömürde onu dertleriyle baş başa bırakmama konusunda kan kaybetmiş bir duruma geldi. Bu seküler dünyada bireysellik, keyfini yaşamak sıradan bir hak haline gelmiş, anne baba zamanında çocuklarına karşı vazifesini yerine getirmede başarısız, çocuklar da yaşlı ebevenlerine karşı vurdum duymaz bir vaziyetteler.
Bizim ülkemizde hala bir derece yaşlılarımıza sahip çıkıyoruz. Bu tecrübemizi dünya ile paylaşacaktık hatta şöyle bir hedefimiz vardı, BM üyeleri olan 193 ülkeye Üstat Bediüzzaman’ın leduni ilminin bir eseri olan “İhtiyarlar Risalesini” ülkenin yaşlılarına oluşturacaktık fena mı oruldu. Maalesef şimdiye kadar bize BM’den bize bir cevap gelmedi.
Elhemdulillah sorun bizden kaynaklanmıyor, gelen teklif üzerine M.BM Meclisimizi kurduk ne oluyor ne bitiyor anlamaya öğrenmeye çalıştık. Tabi hala ret cevap gelmedi, gelemez de, çünkü bir sözleşmede siz tarafsanız sizin bazı maddelere şerh düşme hakkınız olmalı, ya da bir yerde meclis açarsanız oranın kültür ve inancını dikkate almakla yükümlüsünüz. Ben Diyarbakır’dan kimin karısını kızını BM meclisine yazıp icap ettiğinde dünyayı gezdirebilirim.
BM hassasiyetimize saygı göstermesi lazım. Ben Fatma Şahin değilim ki İstanbul Sözleşmesine şerhsiz, şartsız imza attığı gibi MB’nin 2030 vizyonunun altına gözü kapalı imza atayım.
Model BM Meclisi Diyarakır’ın inanç ve değerleriyle Birleşmiş Milletlere bir kan vermeye, can vermeye gidiyorduk. Kabul edip etmemek onlara kalmış.
Kamuoyuna saygılarımla
Eyüphan Kaya
Model BM Diyarbakır Kalkınma Meclisi Koordinatörü