AK partinin oylarının erimeye devam ettiği 31 Mart seçimlerinde sonra, sebepler üzerine bir şey söyleyecek oluyoruz ki; bir anda karşımızda enteresan bir itiraz… “Şimdi söylenecek söz mü bu?” “Bu söylediğin kime yarıyor?” Kimseye yaramasın. Ya da kimseye zarar vermesin diye seçime kadar sustuk… Şimdi artık kar eden etti. Zarar durumu da kalmadı. Eee artık sesli konuşalım.
1.Dünkü seçimlerde oyunu kullanan bir amca sandık başında ellerini açıp kısacık bir dua etti, Görevliler amcayı uyardı. Fakat sakince kısacık duasını bitirip gitti amca. 70’li yaşlarında Aksakallı nur yüzlü bir amca.
İşte o amca ile Kızılcahamam “gönül belediyeciliği” kampından döner dönmez. 500 bin TL’lik Arabasını 800 bin TL olan ile değiştiren belediye başkanı arasında oluşan duygu amaç ve seçime yüklenen anlam farkı kaybetmenin en önemli sebeplerinden biridir.
2.Dün akşam saat sekiz sıralarında 75-77 yaşındaki annem ve babam köyden çarşıya geldiler karşılamaya gittim annemin ilk sorusu “oğlum Binali aldı mı İstanbul’u”? Hayır, anne maalesef kaybetti dedim. Çok üzüldü bir sürü söylendi. Üzüntüsü sesine ve beden diline yansıdı. Yarı azarlar yarı sitem eder bir dille bana “Keşke söylemeseydin. Keşke sormasaydım” dedi…
İşte bu Anadolu kadını ile üç dönem belediye başkanlığı yaptığı kurumunu personel maaşlarını bile ödeyemeyecek kadar borca sokup, kendi dünyalığını kurtarıp hatta botoks ve saç boyatma gibi dayanışlar edinerek ve hatta daha da utanmadan üst görevlere talip olduğunu söyleyen bir adamın kazanma ve kaybetmeye yüklediği anlam, kökünden kopup savrulmanın en özel örneği olan bu durum ve benzerleri kaybetmenin bir başka sebebi.
3-Seçim çalışmalarında kolundaki bileziği küçük kızı ile Reis’e gönderen anne, Yemen’den Myanmar’dan, Sancak’tan Maykop’tan, Musul’dan, Hartum’dan… Velhasıl bütün İslam coğrafyasından nefesini tutup Türkiye’deki seçim sonuçlarını takip eden ümmetin evlatları ile
2002 den sonra il başkanı ilçe başkanı belediye başkanı milletvekili olmuş ve 20 yıldan daha az bir sürede mal varlığı binlerce kat artmış olan ve her şeyi kitabına uyduran kitapsızların taşıdığı gelecek kaygısı arasında oluşan uçurum ve bu kenelerin ayıklanmasında geç kalınması da önemli sebeplerden biri.
4-2000'li yılların başıydı bir arkadaşımla Ankara Ulus’ta birini bekliyoruz. Yanımıza bir amca yaklaştı. Selam verip gençler Allah sizden razı olsun dedi. Ne olduğunu anlayamadık parkanın dış cebinde duran gazetemizi (Beklenen Vakit) göstererek bizden olmayan biri bu gazeteye beş kuruş vermez gururla siz bizdensiniz dedi. Ve dua edip kalabalığa karıştı.
ATV dizilerinden topluma pompalanan Önce birlikte uzun zaman aynı evde yaşanır sonra evlenilir ya da ayrılınır tipi hayat tarzının “bizim” TV’lerde olması o amcayı ne kadar gururlandırır acaba? İşte bu kırılma diğer bütün sebeplerin toplamı kadar büyük bir savrulmayı da beraberinde getirdi.
5-FETÖ alçağının tahrip ettiği alanda sekülerleşmenin hatta ateizmin oransal olarak zirve yaptığı bir zaman diliminde gençlik üzerinde ivedi, etkili mili ve manavı tamirat ve tadilat gerekirken
Binali beyin gençlik projelerinden en fazla öne çıkan ve en çok konuşulanının 10 GB internet olması da geldiğimiz yerin ciddiyetini anlamak için dikkate şayandır.
6-Ak parti kuruluşunda ve sonraki yıllarda her seçimde seçmenin karşısına insanı merkeze alan büyük değişim ve dönüşümleri programına koyarak ve önemli oranda da gerçekleştirerek seçimleri kazanıyordu.
Bilhassa 2010dan sonra İnönü’nün ABD bayrağı ile çekilmiş 70 yıl önceki bir fotoğrafı bile uzun uzun seçim malzemesi yapıldı. Evet, son yıllarda ve son seçimde düşülen en büyük tuzak rakibi karalamanın ölçüsünü kaçırıp kravat renginden Yunan bayrağına, oradan Pontus’a uzanan düşünülmeden arkası önü hesap edilmeden yapılan seçim iletişim ve sosyal medya faciaları.
7-Daha bir sürü sebep sayılabilir fakat sayılanların bir teki bile fazlasıyle kâfidir.
Şimdi yine sosyal medyada görüyoruz. “Yazıklar olsun İstanbul” “İnsan nankördür” gibi sadece karşı tarafı suçlayan yaklaşımlar… Tam da CHP’nin yıllarca düştüğü tuzağa düşmek bu.. Kendinde kabahat yok. Hep başkası kabahatli… “bidon kafalı ve göbeğini kaşıyan adam” CHP’in bıraktığı yerden devam…
Son özüm şu… Eğer Reis acil ve radikal tedbirler alınmazsa AK partinin var oluş sebebi Yok oluş sebebi olacak. Ve Başta Annem olmak üzere Anadolu’nun samimi, hiçbir hesaba ve hiçbir şarta bağlı olmadan bu davaya gönül veren insanlar üzülmeye devam edecek.
Abdülhamit TÜRKSOY