Yazının başlığına bakanlar kimden bahsettiğimi merak ediyor olmalı. Öyle ya birini kastediyor olmalıyım... Birisini çok fena övecek olmalıyım da acaba kimi kastediyorum değil mi?
Azcık okumayla, kitaba yazıya ilgisi olan ve popüler kültürün tuzağına düşmemiş herkes bilir ki; bu kelimeler 10 yıl önce yoktu. Yani anlayacağınız o zamanlar ne kadar kaliteli ne kadar cevval ne kadar başarılı olursanız olun "adam gibi adam" ya da adamın dibi olamazdınız".
Ne yapalım o da onların şanssızlığı "adam gibi adam" ya da adamın dibi" olmak gibi bir dertleri vardıysa o başarıyı bugün göstereceklerdi. Onlar adına üzülmemek elde değil düşünsenize sanat ve siyaset bilim ve spor alanında başarı göstermiş ne kadar büyüğümüz varsa ve eğer bu başarısı on yıl önceye dayanıyorsa bu payeleri kazanamadan göçüp gittiler yazık!
İşin şakası bir yana popüler kültür iliklerimize kadar işlemiş... Nasıl konuşacağımıza nasıl davranacağımıza… İltifat cümlemizden giyim kuşamımıza kadar her şeye başkaları karar veriyor.
Biz de hiç düşünmeden alıp kullanıma sürüyoruz siyasi metinler yazarken zaman zaman hedef kitlenin kanaat dünyasına nüfuz edebilmek için kalem erbabının bu tarz cümleler kurduğuna şahit oldum. Lakin bunları siyasi ve hamasi metinlerden çıkarıp günlük sohbetlerin içinde kullanmaya kalkınca tuhaf bir dil komikten öte gülünç diyaloglara şahit oluyoruz. İşte size çarpıcı birkaç örnek.
Birkaç yıl önceydi bir haberin son tetkikleriyle uğraşırken yanımdaki arkadaş telefonla biriyle konuşuyordu. Karşısındaki kişiye olan sevgi ve muhabbetin sınır tanımayan büyüklüğünü izah edip eyyamcılığın engin sularında kulaç atmak için, daha doğrusu halkımızın kısaca “yalakalık” dediği görevi ifa için, şöyle bir cümle kurdu "görüşelim yahu güzel abim gel de bir erkek kucaklayayım"! Dumura uğradım... Arkadaş bu nasıl bir cümle, nasıl bir ihtiyaç, anlayan beri gelsin... Neyse, karşı taraf arkadaşın erkek kucaklama ihtiyacını karşıladı mı bilmiyorum ama bu cümleyi iletişimin parçası haline getiren bilinçaltının nasıl bir şey olduğunu varın siz hesap edin.
Genel ahlakı bozmadığı sürece kimsenin kişisel cinsel tercihini sorgulayacak değiliz... Burada sorgulanması gereken dolaşıma sunulan her kelime her cümle beynin aklın ve edebin hiçbir mihengine vurulmadan kullanılmasıdır.
Bir de son zamanların modası "Adam gibi adam" diye bir kavram üretildi. Bu da herhalde erkek kucaklama ihtiyacını iltifata dönüştüren kafanın mamulü olmalı.
"Taş gibi adam" yani sert, taşın kendisi değil ama benzeri ..."melek gibi kadın" yani gerçek melek değil gibi... Benzeri. Peki, buradan hareketle adam gibi adam ne oluyor. Evet, adam değil ama benziyor benzeri adı üzerinde gibi. Velhasıl aslında derin bir hakareti içinde taşıyan bu cümle, kafayı düşünmekten başka işlere yoranlar için iltifat zannediliyor. Hem söyleyen hem de söylenen tarafından
Bir de adamın dibi diye bir şey var onu çok konuşmaya gerek yok zaten... Eski İstanbul da bir külhanbeyine "sen var ya adamın dibisin" demiş olsan muhtemelen ulan ben senin... Diye başlayan bir cümle ile işe koyulur ve muhtemelen en hafif muamele ile hacamat olurdunuz... Gelinen durum tam bir güler misin ağlar mısın hali... Sormayan sorgulamayan kafalar popüler kültürün elinde oyuncağa dönüşüyor ve maalesef bu durum son hız devam ediyor.
Abdülhamit Türksoy