DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Adnan KARAKUŞ
Adnan KARAKUŞ
Giriş Tarihi : 25-11-2022 13:03

Rezil bir Öğretmenler Günü

O Tepsiyi Alabilir Miyim Nurgül Hocam

 

Öğretmenliğimin ilk yıllarıydı Ankara'da sıradan bir mahalle okulunda görev yapıyorum.

 

Günlerdir hazırlık yapılan öğretmenler günündeyiz. Doğu görevini yeni bitirmiş,  Okulun en tecrübesiz öğretmeni olarak, büyük bir şehirde ve onlarca öğretmenle bu işler nasıl yapılıyor anlamaya çalışıyorum.

 

Toplam  14 öğrencisi olan Şırnak- İdil deki bir dağ mezrasından çok daha farklı olacağı muhakkak.. Heyecan ve telaş her günkünden fazla.

 

 Bahçedeki tören bitti ve sınıflara geçtik. Çocuklar hep bir ağızdan “Öğretmeler gününüz kutlu olsun.” diyerek günümü kutladılar. Ben okulun yeni öğretmeniyim ama öğrencilerim üçüncü sınıfta...

 

Çocuklar sıra ile gelip masaya hediyelerini bıraktı. Kolonya kravat çorap çiçek ağırlıklı hediyeler. Kara gözlü bir minik kız gazete kağıdı ile sardığı selpak mendili masaya bırakıp günümü kutlarken paket yere düşüp açıldı. Kağıt mendili gören arkadaşları gülüştüler. Minik kızım ağlamaya başladı. Hem ağlıyor hem de annesine kızıyor. Aslında o başka bir şey alalım demiş ama annesi almamış ( muhtemel alamamış)

 

Bir şekilde durumu toparlayıp hediye faslını kısa keserek çocukların dikkatini oradan kopartıp, şarkılı oyunlu eğlenceli bir safaya geçtik. O gün bir daha öğretmenler gününden hiç bahsetmedik. Ama ne yaptıysam Karagözlü minik kızımın morali hiç düzelmedi.

 

Dersler bitti ve öğretmenler odasına geçtik. Darmadağınık bir kafa ile bir çay aldım ve içmeye başladım. Sabahçı Öğretmen arkadaşlar uzun bir masanın etrafında oturuyorlar ve her birinin önünde bir “hediye tepesi” Genç Bayan öğretmenler “a” ve  “e” lerin yer değiştirdiği kibirli tuhaf bir dille güya belli etmeden birbirilerini küçümseme yarışı yapıyorlar.

 

Bu, dikkat etmezsen anlayamayacağın uğultulu rekabet devam ederken yavaşça kapı aralandı. Bir kadının tiz ve yüksek sesi bütün sesleri bastırdı.

 

-Nurgül hocam bir dakika gelebilir misiniz?

 

-Buyurun burada söyleyin öğretmen arkadaşlarım yabancı değil burada söyleyin dedi Nurgül Hoca

 

Kadın ısrar etse de Nurgül Hoca burada söyle dedi.

 

-Hocam çok özür dilerim. Size bir hediye almıştık ama kızım onu beğenmedi Ağabeyimin düğün hediyesi olan gümüş takımın tepsisini size getirmiş. Nasıl mahçup oldum, ne kadar çaresiz kaldım anlatamam. Ama onu almak zorundayım...

 

Az önce arkadaşlarına hava atmak için sarraf muamelesi yapıp  “Acı-ba gar-cek gümüş mı” hocam siz anlarsınız diyen Nurgul Hoca tepsiyi velinin eline tutuşturup yarı itekler vazıyette söylene söylene kadını öğretmenler odasından çıkarttı. Başkası adına utanmak nedir ilk defa o gün dibine kadar yaşadım.

 

O yıllarda Ankara’nın Çankaya, Bakanlıklar, meclis ve Bahçelievler civarında öğretmenler velilerin hediye yarışlarından hatırı sayılı maddi kazançlar elde ediyordu. Hatta birinci sınıfların okuma bayramlarının Sarar ilkokulundaki organizasyonu, veli başına çeyrek altın olduğu bizim kenar mahalle öğretmenlerinin çenesini yormaktaydı.

 

Her meslek grubunda olduğu gibi öğretmenlerin de içinde her türlü faydacı eyyamcı vs. marjinal tip o yıllarda da az da olsa vardı. Halen de vardır. Öğretmenler günü bu hediye yarıştıran  tipler için mükemmel bir istismar alanı. Kutlama şekli ve sınırları belirlenmemiş bu ve benzeri organizasyonlar çocukların ve ailelerinin dünyasında kalıcı olumsuz izler bırakmaya devam ediyor.

                                               ***

 

Kara gözlü kızımın ağlaması ve Nurgül hocanın huzurunda hepimizin yaşadığı o rezil durumdan sonra, meslek hayatım boyunca hiçbir öğrencimden öğretmenler günü veya başka bir şekilde hediye kabul etmedim.

 

Her yeni tayin olduğun okulda 24 Kasıma bir kaç gün kala hediye olarak Nasıl bir öğretmen, Nasıl bir ülke, Nasıl bir gelecek istediklerini anlatan birer imzasız mektup yazmalarını isterdim. Ve o gün bu mektupları okuyup tartışıtdık. 

 

Bir de Haydar hoca vardı o da bu konuda  benim gibi düşünüyordu. Dünya görüşümüz inançlarımız siyasi tercihlerimiz farklıydı ama birbirimizi en iyi anlayan iki arkadaş ve dosttuk.

 

Her 24 kasımdan sonra birkaç gün öğretmenler odasında bize sataşırdı arkadaşlar. Haydar hoca ve ben bir, diğer hepsi bir...  Artık farklı şehirlerdeyiz. Lakin halen arada bir telefonla hal hatır sorar konuşuruz.

                                                               ***

 “Bir sağdan bir soldan asarak dengeyi sağlıyorduk” diyen katil diktatör Kenan Evren'in 1981 yılında uydurduğu ve zamanla kutsanıp Adına şiirler kitaplar yazılan, ailelerin ve çocukların hediye yarışına çevirdiği bir gün 24 Kasım.

 

Gözden geçirilip sınırları belirlenerek bir mesleki dayanışma bayramına dönüşmediği sürece bu şekliyle bildiğim en rezil günlerden biri olmaya devam edecektir.

 

Öğretmenler günün kutlu olsun Haydar Hocam.

 

NELER SÖYLENDİ?
@
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
NAMAZ VAKİTLERİ
Gazete Manşetleri
Yol Durumu
BURÇ YORUMLARI
  • KOÇ
    Koç Burcu
  • BOĞA
    Boğa Burcu
  • İKİZLER
    İkizler Burcu
  • YENGEÇ
    Yengeç Burcu
  • ASLAN
    Aslan Burcu
  • BAŞAK
    Başak Burcu
  • TERAZİ
    Terazi Burcu
  • AKREP
    Akrep Burcu
  • YAY
    Yay Burcu
  • OĞLAK
    Oğlak Burcu
  • KOVA
    Kova Burcu
  • BALIK
    Balık Burcu
ANKET OYLAMA TÜMÜ
E-Bülten Kayıt
ARŞİV ARAMA