Önce Dar/Daraltılmış Bölge Seçim Sistemi nedir önce bunlara bir bakalım ve dar Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın neden bu iki sistem üzerinde durduğunu görmeye çalışalım.
Dar Bölge Seçim Sistemi, İki turlu bir seçim tipidir. 600 adet koltuk sayısı olan meclis üyelerinin seçilmesi için Türkiye 600 “Bölge”ye bölünür. Her bölge için adaylar belirlenir. İlk tur seçimde seçmenlerden gönüllerinden geçen adaya oy vermeleri istenir, eğer adaylardan herhangi biri en az %51 oy ile çoğunluk oyunu alırsa seçim ilk turda tamamlanır. En az %51 çoğunluğun oyunu alan ve birinci olan aday o bölgenin milletvekili olur. Şayet hiçbir aday %51 barajını ilk turda aşamazsa ikinci tur oylamaya geçilir. İkinci tur oylamada ilk turda en çok oy almış iki aday arasında seçmen seçim yapar, çoğunluk oyu alan aday milletvekili olur.
Örneğin 1. Bölge’den 3 adayın seçime katıldığını varsayalım: Aday X, Aday Y, Aday Z. İlk tur oy sıralamaları:
Aday X: %38
Aday Y: %32
Aday Z: %30
Bu durumda hiçbiri %50’den fazla oy alamadığı için ikinci tura geçilir. İkinci tur en çok oy alan iki aday Aday A ve Aday B arasında yapılır. İkinci tur oyları:
Aday X: %40
Aday Y: %60
O bölgeden Aday Y çıkar. Eğer ilk turda %50’den fazla oy alan aday olsaydı seçim ilk turda sonlanacaktı.
Bu tarz bir seçim tarzı öncelikle bölgelere bölünen Milletvekillini direk o oy bölgesindeki vatandaş seçeceği için vekili daha iyi tanımasını ve gerektiğinde vekilden hesap sorabilmesini sağlar. Parti adaylarından ziyade Parti başkanlarına oy verildiği bir “Sultanlık” sisteminin önüne geçerken o adaylar da bölgeleri için daha çok sorumluluk hissederler. Özellikle ikinci turda seçilmiş bir aday sadece kendi tabanı değil başka siyasi görüşlerden de oy alacağı için daha çoğunlukçu bir anlayış gütmek durumunda kalır. Fransa’da 1970’lerden beri seçimler bu şekilde yapılmakta.
Burada parti liderlerinin ittifakları ve bazı bölgelerde 2. tur seçimlerinde görülebilmekte. Zira seçim bölgesinde liderler kendi adayları yerine diğer parti adayını destekleyebiliyorlar. Şöyle ki; A Bölgesinde Ak Parti Adayının %36 ve MHP adayının da %35 aldığını düşünelim. CHP adayı da %42 alsın. 2. tur seçimlerinde Ak Parti ve MHP Liderleri anlaşıp Ak Parti yada MHP’li adayı CHP’li adaya karşı destekliyor. Haliyle toplumda daha çok uzlaşılan aday o bölgenin Milletvekili oluyor, Aksi olmadıkça. Çok nadiren de olsa ortak Aday’a karşı tepki oyları da oluşabiliyor.
Bunun haricinde bir de buna yakın ama bir o kadar karmaşık olan Daraltılmış Bölge Seçim Sistemi var. Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçmiş dönemlerde dillendirdiği %5 barajlı 5’lik bölge sistemi ise dünyada hiçbir yerde uygulanmıyor. Daraltılmış Bölge Seçim Sistemini uygulayacaklarını sanmıyorum. Ancak Turgut Özal’ın daha önce daraltılmış bölge seçim sistemini uyguladığını da unutmayalım.
Dar Bölge Seçim Sistemi ile Daraltılmış Bölge Seçim Sistemi söylenirken birbirine çok yakın gibi görünse de hesaplamalar farklı ve uzun sürüyor.
Yapılan araştırmalar ise Dar veya Daraltılmış Bölge Seçim Sistemlerinin mevcut durumdan çok daha farklı sonuçlar çıkarmadığını, Bu seçimlerin “Büyük” partilere yaradığını gösteriyor.
Daraltılmış Bölge Seçim Sistemi, her bölgeden en az 3, en fazla 5 Milletvekili seçilmesini öngörüyor. Milletvekili sayısının 2019 yılında 600 olacağına göre her bölge için 3 Milletvekili düşünüldüğünde Türkiye 200 seçim bölgesine, her bölge için 4 Milletvekili düşünüldüğünde Türkiye 150 seçim bölgesine ya da 5 Milletvekili düşünüldüğünde ise 120 seçim bölgesine ayrılacak. Ve yine Vatandaş hangi adayı kendisine yakın görüyorsa o adaya oy verecek. Parti sıralaması bir şey ifade etmiyor.
Daraltılmış Bölge Seçim Sistemi ile Dar Bölge Seçim Sistemi arasında ki en büyük fark ise;
Daraltılmış Bölge Seçim Sisteminde “Seçim barajı” oluyor. Dar Bölge Seçim Sisteminde ise “Seçim Barajı” yok.
Haliyle Daraltılmış Bölge Seçim Sistemi’nde seçimlere katılacak siyasi partilerin öncelikle Türkiye barajını aşması gerekecek.
Daraltılmış Bölge Seçim Sistemi tercih edilirse, Barajın şimdilik yüzde kaç olacağı muamma! %5’de olabilir %7’de belki de %10 seçim barajı devam edebilir. Bunu da ileri ki günlerde hep birlikte göreceğiz.
Türkiye barajını aşan siyasi partiler, seçim bölgelerinde aldıkları oy nispetinde Milletvekili çıkartacak.
Bu arada şunu da unutmamız gerekiyor.%50+1 alan kişinin Cumhurbaşkanı seçilecek olması İTTİFAKSIZ kazanmayı oldukça zorlaştırıyor. Haliyle Cumhurbaşkanı seçimlerinden önce yapılacak olan Milletvekilliği seçimlerinde partiler arası konsorsiyum ve uzlaşı arayışlarının Cumhurbaşkanı seçimlerine de yansıyacağını görmemek hata olur.
Dar ya da Daraltılmış Bölge Seçim sisteminden hangisi tercih edilir bilemem ancak her iki sistemde de en önemli nokta Vatandaşın istediği Aday’a oy verecek olması. Haliyle Ak Parti Ya da MHP veya CHP’den o bölgede 1.sıra adayı olmak bir şey ifade etmeyecek. Siz Aday olarak 1. Sırada isminiz olsa bile sizin çok altınızda ki faraza 8. sırada yer alan aday Milletvekili seçilirken siz ilk sırada görünmenize rağmen seçilemeyeceksiniz. Çünkü Vatandaş orada sadece Partili ama kendi istediği adaya ya da Bağımsız Adaya oy verecek, Partiye değil.
Dar ya da Daraltılmış Bölge Seçim Sistemi bu bağlamda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın elini güçlendirecek. Şöyle ki toplum tarafından sevilmeyen ama Milletvekili olan X kişi Ak Parti 1.sıradan aday olsa bile vatandaş o kişi yerine kendisine yakın olan kişiye oy vererek hem o kişiyi milletvekili olmasının önüne geçmiş olacak hem de kendisine yakın kişiyi Milletvekili seçerek tam anlamıyla demokrasi tecelli etmiş olacak.
Mevcut sistemde Milletvekili olan ama halkın arasına karışmayan, Halkın sorunlarına göz kapatıp kulak tıkayanları Partili olsa bile halk cezalandırmış ve halk ile iç içe olmayan halkın sorunlarıyla ilgilenmeyen Milletvekilleri bir nevi sistem dışına atılmış olacak. Peki bize bu neyi getirecek derseniz!? Halkın daha çok siyasileri toplum içerisinde görmesini ve halkın sorunlarına çözüm sağlayıcı olmasını sağlayacak.
Peki, Cumhurbaşkanı Erdoğan için Dar ya da Daraltılmış seçim sisteminin avantajı ne olacak?!
Ak Parti içerisinde her ne kadar Başbakan Binali Yıldırım Bey “FETÖCÜ YOK” dese de yeni sistemle seçilen Milletvekilleri, Parti il ve ilçe teşkilatlarında daha etkin olacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise Milli Milletvekillerini isim isim halk seçti diyecek. Çünkü Parti/Partilerin Aday Liste sıralamasına göre değil, Milletin seçtiği adaylar Milletvekili olacak. Milletin Milli vekili olanlar ise bir sonraki dönemde de yeniden Milletvekili olabilmek için seçildikleri bölgede ki İl ve İlçe teşkilatlarında daha fazla etkin olacak ve Parti içerisinde Partiye yakışmadığını düşünülen kişilerin tasfiyesi daha kolaylaşmış olacak. Hangi parti mensubu olursa olsun terörist yapılarla ilişkisi olanlar çok daha hızlı bir şekilde sistem dışına atılacak. Toplum kendisine yukarıdan bakan, Hizmetkar olmayan, Böbürlenen yukarıdan bakan, Kendince bir işe yaramadığını düşündüğü siyasetçiyi de bir nevi ezmiş olacak…
2019’da ki Dar veya Daraltılmış Seçim Sisteminden sonra ne gelecek derseniz eğer, FEDERASYON ya da EYALET SİSTEMİ diye korku tüneli haline getirilen sistemin ayak seslerini duyacağız. Ama bu korkulduğu gibi Anadolu’nun EYALETLERE BÖLÜNMESİ şeklinde değil…
Orhan SARIKAYA