https://www.akasyam.com/files/uploads/user/-1a1b1b9e0c.png
Orhan SARIKAYA

Temizlik İdamdan Gelir…

07-02-2017 14:55

Referandum sürecine hepimiz kendimizi kaptırdık ve EVET, HAYIR söylemleri arasında toplumun ekseriyetinin istediği İDAM konusu yine arada kaynadı gitti…

Erdoğan ölünce görürsünüz! Diyenler... adlı makalemde kullandığım görsel yüzünden eleştirilirken ki bu eleştirileri yapanlar makaleyi okumak yerine direk görsele takılmaları ise oldukça enteresan. Zira okumadan neden böyle bir görselin kullanıldığına bakmadan beni FETÖCÜ, ya da KRİPTO ilan etmek herhalde sadece bizlere mahsus! Lakin Cumhurbaşkanlığı Sisteminin Türkiye için ne kadar elzem olduğunu sizlere gösterebilmem için böyle bir görsel şarttı! Amacım sosyal medya da makalelerimin beğenilip geçilmesi değil, Okunması! Bu bağlamda Erdoğan ölünce görürsünüz! Diyenler... makalesinde Cumhurbaşkanlığı Sisteminin ne kadar elzem olduğunu sizlere anlattığım gibi İDAM cezası konusunun da halka sorulmasının şart olduğuna ya da Referandum sonrası TBMM tarafından bir yasa ile İDAM cezasının getirilmesinin gerektiğine inanıyorum.

İdam konusu özellikle 15 Temmuz sonrası halkın ekseriyetinin istediği, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ise önüme gelirse imzalarım dediği ama nedense TBMM’nin ayak dirediği bir kanun. TBMM’de ki vekillerin ekseriyetinin istememesini hem şaşkınlıkla hem de üzüntü ile karşılıyorum. Zira TBMM’de ki tüm Milletvekillerinin görevi halkın sesi olmak değil mi? TBMM’de Milletvekili olunca özel HALK üstü bir statü mü kazanılıyor?

HDP tabanı hariç Ak Parti, MHP tabanı ve CHP tabanının bir kısmı İDAM kanunun Türkiye Anayasasında olmasını isterken Milletvekillerinin ve TBMM’de halkı temsil eden partilerin İDAM kanunundan kaçınmalarının sebebi nedir?

Aklıma gelen! Ama kimsenin söylemeye cesaret edemediği!

Sayın Milletvekilleri, 1950’lilerde Rahmetli Adnan Menderes ve arkadaşlarının başına gelenin kendilerinin başına geleceğinden mi korkuyorlar?

Korkuları o ise bundan korkmalarına gerek yok, çünkü yasaları yapan kendileri haliyle eğer kendileri bu millete ve bu topraklara yanlış yapmıyorlarsa bundan korkacak bir şey yok. Ayrıca 1950’lilerde Adnan Menderes ve arkadaşlarının başına gelen kendi başlarına kolay kolay gelmez ama bir şartla! O da bu vatana ve Millete ihanet etmiyorlarsa! Çünkü halk artık 1950’de ki halk değil. Öyle ne derseniz halk peşinizde koşmuyor, Sizlerin söylediklerinizin ne kadarının doğru, ne kadarının yanlış olduğunu siz daha konuşmaya başlarken anlıyor. Medya ile en ufacık mimik hareketiniz bile toplumun birçok kesimine ulaşıyor, ne kadar samimisiniz toplum anında notunuzu veriyor. Sizlerin TV kanalları arasında mekik dokumanız her gün gazetelerde görünmenizle sizin ve söylemlerinizin ne derece doğru olduğunu, sözlerinizin ne kadarına inanılması gerektiğini gösteriyor. Haliyle siz ne kadar da benim yoğurdum ekşi değil deseniz de yoğurdunuz ekşi ise toplum artık bunu görüyor ve notunu anında yapıştırıyor…

İdam konusunu bu kadar detaylı ele almayacaktım ancak önceki hafta meydana gelen Van’da ki 38 günlük erkek bebeğin ölümü sonrası adli tıp raporuna göre bebeğin cinsel istismara maruz kaldığı tespit edildi. Anne ve 2 yetişkin erkek tutuklanarak cezaevine kondu.

Kanım donmadı kanım resmen çekildi, İnsanlığımdan utandım. Bir erkek birey olarak cinsel dürtülerimi kaybettim. Hayvanlar aleminde bile olmayan bir olayla karşılaşmak ruhumu zedeledi, Travma geçirdim…

16-17 yaşındaki çocuklara yapılanlara tahammül edemezken, Özgecan’ları unutmamışken, 5-6 yaşlarda daha neyin ne olduğunu bilmeyen çocukların yaşadıklarını bizler kaldıramazken 40 günlük dahi olmayan bir bebeğin cinsel saldırıya uğraması ne demek? Bebeği severken daha bir özenli daha bir titiz davranırsın zira aman dersin severken korkarsın, daha süt dersin, cennetten yeni geldi dersin, o dünyaya gelmesini ağıtlarla karşılarken nice dualarla sevinçle karşılarsın onu…

Şimdi bu masum çocuğa yapılanları bileceksin ve diyeceksin ki, idam yasası medeni değil! O yüzden bunları yapanlara en ağır cezayı verelim ama öldürmeyelim! Hatta ölene kadar içeride besleyelim mantığıyla hareket edeceksin! Ya arkadaş şimdi soruyorum bu kanun yapıcı TBMM’de Milletvekili olanların, Kendi kanlarından kendi canlarından olan biricik sabileri böyle bir istismarla karşılaşsa idam yasasına karşı çıkarlar mı?

Sayın Milletvekillerin endişesi Yargı-Adalet sistemi ise, üzülerek söylemek gerekirse Milletvekilleri gibi bende yargının bu şekliyle bağımsız olduğunu düşünmüyorum, Adalet dağıtmadığını da bizzat yaşayarak şahit oluyorum. Üzücü olan şu ki sade bir vatandaş olarak elimden bir şey gelmiyor! Açık konuşmak lazım, Milletvekilleri de biliyor mevcut adalet Sisteminin FETÖ’nün üslerinden birisi olduğunu. Kusura bakmayın beyler! Onları temizleyecek olan bizler değiliz, Yetki elinizde, Mühür elinizde!

Mahkemelerin her bir ara celsesine 3-4 ay atarak adalet dağıtılmayacağını herkesin öğrenmesi ve bilmesi gerekiyor. Bunun çözümü ise TBMM’de. Bizler öldükten sonra, 40 günlük bebek cinsel tacize uğrayıp öldükten bilmem kaç yıl sonra verilecek ceza veya dağıtılacak adalet hiç kimsenin gönlünü mutmain etmez! Yasa yapmaksa buyurun yapın ve derhal bu kangren sorunu çözün.

Siyasilerimizin İdam yasasına karşı çıkmalarında gerekçeleri ise AB uyum yasaları ve AB ile yapılan anlaşmalar.

Gerekçeleri ise şöyle sıralıyorlar!

1-SÖZLEŞME İHLAL EDİLİR

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin mütemmim cüzüdür. Bunu ihlal etmek, sözleşmeyi ihlal anlamına gelir.

2-AVRUPA KONSEYİ ÜYELİĞİ BİTER

Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne taraf olmayan bir ülke durumuna düşer.

3-SUÇLULARI İADE SÖZLEŞMESİ İHLAL EDİLİR

Türkiye’nin taraf olduğu Avrupa Suçluları İade Sözleşmesi ve bu sözleşmeyle birlikte çıkarılan Adli İşbirliği Yasası ihlal edilmiş olur.(AB’nin istediğimiz suçluların %10’unu bile iade etmediği ortaya çıktı. Belçika /Fehriye Erdal örneği!)

4-MÜZAKERELER DONDURULUR

Avrupa Birliği, siyasi olarak Türkiye ile müzakereleri dondurur. (Şu an zaten askıda neredeyse!)

5-AVRUPA İADE ETMEZ

Yurtdışında olup da Türkiye’ye iadesi istenen başta FETÖ üyeleri olmak üzere hiçbir suçlunun, Avrupa ülkelerinden iadesi kesinlikle mümkün olmaz.(Zaten iade etmiyorlar, Yunanistan ve Almanya örnekleri gözümüzün önünde!)

6-EVRENSEL HUKUKTAN KOPULUR

Evrensel hukukun en temel ilkesini hem de kendi Anayasamızın kabul ettiği “Cezaların geri yürümeyeceği” ilkesini çiğnemiş olur. Evrensel hukuktan kopar. (15 Temmuz’u Fransa/Almanya/Belçika/İngiltere yaşasaydı o zaman görürdük nasıl geriye doğru işleyeceğini!)

7-BEYAZ RUSYA’NIN GERİSİNE DÜŞERİZ

Beyaz Rusya, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni imzalamayan ve Avrupa Konseyi’ne üye olmayan, tek Avrupa ülkesidir. Türkiye ise imzaladığı anlaşmayı iptal etmek suretiyle hem konsey üyesi olmayan hem de kendi imzaladığı Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni ihlal etmiş olarak Beyaz Rusya’nın da gerisine düşer.

Tüm endişeleri AB üyeliği olanlar; Vallahi de, Billahi de, Tillahi de AB üyeliği Milletin umurunda değil…

AB ülkeleri ve AB Parlamentosu bas bas bağırıyor Türkiye’yi AB’ye almayacağız diye!

50 küsur yıl olmuş bizim AB’ye başvurumuz ve hala şu eksik bu eksik diyen bir AB var karşımızda!

PKK’ya ve yandaşlarına, Teröristlere hoşgörülü davranın diyen bir AB var karşımızda!

FETÖ’ye kol kanat germiş bir AB var karşımızda!

Suçluların iadesi anlaşmalarına uymayan bir AB var karşımızda!

AB’nin ticari ürün gamının çöplüğüne dönmüş ama bir o kadar da ticari karşılığını alamadığımız bir AB var karşımızda!

Daha sayayım mı?

Siyasi ahlakın da gelebilmesi için idam yasası şart…

Unutmadan!

Daha dün Cumhurbaşkanı Erdoğan için İdam isteyenlerin bugün İdam ile yargılanma günü…

Ne enteresandır ki dün Cumhurbaşkanı Erdoğan için İdam isteyenler ise, bugün İdam yasasına karşı!

Vatana İhanet gibi bir sorununuz yoksa, Pedofili dahil cinsel suç işleme meyliniz yoksa, TBMM’den İdam Yasasını da referandum da halka sormanızı tavsiye ederim. Yok, eğer Referandum ayrı süreç, İdam yasası ayrı süreç diyorsanız, Referandum sonrası derhal Adalet mekanizmasını da işler hale getirerek idam yasasını TBMM’ye getirin ve oylayın. Hem de öyle gizli oylama ile değil, direk açık oylama ile. Millette neyin ne olduğunu görsün…

Unutmayın!

Geç gelen Adalet, Adalet değildir…

Orhan SARIKAYA

 

Neler Söylendi?

DİĞER YAZILARI Direk Tehdit! Reis, demir soğumuyor! Adı ders mi yoksa ödev mi? Bu Çocuk Okumaz! 2 Başkan, 2 Erdoğan… Ulusalcı Türkiye mi küreselci Türkiye mi? Tek Dil, Tek Para, Tek Din… The İmam! Son damla plastik poşet! Hz. Musa (a.s) ve sarı inek... Ar damarı çatlamış troller... Bir mıh bir nalı kurtarır, bir nal bir at kurtarır... Fitneciyiz, fitneci... Güvenmek ve inanmak... Türk malı direniş... Trump Papazı Buldu Kaos’un Algı Operasyonu… Yalnızım Yeni Dünya Düzeninde G(S)Eçim… Nerde kalmıştık? Erdoğansız Türkiye… Seçmen… Cumhurbaşkanı Ve Cumhurbaşkanları… 30 Dakika! Ekonomik İhtilal Ve Erken Seçim… Şaban değil, hasta adam! Aydın Doğan Ve Satış… Sarı Taksi’nin Uber İle Savaşı… Ücretli Öğretmenler… Adalet Bakanlığı’nın FETÖ ile imtihanı! İhale+AKP=FETÖ Trend! Konut dolandırıcılığı… Türkiye’nin yönetim ya da rejim! Sorunu… İdam Yoksa Cennet Bahçesi Verelim… Küçük Cihat’tan Büyük Cihat’a… Mor beyin zokasını nasıl yedik! CHP ve HDP’nin Afrin Rahatsızlığının Nedenleri… Afrin, Mümbiç derken Türkiye’den umdukları! Taşeron’un taşeronluğu! Ah belediyeler ah!.. CIA’nın Derin Adamı Henri Barkey… Son Hafta… ABD’nin Türkiye’siz BOP Projesi… İsrail’in Suudi Krallığı… ABD’li Evangelistler için Kudüs Reza zarrab ve NATO eliyle özgürlük! #15 Temmuz ve Gazi’si Kaptan… Çiçeği burnunda, Yeni CHP’li Yarbay Mehmet Alkan… Suudi değişim! Yerli Otomobil… Tesadüf Tahliyeler ve İYİ Parti… Bir Gece Ansızın… İstifa,İstifa,İstifa… Harita Yeniden Masada… Adları Varlık Şirketi, Uygulamalar ise; Tefeci Üstü… MTV diye yazılır! Rantiyeci Torba Yasa diye okunur! Milli eğitim mi? FETÖ eğitimi mi? IKBY Referandum sonuçları ve Büyük İsrail CHP’NİN SİHA Alerjisinin Sebebi… Komplo Teorisyenlerinin Kıyamet Senaryosu: 23 Eylül 2017 Dar/Daraltılmış Bölge Seçim Sistemi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan Adil Öksüz Ve Kartepe Sakın Cumhurbaşkanımız @RT_Erdogan’a anlatmayın! Esad Hoca Ve Fetö… Metin2 oyun mu? Kumar mı? Tutku mu? Pelikan Dosyası-3 Tahir-ül Kadri Dosyası… Kimdir bu henri barkey? Adalet Yürüyüşü… Kod adı: “Murat” Adı :”muhammet uslu” Ramazan, Lgbt, 15 Temmuz… Darbe Beklentili Türkiye’nin Ateş Çemberi… Neden katar? Brüksel Zirvesinden Türkiye’ye… Yeni mkyk taltif mi, azil mi? Pelikan Dosyası-2 Bir İhtirasın Anatomisi pelikan dosyası… Siyasi Denetim… Sulh Dönemi… Kaybedenler Kulübü… Mısır Kiliselerinin Gölgesindeki Türkiye… Bardak Taşıyor… 16 Nisan Öncesi mi? Sonrası mı? Nazi, Haydut… Referandum Gerçekleri-3 Referandum Gerçekleri-2 Referandum Gerçekleri-1 Erdoğan’ın Hayatına Mal Olacak Yeni Darbe Geliyor… referandum ve algı operasyonları… Gereksiz Müttefik Türkiye… Erdoğan ölünce görürsünüz! Diyenler… Sessizce Nöbetteyiz… Dikkatimizi hiç çekmeyen kıbrıs!.. 20 Ocak Sonrası Ve Erdoğan… Durum ciddi beyler!.. Yurtta Sulh Reina mı Râina mı? Dil Son 3 Hafta… Patlama+suikast=?! Her Şey 5 Ocak’a Kadar Sıkıntılı Sözüyle Başladı… Milli Feraset… ABD doları niçin artıyor ve ABD dolar fiyatı ne olmalı? Ekonomi patladı! Kurtuluş Savaşı… En Büyük Hayalim Başbakan Olmak Filistin Seyyahı-4 Abd’nin Gezi İsyanları Ve George Soros ABD Darbesi 21 Ocak 2017 Trump 10’dan Sonra… veee başkanlık… Usul usul Musul-2 Usul Usul Musul-1 Altın Nesil… Filistin Seyyahı-3 Irak’ta Ki Irak… Filistin Seyyahı-2 Ben erdoğancı değilim! Sayın Cumhurbaşkanımız @RT_Erdogan’a Açık Mektup! Geçim İçin Erken Seçim Kayyum Ve Fetö Affı… Hamaset Dolmuşu… Kan Denizi, Akdeniz… Türkiye Ve Emperyalizm… Kapatın İmam Hatipleri… Türkiye’nin Ortadoğu’ya Giriş Kapısı Suriye… 4 8 Kasım 2016’ya Kadar Türkiye… 15 Temmuz Sonrası Erdoğan’a Külliye’de Suikast Girişimi… 15 Temmuz’un Algı Operasyonları… Kod Adı:15 Temmuz Erdoğanıfobia Ve 15 Temmuz’un Finansörü… 15 Temmuz’un F-16’ları… Trollenen Hocıa&Cıa Darbesi Filistin Seyyahı (I) Ankara Patlamaları