Kelimeler aslında boğazımda düğüm…
O kadar çok şey söyleyesim var ki!
Bir İhtirasın Anatomisi Pelikan Dosyası ile geçtiğimiz yıl yaşananları tekrar hatırladık. Pelikan Dosyası-2 ile de Gazeteci-Yorumcu adı altında televizyonlarda boy gösteren, sözde yorumcu analizci olarak ifade edilen bana göre Kripto FETÖCÜlerden dem vurdum. Pelikan Dosyası-2 makalesini yayınlarken beraber birçok kişiden 3.cüsünü bekliyoruz talebi geldi. 15 Mayıs’tan beri düşüyorum!
Yazayım mı? Yazmayayım mı?
FETÖ’den bahsederken hep 40 yıllık yapı diye bahsediyoruz. Evet, 40 yıllık yapı. Hatta bu yapının en büyük yapılanmasını Bülent Ecevit döneminde yaptığını da ifade ediyoruz. Evet, doğrudur 40 yıllık bir terör yapılanması bu da, bizlerin hiç mi yanlışları, hataları olmadı? Hiç mi yanlış kişiler “O Bizdendir!” denilerek bir yerlere gelmedi? Hiç mi bu yapıya tamamen bağlı siyasilerin açıklamaları ile şoka uğramadık?
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 3 yıllık aranın ardından 14 Ağustos 2017’de AK Parti’nin 16’ncı kuruluş yıldönümünde halkla buluşması ve Kuruluş yıl dönümünün Sincan’daki Harikalar Diyarında yapılacak olması sevindirici bir haber. Zira, 28 Şubat sürecinde 1997’de tankların yürütüldüğü Sincan’daki Harikalar Diyarı’nda yapılacak programda AK Parti’nin 16 yıllık geçmişinden kesitlerin yer alacağı sinevizyon gösterisi izletilecek olması Sincan’ın özellikle seçildiği gösteriyor. Kutlamalara ‘Partiye sırtını dönmeyen tüm yol arkadaşları’ davet edilecek haberi isede tek kelimeyle yıkıldım. Şöyle ki, Programa parti teşkilatlarının yanı sıra bakanlar, milletvekilleri, il ve belediye başkanları, kurucular ve delegeler ile 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Bülent Arınç, Hüseyin Çelik, Sadullah Ergin gibi kişilerin ‘yol arkadaşları’ diye davet edilecek olması son derece beni şaşırttı. Hatta Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Binali Yıldırım, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ile halkı sahneden selamlayacak olması ise birkaç kat daha şaşkınlığımın artmasına sebep oldu…
Gezi olayları sırasında eylemcileri mazur gösteren açıklamaları yapanlar, MİT Tırlarının durdurulması sonrası sessiz kalanlar, Dershaneler Kriziyle birlikte HoCIA’ya destek mesajı gönderenler, Mit Müsteşarı Hakan Fidan’ın tutuklanmak istenmesi sırasında sessiz kalıp Hakan Fidan’ın tutuklanmasının doğru olacağı kulisini yapanlar, Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinde taraf olmayanlar, 15 Temmuz’a kadar FETÖ ile yol ayrımına bırakın girmeyi onlarla hala al takke-ver külah hesabı dostluklarını ve ticaretlerini devam ettirenler, Anayasa Değişikliği Referandumunda evlerinden dahi çıkmayıp Dut yemiş bülbül gibi susanlar ve Referandum’da Hayır oyu verdikleri ayyuka çıkanlar mı Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ve Milletin Yol Arkadaşları?
İlk etapta aklıma gelen olaylar ve o olaylarda kimden TARAF olduğu belli olanlar Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hala ‘yol arkadaşları’ ise bu işte bir yanlışlık yok mu?
Adı konulmadan FETÖ ile bağlantılarından dolayı önce bakanlıklarını daha sonra da itibarlarını kaybeden siyasilerin olduğunu bilmiyor muyuz? Ya da var olduğunu neden kabul etmiyoruz?
Hadi size basit bir örnek; Eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin döneminde FETÖ’nün Adalet Bakanlığında daha da kökleştiğini bilmiyor muyuz? Neden bir anda Sadullah Ergin ortadan kayboldu? Neden onlarca olaylar olurken Sadullah Ergin ortalarda yoktu? Neden bu ve buna benzer olayların üstünü susarak kapatma yoluna gidiyoruz?
Buyurun size bir örnek daha; Bülent Arınç’ın neden isminin O ZAT! kaldığını bilmiyor muyuz? Gezi olaylarında iki gözü iki çeşme teröristler için tv’lerde ağladığını görmedik mi? 15 Temmuz’a kadar Hoca Efendi ve CIAmaat’a yakın duruşunu ve söylemlerini bilmiyor muyuz? 15 Temmuz sonrası ise “AHMAKMIŞIM!” sözü mü Bülent Arınç’ı akladı? Kaldı ki Bülent Arınç’ın 15 Temmuz sonrası siyasilere dokunulmayınca nasıl da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı üniversite konferanslarında ve söyleşilerde eleştirdiğini bilmiyor muyuz? Şu ara biraz suskun o da bana göre tekrar damadı içeri girmesin diyedir! “Bundan sonra arabulucu olarak görev yapacağım.”beyanları ise Bülent Arınç’ın duruşunu göstermedi mi?
11.Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün beyanatları, hatta danışmanın kitabında iktidarı eleştirmesi sonrası Abdullah Gül’ün danışmanına nasıl sahip çıktığını unuttuk mu? Eşi Hayrinüsa Gül’ün Cumhurbaşkanlığı dönemi bitince “Şimdiye kadar sustum, Şimdi ben konuşacağım” sözlerini unuttuk mu? Referandum’da Abdullah Gül’ün oğlunun HAYIR oyu verdiğini unuttuk mu? Yine aynı keza Referandum da tek kelime etmemesini unuttuk mu? Ya da çok taze bir konu söyleyeyim! Geçtiğimiz hafta Cumhuriyet Gazetesinde FETÖ’den tutuklu olanlar için “Tutuksuz yargılanmaları daha doğru buluyorum!” dediğini mi unuttuk? Yoksa FETÖ’den tutuklanan BOYDAK’lar için o dönem “Bu insanlar vatanı milleti için çalıştılar, Tutuklanmalarını doğru bulmuyorum.” sözlerini mi unuttuk?
Makalemin başında dediğim gibi yazmaya devam ettikçe, Aklıma ardı ardına gelen olayları hatırladıkça kelimeler boğazımda düğüm düğüm oluyor…
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Partiye sırtını dönmeyen tüm yol arkadaşları’ olarak adlandırılanlar arasında bunlar gibi daha onlarca isim sayarım! Eski iç İşleri Bakanı İdris Naim Şahin’i ve “Paralel İyidir!” lafını da unutmayalım! Sahi!, İdris Naim Şahin nerede? Gören bilen var mı?
Geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın MKYK’da kurmaylarına yeni yönetimde Kripto Fetöcülerin olmaması için titiz çalışılması talimatı verdiğini biliyoruz. Hatta geçtiğimiz hafta 3 defa yorulan arkadaşlarımız koltuklarını terk etsinler sözüne de! Ama kim bıraktı makamını? Kim dedi ki bu olaylar ve süreçler beni yordu? HİÇ KİMSE!
15 Temmuz 2016 gecesi yerel yönetimlerde yönetici olup ta sessiz kalanlardan hangisi istifa etti? 16 Temmuz 2016’dan sonra bu yöneticiler, 15 TEMMUZ GECESİ SAHİP ÇIKMADIKLARI Tüm Türkiye’nin özgürlük destanını BÖĞÜRE BÖĞÜRE SAHİPLENEREK anlatmaya devam etmiyor mu? 15 Temmuz gecesine kadar FETÖ ile al takke-ver külah yapıp ticaretlerine ve dostluklarına devam etmiyor muydular? 15 Temmuz’un sene-i devriyesi geçmesine rağmen hangi birisi makamlarını terk etti? Hangi birisi görevden alındı? 3-5 tane küçük ilçelerden alınanlarla bu iş bitti mi?
Şimdi Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan diyor ki “Aman Kripto Fetöcüler aramıza girmesin, Dikkat edin!” İyi de 15 Temmuz gecesi ortalarda görünmeyen,15 Temmuz’a kadar CIAmaat ile al takke-ver külah edenlerden hangi birisi MAKAMINI TERK ETTİ?
15 Temmuz’da sığınaklarda saklananlar, 15 Temmuz gecesi çoluğunu çocuğunu Yunanistan’a kaçırmak için son sürat araçlarla kapıkule sınır kapısına gidenler, 15 Temmuz gecesi FETÖ ile Pensilvanya’da olanlar hala görevde değil mi?
Bizler şimdi Ak Parti’de değişim bekliyoruz!
Sadece ucundan dokunduğum siyasiler ortada dururken bu değişim nasıl olacak?
Makamlarda oturup ta hala siyasete yön veren ama 15 Temmuz gecesi ortada görünmeyen, 15 Temmuz 2016 öncesi FETÖ ile her türlü karşılıklı çıkar ilişkisini gözetenlerle mi olacak bu değişim? Yoksa bu değişim dediğimiz şey, mevcutta Halkın GÖRMEK İSTEMEDİĞİ kişilerin siyasetten uzaklaştırılması ile mi olacak?
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a atfedilen ‘Partiye sırtını dönmeyen tüm yol arkadaşları’ diye tabir edilen bir kısım siyasilerle olacaksa bu iş, Kimse kusura bakmasın! “Ak Partiye sırtını dönen Halk” ile karşı karşıya kalınması an meselesi….
Daha geçtiğimiz hafta Pakistan’da Anayasa Mahkemesinin Başbakan Navaz Şerif’e sivil darbe yaptığını görmedik mi? 2012 yılında Muhammet Tahir-ül Kadri‘nin Anayasa Mahkemesini ele geçirdiğini yazmadık mı? Darbe dediğimiz şeyin sadece Askeri olarak olmayacağını sivil darbelerinde hala yapılabilir olduğunu öğrenemedik mi? Devlet kurumlarını ele geçiren FETÖ yöneticilerinin altında gerçek vatanseverleri inim inim inlediğini hala görmüyor muyuz?
Şimdiler ne yapılıyor derseniz?
Ak Parti’de Kripto diye tabir edilen, Ama halk tarafından bilinenler, yerlerine daha önce deşifre olmamış FETÖCÜ gurubu refere ederek SİSTEME SOKUYOR!
FETÖ, Siyasette asla cephe kaybetmiyor! Asla cepheyi terk etmiyor! Bilakis, Makamlara daha da sıkı sıkıya sarılıyor! Deşifre olmuş ama makamlarını koruyanlar, yanlarına deşifre olmamışları monte ederek tekrar yeni bir gizlenme taktiği ile hareket ediyor!
Peki bu iş temizlenmez mi? 40 Yıllık yapılanmayı temizlemek için Türkiye’nin bir 40 yıl daha mı harcaması gerekiyor?
Elbette ki HAYIR!
Yapılması gereken tek bir şey var!
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın mevcut siyasilerin TAMAMI İLE YOLLARINI AYIRMASI!
FETÖCÜ,İYİ KÖTÜ DEMEDEN vs. demeden, Yeni Türkiye’ye yeni yüzler, Yeni Türkiye’ye yeni taze kan diyerek…..
Nasıl olacak mümkün değil diyenlere hemen sorarım!
2002’de Ak Parti iktidara geldiğinde kaç tane tanıdık isim vardı? toplasanız 3-5’i geçmez! 2002 Ruhu lazım Ak Parti’ye! Ak Parti’de “Metal Eskimesi yada Metal yorgunluğu” yok! Ak Parti’de artık yeni yüzlere yeni liderlere yeni yöneticilere ihtiyaç var. Eski yüzlerin ve mevcut kişilerin referans olduğu kişilere değil, daha önce yıpranmamış, daha önce siyasi arena’da görünmemiş yüzlere ihtiyaç var.
Mevcut siyasileri illa %100 olarak FETÖCÜ olarak algılamakta yanlış, Zira FETÖ ile ilişkisi olmayanlarında bu yüz eskimesi yada yıpranma dolayısıyla da yenilenmesi, mevcut siyasi değişim için şart…
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan Referandum öncesi ve 15 Temmuz 2017 gecesi “İdam kanunu önüme gelirse onaylarım.” demedi mi? Peki, Mevcut siyasilerden bir tanesinin çalışması var mı bu konu da? YOK! 2019’da hala İdam yasası önüme gelirse onaylarım dediğinizde Halk size inanır mı? Halk size yeniden yetki verir mi? Yine aynı keza taşeron yasası senelerdir sürünceme de! 2019’da hala Taşeron Yasasını çözeceğiz derseniz Halk size güvenir ve inanır mı? HAYIR! bu ve buna benzer bir çok sorun hali hazırda toplumun zihninde ve dilinde iken gerçekçi olma zamanı!
Mevcut siyasiler ile olmuyorsa bu iş, Ki olmadığı Aşikar! Mevcut siyasilere halk güvenmiyorsa komple yeniden yapılanma gerekiyor. Mevcutların Abisi, Ablası, Anası, Babası, Kardeşi, Hısımı, Akrabası, Damadı, Gelini vs. olmayan. Yok eğer bir kaç isim değiştirir ve yola devam ederiz diye bekleniyorsa üzülerek söylemek gerekirse Halk, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ‘Partiye sırtını dönmeyen tüm yol arkadaşları’ ile devam etsin, Bizde halk olarak 15 Temmuz’u sahipleneceklerle yolumuza devam edelim DERSE! iş işten geçmiş olur.Zira Referandum’da sonuçlar ortada! Kıl payı ile Anayasa Değişikliği Referandumunun halktan onay aldığı unutulmamalı…
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı siyasi figür olarak yok saydığımızda mevcut siyasilerin hiç birisine halk ciddi anlamda prim vermiyor. O yüzden Alternatifim yok! O yüzden koltuk sağlamda diye KİMSE sevinmesin! 2019’da Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olarak devam etmesi durumunda bile Ak Parti’nin tek başına iktidar olabileceğinin garantisi yok…
O YÜZDEN DEĞİŞİM ŞART!!!
Orhan SARIKAYA