Devlete ve Millete Mor Beyin Zokasını nasıl yedirmeye çalıştıklarını anlayabilmek için her şeyden önce ByLock konusunu biraz incelememiz gerekiyor. ByLock’un mucidi hepimizin bildiği gibi Atalay Candelen. Fakat Atalay Candelen, David Keynes’in kredi kartını kullanarak işlemleri yaptığı için bizler ilk önce David Keynes’in adını daha sonra da ise kamuoyu olarak gerçekte ByLock Programının mucidi olan Atalay Candelen’e ulaştık…
ByLock programı kullanıma hazır hale geldikten ve üst düzey FETÖ Teröristleri arasında kullanılmaya başlandıktan sonra program tabana yayılması için Nisan 2014’de Google Play’e yüklendi ve Mayıs 2014’de FETÖ, örgütün tabanında ki üyelerine bu programı indirme talimatı verdi. Eylül 2014’de ise ByLock programı Google play aramalarında PİK yani TAVAN yaptı.
2014 Eylül ve Ekim aylarına kadar FETÖ terör örgütünün üst düzey yetkililerinin kullandığı ByLock programı 2014 Eylül ayında ise tamamen tabana yayılmış oldu. O döneme kadar ki süreçte örgütün üst düzey yöneticilerinin kullandığı ByLock Programını, Program tabana yayıldıktan sonra üst düzey FETÖ Teröristleri ise kullanımı kesti. Yani Üst düzey yöneticiler ByLock Programını telefonlarından sildi. Muhtemelen de en üst düzeyde bulunanlar FETÖ’nün bir diğer uygulaması olan Eagle denilen yeni uygulamaya geçti. Üst düzey yöneticiler kullanımdan tamamen düştükten sonra ise 15 Kasım 2014’de FETÖ geriye dönük olarak ByLock Programının veri tabanındaki LOG kayıtlarını sildi. Haliyle daha önce ByLock kullanan tüm üst düzey yöneticilerinin kayıtları da silinmiş oldu.
Şimdi bunları unutmadan!
Hatırlarsanız 2017 yılının yaz başında FETÖ Terör Örgütü hapisteki terör örgütü üyelerine sonbahar aylarında hatta Eylül gibi serbest kalacakları haberini iletti. Hatta tarih olarak ta Eylül denilince 11 Eylül tarihi bile gündemimize girdi. Yaz aylarında da yine FETÖ “Sonbahar’da serbest kalacaksınız, Sabredin ve bize ihanet etmeyin!” diye hapishanede ki FETÖCÜ tutuklulara haber saldığını umarım herkes hatırlıyordur. Hatta o dönemde ben de dahil Türkiye’de yeniden böyle bir 15 Temmuz kalkışması gibi bir kalkışmanın olması durumunda Halkın 15 Temmuz’da ki gibi değil çok daha şiddetli olarak bu kalkışmaya cevap vereceğini söyledik, durduk….
FETÖ ise Sonbahar’da SERBEST KALACAKSINIZ! söyleminde ise ısrar etti. Bizler de tabii ki bu söylem karşısında gardımızı aldık ve söylemlerimizi sertleştirdik…
Bizlerce beklenilen DARBEydi! Ama darbenin gerçekleşmemesi üzerine bizler de FETÖ yine teröristlerini sattı derken aslında kumpasın büyüğünü maalesef yedik!
2017 Eylül ayında serbest kalacaksınız dedikleri FETÖ Müridleri 2-2,5 aylık bir gecikmeyle serbest kalmaya başladı! Hatta öyle böyle değil! Tam tamına 11.480 kişi (2.000 kişiye yakını tutuklu) ByLock şüphelisi olma iddiasından aklanmış oldu. Elbette ki bunların içerisinde MOR BEYİN mağdurları var mıydı? Evet vardı,Ancak daha önce Mahkeme tutanaklarına ve savcılık ifadelerine hatta polis kayıtlarına “ByLock Programını indirdim ve yükledim.” diyenler bile MOR BEYİN kumpasının kurbanı olmuş gibi ByLock iddiasından kurtulmuş oldu…
Peki bizler bu MOR BEYİN zokasını nasıl yedik?!
2017 Mayıs ayında Zerrin adlı bir bayan avukat gözaltına alınır. Bu bayan avukatın telefonu da incelemeye alınır ve Bu telefonu inceleyen bilirkişi ise Hakan Erdoğan isimli bir adli bilişimcidir. Bu bilişimcinin özelliği ise daha önce Ergenekon ve Balyoz davalarında ki Dijital Kumpası otaya çıkartan kişidir. Yani FETÖ ile iktisabı olmayan daha önce Ergenekon ve Balyoz davalarında güvenilirliği kanıtlanmış bir kişi.
Hakan Erdoğan, Zerrin adlı avukatın telefonunu incelediğinde Freezy uygulaması üzerinden ByLock serverine bir yönlendirme tespit eder. Yani Zerrin Avukatın bir İframe (Yönlendirici uygulama) kurbanı olduğunu anlaşılır. Şöyle ki aslında Zerrin Avukat telefonuna bir X uygulama indirmiştir ama o uygulamanın içerisine tuzaklanmış bir program aracılığıyla ByLock serverine yönlendirilmiş ve böylece ByLock kullanıcısı olduğu tespit edilmiştir.
MOR BEYİN’in kamuoyunda yansıyan sürecin “ilk kahramanı” ise Levent Mazılıgüney. Mazılıgüney, Milli Savunma Bakanlığında Binbaşı iken İhraç edilmiş bir subay. İhraç olma nedeni ise kendisi gibi bir subay olan asker kardeşinin ByLock kullanıcı şüphelisi olması. Levent Mazılıgüney ile Avukat Zerrin’in telefonunda Freezy uygulamasını bulan tespit bilişim uzmanı Hakan Erdoğan ile yollarının kesişmesini sağlayan ise Levent Mazılıgüney’in ByLock şüphelesi olarak ihraç edilmiş olan asker kardeşi. Hakan Erdoğan ,Levent Mazılıgüney’in de kardeşinin de telefon incelemesini yapan kişi. Levent Mazılıgüney bu incemeler esnasında Hakan Erdoğan’a ziyaretleri sıklaştırır ve samimiyeti ilerletir. Bu arada Levent Mazılıgüney, Hakan Erdoğan’dan MOR BEYİN hadisesini öğrenir!
Ağustos 2017 tarihinde ise Levent Mazılıgüney, Gökhan Özbek ve Avukat Gizay Dulkadir, ByLock çalışmasını tamamlar ve bir şekilde Hakan Erdoğan’ın İRADESİ DIŞINDA Avukat Zerrin’e ait olan Bylock tespit raporunun Freezy ile ilgili sayfasının ekran görüntülerini ele geçirirler. Avukat Ali Aktaş’a göre bu ekran görüntüsünün ele geçirilmesi filmlere konu olacak bir dedektiflik hikayesi. Bize göre ise olayın muhatapları bu konu hakkında kamouyuna bilgi vermediği için bir muamma. Ancak Hakan Erdoğan’ın beyanlarına bakılırsa ele geçirilen bu ekran görüntüsü hem soruşturmanın gizliliğini ihlal etmekte hem de kendisinin rızası olmadan alınarak çoğaltılıp kamuoyunda da bir baskı aracı olarak kullanılmakta.
MOR BEYİN Dosyasını Ağustos 2017’de ele geçiren Levent Mazılıgüney, 2 ay bekler ve Sosyal medya üzerinden Avukat Ali Aktaş’a ulaşır. 4 Ekim 2017 tarihinde Ankara Saadet Partisi genel merkezinde Avukat Ali Aktaş ile bir görüşme gerçekleştirir. MOR BEYİN dosyasından Ali Aktaş haberdar edilir ve 11.480 kişinin aklanma sürecinin startı da böylece verilmiş olur…
Sabah-Akşam mağdur olduğunu iddia eden Levent Mazılıgüney neden 2 ay bekledi?! Neden Avukat Ali Aktaş’a sosyal medyada ByLock mağduriyetleri noktasında hiç bir çalışması olmayan o tarihe kadar tıpkı fetöcüler gibi ByLock yazışma içerikleri olmadan kimseyi suçlayamazsınız şeklinde açıklamalar yapan birisini neden tercih etti? Daha da önemlisi ve en çok kafaları karıştıran soru ise Levent Mazılıgüney, Ali Aktaş’ın 1995 yılında zaman gazetesinde muhabir olarak çalıştığını biliyor muydu? Ya da tüm bu mağduriyetlere sebep olan ByLock uygulamasının sahibi David Keynes ile Ali Aktaş’ın temasından haberdar mıydı? Öyle ya Ali Aktaş, David Keynes’in Avukatı. ABD’den David Keynes Ali Aktaş’a ulaşıyor, Ulaşmakla kalmayıp haziran 2017’de posta aracılığıyla Ali Aktaş’a vekalet bile gönderiyor. Levent Mazılıgüney’in Avukat Ali Aktaş’ı avukat olarak seçmesi sizce tesadüf mü?!
Tüm bu ilişki trafiği içeriğinden tekrar MOR BEYİN’e dönecek olursak elbette ki FETÖnün bu tuzağına düşmüş olan bir çok mağdurun olduğu bir gerçek,
Ancak;
15 Kasım 2014’te ByLock uygulamasına ait veri tabanından LOG kayıtları silinince BTK tarafından mahkemelere yollanan CGNAT kayıtları önem kazanıyor. Çünkü,BTK tarafından ByLock serverine erişim sağladığı iddia edilen şüphelilerin İnternet trafik bilgilerinde ByLock erişimi gözükürken MİT Tarafından ele geçirilen ByLock veri tabanında bu İnternet trafiğini doğrulayacak olan LOG kayıtlarının silinmiş olması beraberinde bir çok soru işaretini getirmekte. Bu soru işaretlerinin oluşmasına neden olan etken ise ByLock veri tabanından geriye doğru silinen LOG kayıtları. Elbette bu soru işaretlerini ortadan kaldıracak olanlar ise Adli Bilişim uzmanlarıdır.
15 Kasım 2014 tarihine kadar yani ByLock programının LOG kayıtlarının veri tabanının silinmesine kadar ki süreçte kimlerin bu programı kullandığını hukuken ispat etmenizin 2 yolu vardır. Bunlardan birincisi Sanığın ByLock Programını indirdiğini ve kullandığını itiraf etmesidir ki! Bu bağlamda sanıklardan bazılarının bu yönde itirafları olmasına rağmen serbest bırakılmıştır. Bir diğer yolu ise MOR BEYİN Mağduru olarak lanse edilen kişilerin her birinin tek tek telefonlarının fiziki olarak incelenmesi ile mümkündür. Tek tek telefonların incelenmesi mümkün olmadığı göz önünde bulundurulursa bu tespitlerin BTK’dan yollanan ve zaten kendi içerisinde bir çok çelişkisi olan CGNAT Kayıtları ile tespit edilmesi ne kadar sağlıklı sonuç verecektir?!
HÜKÜMETİMİZE ve DEVLETİMİZE SORALIM!!!
1- MOR BEYİN zokasını yiyen devlet 11.480 kişinin tek tek telefonlarını FİZİKİ OLARAK inceledi mi? HAYIR! Sadece BTK kayıtlarını dikkate aldı. BTK raporlarında bir şey bulabilir misiniz? HAYIR! Çünkü bugün MOR BEYİN kumpasını ortaya çıkardığını söyleyen adli bilişim uzmanları dün, BTK verilerinde ki çelişkilerden ve tutarsızlıklarından yakınıyorlardı yani düne kadar bir çok hatanın ve yanlışın olduğu iddia edilen BTK verileri üzerinden bugün MOR BEYİN tuzağına düşen şahısların tespit ediliyor olması zaten başlı başına bir paradoks değil mi?!
2- 11.480 Kişilik MOR BEYİN mağdurunun isim listeleri yayınlandı mı? HAYIR! Gerekçe ise çok komik, LİSTELER KAYBOLMUŞ!!!
3-11.480 kişilik MOR BEYİN mağdurunun isim listeleri kaybolduysa Mahkemeler nasıl oluyor da ardı ardına bu kişilere beraat verebiliyor?
4-11.480 kişilik MOR BEYİN mağduru olarak adlandırılan listenin kimlerden oluştuğunun belirlenmesi mümkün değil midir?
5-11.480 kişilik MOR BEYİN mağduru olarak adlandırılan listede bulunan ve daha önce ki itiraflarında “Evet ben ByLock Programını indirdim ve kullandım!” demesine rağmen kaç kişi MOR BEYİN Mağduru olarak serbest bırakılmıştır?
6-11.480 kişilik MOR BEYİN mağdur isim listesinin ağırlığı Emniyet, Milli Savunma Bakanlığı (TSK) ve Milli Eğitim Bakanlığı (Öğretmen) personeli değil midir? Kaldı ki bu kurumlar FETÖ terör örgütünün en etkin olduğu yerler değil midir?
7-11.480 kişilik MOR BEYİN mağduru olarak adlandırılan isim listesinde bulunanlardan ve serbest kalanların kaç tanesi soluğu yurt dışında almıştır?
FETÖ Sonbaharda yani Eylül ayında hepiniz serbest kalacaksınız, sabredin derken bizler yeni darbeyi beklerken aslında MOR BEYİN zokasıyla tüm üst düzey yetkililerini iki ay gecikmeyle de olsa 2017 Aralık ve 2018 Ocak aylarında devletin kendi eliyle serbest bıraktırdığını hatta bunların mesleklerine geri döndüğünü ve bunların bir çoğunun kripto olmasına rağmen şimdilerde devletin MOR BEYİN hatası yüzünden mağdur oldukları edebiyatı ile aslında vatansever olduklarını ifade ettiklerinde kim bunlara bir şey söyleyebilir? HİÇ KİMSE…
Bizler yeni DARBE yeni KALKIŞMA beklerken alın size FETÖCÜ TERÖRİSTLERE TOPLU TAHLİYE, Alın size Yediğimiz MOR BEYİN ZOKASI…..
Bu arada FETÖ’nün Eagle Programından haber var mı? Yoksa o da yeni bir MOR BEYİN ZOKASI için yolda mı?
Orhan Sarıkaya