https://www.akasyam.com/files/uploads/user/-7c19c8600a.png
Fehmi DEMİRBAĞ

Eşeklik biz de kalsın!

21-07-2018 09:38

Bu anlatacağım hikayede canlılara hiçbir zarar verilmemiştir. Gerçek olay ve kişilerle de bir alakası yoktur.

Hikayemizin konu olduğu yer, Çanakkale’de denizin dalgalarının kıyıyı canhıraş bir şekilde rahatsız ettiği bir küçük köydür. Tarihin en önem arzettiği Truva’nın hemen dibinde. Truva’nın hikayesi malum. Truva'yı savaşla fethedemeyeceklerini anlayan Akhalılar bir hile hazırlarlar. Devasa bir tahta atı Truvalılar’ a hediye olarak sunduktan sonra, savaşı artık bırakıp evlerine dönecekleri izlenimini yaratırlar. Ama gemileriyle uzaklaşıp Bozcaada'nın arkasında beklemeye koyulurlar. Truvalılar hediyenin tanrılara adandığını düşünerek kabul ederler. Savaşın yorgunluğu ve kutlamalarda içilen şarabın etkisiyle herkes uyuduğunda tahta ata gizlenen Akha askerleri atın içinden çıkarak, diğer askerlerin içeri girmesini sağlar, kaleyi ele geçirir ve kenti yağmalarlar.

Çanakkale deyince de Türk-İslam tarihinin en önemli savaşlarından birinin yaşandığı o bölgeyi hatıra getirmemek ne mümkün? Hani “Allah ve Resulu bir konuda hüküm buyurduğu zaman, mümin kadın ve erkeğe o konuda ancak itaat düşer” düsturunu unuttuğumuzda… Hani “Ne zaman ki iyiliği emredip, kötülükten sakındırmaktan vazgeçerseniz, Allah başınıza içinizden kötüleri musallat eder de iyililerin dahi duası kabul olmaz” sünnetullahı gerçekleştiğinde…Hani “Yahudi ve Hristiyanları dost edinmeyin, onlar ancak birbirlerinin dostlarıdır” gerçeğini es geçtiğimizde…Hani “ Yahudi ve Hristiyanları dost edinmeyin, dininizi değiştirmedikçe asla onlardan olamazsınız” uyarısını unuttuğumuzda…Vatan toprakları bir bir elimizden çıktığında…Son darbeyi vurmak üzere başta İngiliz olmak üzere yedi düvelin namahremimize uzandığında…Okul çocuklarıyla…15 yaşında ki tüyü bitmemişlerle karşı durmaya çalıştığımız, destanlar yazdığımız Çanakkale’de…

Şimdilerde sahillerinde anadan üryanların dolaştığı…İngilizleşmiş nesilleriyle kadehlerin tokuşturulduğu…hala topraklarından şühedanın fışkırdığı…

Sahilin hemen dibinde küçük bir çiftlikte geçiyor hikayemiz. Biraz ötede yeralan Atabayırı köyün sınırları içerisinde yer alıyor çiftlik. Çiftliğin sahibi bölgenin önemli zenginlerinden Kemal Ağa. Çiftliği düşünce engelli küçük oğlu için yapmış. Onun tedavisi için, rehabilitasyonu için düzenlemiş. Doktor “hasta tabiatla haşir-neşir olsun” diyesiymiş. Şehirde, betonların içinde çocuk huzur bulamazmış.

Bir yandan da Kemal Ağa’nın niyeti eğer Ankara’dan, yukarılardan birilerini ayarlayabilirse kocaman bir otel yapmakmış. “Turizm demek döviz demektir. Döviz demek ülkeye kazanç sağlamak demektir” gibi düşüncelerini yetkililerle paylaşmaya devam ediyormuş. Buranın sit alanı olarak ilan edilmesine ise anlam veremiyormuş.

“Eski günler geride kaldı. Artık savaş yok. Sürekli Çanakkale edebiyatı yaparak dostlarımızı üzmeyelim. Batıyla yakınlaşmak zorundayız” diyerek düşüncelerinin haklılığını ortaya koymaya çalışıyormuş.

Hikayemizin konusu ne Kemal Ağa, ne engelli oğlu ne de turizm sektörü. Hikayemiz çiftlikte geçiyor, doğru. Çiftlikteki hayvanlarla ilgili ancak.

İştah açan çimlerin cazibesi otlakta yayılan hayvanların dikkatini yalnızca işkembe faaliyetine meylettirmişti. Bir yandan da adeta çimenlerin tadını almak için ziyadesiyle gevişte getiriyorlardı. Çenesi düşük inek dikkatlerini dağıtmasa bu keyif asırlarca sürsün isterlerdi.

Bir kaç inek, bir öküz, yaşlıca bir at, bir başka ihtiyar olarak eşek, biraz saftirik koyun, huysuz birkaç keçi, birkaç kovan dolusu arı… Tavuk, horoz, ördek, kaz, hindi derken bir kümes dolusu hayvan. Bir de yine yaşlıca bir köpek…

Kemal Ağanın hasta oğlu elindeki yemleri rastgele kümes hayvanlarına savururken diğer hayvanlarda bir arada otlanmalarına devam etmektedirler.

At bir yandan yerdeki otları ağzında kalan birkaç dişiyle kopartmaya çalışırken bir yandan da sızlanmaktadır.

“Ah be! Dünyaya yarış atı olarak gelmek vardı. Baksana insanlar bile tarladan topladıkları buğdayların en kıymetleri yerini yarış atlarına yedirip kendileri un diye en lüzumsuz yerini yemekteler.”

“Ne yani hayatın haram olan kumara malzeme olarak mı geçeydi?” diye sözünü keser, inek. “Kadere kurşun işlemezmiş. Şikayet edip durma. Allah’ın kıymetli sessiz kullarındanmışsın ki mevlam seni bu otlaklara layık gördü.” Diye de sözünü sürdürdü. “Ya biz ne yapalım. Bize bile bu azgın insanoğlu yemlerimize kemik tozu katarak deli dana hastalığına yakalanmamıza sebep oluyorlar. Hem Anadolu’nun yerli ineği mi kaldı? Her taraf Hollanda inekleriyle doldu.”

“Hatun siyasi konulara girme” diye sözünü kesti ineğin, otlağın tek öküzü. “6284 sayılı yasa otlakta reis’in otoritesini bitirdi.

“Sen şimdi siyaset yapmadın mı?” diyerek inek öfkeli bir möölemeyle susturmaya çalıştı kocasını.

Yavaş yavaş otlakta homurdanmalar artmaya başlamıştı. Her hayvan uluorta konuşmaya başladılar.

At sebep olduğu tartışmayı sakinleştirmek için araya girmeye çalıştı. “Arkadaşlar sakin olalım lütfen!” Tabiri caizse çıngar kopmuştu bir kez. Artık bu tartışma ne şekilde biterdi, belirsizlik harareti artırıyordu.

Öküz öfkeyle bağırdı: “Bana bak hatun… Şu kırma halinle beni tenkit etme. Benim nasıl asil bir soydan geldiği mi bilmiyor musun? Benim büyük büyük babam kim bilmiyor musun?” Cevap beklemeden konuşmasını, bağırtısını artırmaya başladı. “Ben asil bir soydan geliyorum. Fatih Sultan Mehmet gemileri karadan yürütürken, o gemileri halatlarla çeken baş öküzün soyundan geliyorum.”

“Irkçılık yapma” diyerek, bir nevi aile faciasının önüne geçmek için At devreye girdi. “Hamasetin anlamı yok, öküz efendi. Benim de dedem Fatih’in surlardan içeri girerken bindiği attır. Huzur içinde geçinip giderken şu otlağın tadını kaçırmayın, ırkçılık yaparak. Hem İstanbul’un fethini iyi düşündünüz mü? Bakın Fatih, Akşemsettin, Ulubatlı Hasan, Macar Urban bir araya gelip hünerleriyle Fetih konusunda uzlaşmasalardı İstanbul’un fethi mümkün olabilir miydi?”

Konuşmanın seyri bütün hayvanların bir araya gelmelerine sebep oldu. Herkes tartışmada söz haklarını kullanmak istiyordu.

Eşek bir yandan anırmaya başladı: ” Yıllardır insanlara yapmadığımız hizmet kalmadı. Ne vefalarını gördük? Bakın nüfusumuz nasıl da azalıyor? Neslimiz tehlikede!”

Keçiler, koyunlar birlikte melediler: “ Hakimiyetimiz domuzlara verdiler, ah şu zalim insanlar!”

Bir anda hayvanların veryansınlarının ortak noktası “insanlar” olmuştu. Tavuklar başta olmak üzere bütün kümes hayvanları gıdaklamaya, gaklamaya başladılar: “Genetiğimizle oynuyorlar. Gdo lu yemlerle besliyorlar. Antibiyotikli, hormonlu ürünlerle beslenmek istemiyoruz.”

Arılar bile tartışmaya dahil oldular. ”Bizi bile sahtekarlığa yönlendiriyorlar. Sahte bal yüzünden güvenirliliğimiz azaldı. Biz yok olursak bütün dünya yok olur, bütün bunun bile farkında değil bu cahil insanlık!”

Çok konuşmaktan acıkmışlardı. Konuşmaya ara vermek durumunda kaldılar. Son sözler eşeğin çenesinden döküldü: “Yine de…” dedi az ötedeki engelli insan yavrusunu göstererek. “ Biz üzerimize düşen hayvanlığı layıkıyla yerine getirelim. Baksanıza şu insan yavrusuna. Ne kadar da masum ve çaresiz. Biz üzerimize düşeni yapalım. Belki bir gün eskiden olduğu gibi merhametli, adil insanlar yetişir yine bu topraklarda… Eşeklik biz de kalsın!”

Fehmi Demirbağ

Neler Söylendi?

DİĞER YAZILARI ÇÖKÜŞ Neler Oldu Neler, Bir Bilseniz! Washington Portakal...Orda Kal! Ormanda Salgın Hastalık Var 5 ORMANDA SAĞLIKLI BESLENME -4- Ormanda Eğitim -3- Orman Düzeni -2- Orman 5’ten Büyüktür! O Rab Ki Kalemle Yazmayı Öğretti! Medeniyetsiz Miyiz? Yok Deve! Çocuk Edebiyatının Önemi (1) Tarihin En Büyük Terörizm Hareketi Bütün İnsanlık Tehdit Altında Noel yaklaşırken! En çok akıl nimetini israf ediyoruz! İşi sulandırmayalım lütfen! Bir medeniyetin olmazsa olmazları! Gençlerin dilini okuyabiliyor muyuz! Milli öğütüm iş başında! Endülüs'ü hatırlamak! Korku Masallarındaki Yamyamlar Madem kapanası okullar açıldı; Acilen milli çizgi film, milli edebiyat, milli oyuncak! Emperyalizmin ve cehaletin kıskacındaki milli eğitimimiz! Dikkat Dikkat! Geleceğe Mektup Tudors! Gerçekten Ay’a gidildi mi? Hayat iman ve cihad'dır! Eğitsel Araç Olarak Çizgi Romanın Önemi Sanatçılarınız kadar varsınız! Korku Masalları (2) Korku Masalları (1) Emperyalist Kelebekler (11) Üleştirelim ki eleştirilmeyelim! Emperyalist Kelebekler (10) Emperyalist Kelebekler (9) Emperyalist Kelebekler (8) Biz yaptık biz! Emperyalist Kelebekler (7) Emperyalist Kelebekler (6) Emperyalist Kelebekler (5) Emperyalist Kelebekler (4) Emperyalist Kelebekler (3) Gençlerin Çığlıkları Çarpıyor Tarihin Dehlizlerinden Suratlarımıza Emperyalist Kelebekler (2) Emperyalist Kelebekler -1 Her şer güzel olcek! Ramazan geldi hoş geldi! Taksim Putuna Tapınacakların İbadet Tarihi 1 Mayıs Çukurdayız; ipsiz sapsız adam çok! Olmak Ya Da Olmamak Hegemonlar diyor ki! Organize İşler Bunlar Başörtüsü farz mı olmalı, tarz mı? Yeni Zelanda Katliamı Ve Turkısh Dondurma Zor zamanlarda konuşmak bir sanattır! Millî Görüş 50 yaşında! Yakın Tarihi Anlamak İçin Bazı İsimleri Araştırınız Zenci Musa! Siz dâvâ nedir bilir misiniz? Şeytan İmparatorluğu ​İnsanlık tehdit altında! Bu kadar cehalet ancak tahsille mümkün olur Nasıl Bir Medeniyete Aitiz? (2) Nasıl bir medeniyete aitiz? -1 Dâvâm! Düşmanlarımızı iyi tanıyalım! Kültür Kuvvetleri Komutanlığı Cinsiyetçilik terörü! Uyumaya devam edecek misiniz? Noel Baba'yla Görüştüm Torunlarımıza da acımıyoruz! İnsanın Yaratılışı Noel Baba'ya Mevlid mi okutsak ne? Amerikan Vahşilerinin Gerçek Hikayesi Bozuk düzen! Sarıkamış! Yılın "haklılık ödülü" nü reis’in elinden aldık! Kasabanın şerifi acun efendinin psikopat master şefi mr. Papağan Son dakika! Noel’de... Ne elde var ne ayakta! Ayakta uyutuluyoruz! Cesaretiniz var mı gerçeklerle yüzleşmeye! Tırımtırak! Mavi dünyam benim, ömre bedeldir! Sinek Küçüktür Ama Mide Bulandırır İşi sulandırmayalım lütfen! Hızlı yaşa genç öl, cesedin yakışıklı olsun! Şükretmeyi bilmiyoruz! Bir Medeniyetin Olmazsa Olmazları Yıllardır tek başımıza yaptığımız mücadeleye destek göremeyen bizi son kertede haklı çıkarttı, devlet başkanımız... Eleştirelliştirdiklerimizden misiniz? Neden bu haldeyiz? Hakkının hakkı! Kişisel anayasam! Mütereddid kalmış eski bir mücahidin müteahhit oluncaya kadar ki müteaddit hikayesinden bir bölüm! Dile Düştük Memleket tımarhane! Eğitim Meselesi Hep Mesele Türk siyaseti nasıl işliyor? Big Brother Bizi Gözetliyor Gençlerin dilini okuyabiliyor muyuz? Atatürk'ü Anlamak Deistlere kızmayın, kendinize kızın! Sorgulayana Dünya Güzel Yalan Söylediğimizin Bile Farkında Değiliz 32 Mart Kapıda! Ne hapy türküm diyene, ayol! Kırılır Bir Gün Dönen Bütün Dişliler Ne mi yapmalıyız! Makus talih nasıl değiştirilir? Devlet, sen affetsen de Ben affetmiyorum! Çocuk nasıl yetiştirilir! Batının .oktan Tarihi Aile yapımız dağılırsa Bizi hiçbir şey toparlayamaz! Kapatın Okulları Da Dünyaya Huzur Gelsin! Aile Yapımız Dağılırsa Bizi Hiç Birşey Toparlayamaz! Ali dopu dep! Okullar Açılırken… Özetle Ahvalimiz Ölümsüzlük Yolunda (1) 12 Eylül' De 15 Yaşında Bir Çocuktum Anlamıyorum - Anlayamıyorum İyi İnsan Olmanın Kodları 17 Ağustos Depremi Neden herotürk! Kabile Devleti ​Gökten yağan yağmur değil! Korku Yazarı Bay X’le Görüştüm Bugün 15 Temmuz Bu hikayeyi çocuklarınızla da paylaşın! Uzayda hayat var! Mankurtlaştırmanın Amentüsü Seçimi, Matematiği Seven Millet Kazandı Vatandaştan Vatandaşa Bildiri Allah'tan başka ilah yok! İnsanlık Adına Yeni Genelge Yayınlandı Fenerbahçe cumhuriyeti'nde "tevhidî mukaddesatçılık" ve reisi anlamak! Tanımanızı istediğim biri var! Ne mutlu mutluyum diyene! Rüyet- i Hilal’den rüyet- i Nihat' a... Kudüs hak edenlerindir! Cezaevleri özelleştirilmeli mi? Tokat Valisi Recep Yazıcıoğlu’ndan Tokatlı vali Kemal Yurtnaç'a... Sakin Olun, Sinirlerinize Hakim Olun! ​Birbirimizi Düşman Görmek Ancak Düşmanlarımızı Sevindirir Taksim Putuna Tapınacakların İbadet Tarihi 1 Mayıs Ülen Eşşek Sıpaları Devresi yananlar servise lütfen! Tuhaf ama Türkiye... Türkiye'de çocuk olmak! Umre'ye Beleş Bir Yolculuk Yapmak İster Misiniz? Harflerden uygun olanları bir araya getirin başlığı siz yazın Washington portakal.. . orda kal! Carolin Artık Seni Sevmiyorum Maklubenin Ölümcül Sırrı Ali babanın bir çiftliği var! Fehminizm' de Dinde Güncelleme Konusu Ortadoğu’yu Anlamak Kültür kuvvetleri komutanlığından kamuoyuna önemle duyurulur! Izdırabı gül suyuna bastılar! Deistlik tehlikesine karşı ne yapıyoruz? Bipneliğin lüzumu yok! Numan Kurtulmuş Bey'le Görüştüm Doğumumdan önce: Genelkurmay başkanımızla görüştüm! Acun Ilıcalı Gerçeği O Rab ki kalemle yazmayı öğretti! Bir cahillik ettim! Aman ne İslamcıyız amma... Şeytan İmparatorluğu Teşekkürler reis! Bas git lan! Kaybedecek vakit yok! Midesi el verecek, yüreği yetecekler okusun bu yazımı! Arvalap adası yolcusu kalmasın! Uyuşturucu Konusuna Gireceğim Ortak Arıyorum Ucuz zeytin yemeyin. İçinde hilesi vardır Berkecan Yehova’nın şahitlerinden olmuş. Bizim Memed olmaz deme! Sirkeci garında neler oluyor! Karolin seni de seviyorum! Kanal İstanbul mu, kanalizasyon mu? Biz destan yazıyoruz, okur musun kardeşim? Bir masal anlat bana baba, içinde nikah olmasın! Yıl 2071 Wıshhh! Duydun mu gı; Gastamonu Türk Dünyası Kültür Başkenti Olmuş! Bir sorum var arkadaşlar! Aklını kiraya vermeyen, kardeşlerim! Birileri de hayatlarımızla ve hayallerimizle kumar oynamasın artık! Amerika’da Müslüman bir lider dua bekliyor! Mezarlıklar müdürlüğünde tanıdığı olan var mı? Dökülecek gözyaşımız kaldı mı? Reisle görüştüm! İnsanlığın alemi yok! Eğitebildiklerimizden misiniz? Siz hiç at sidiği içtiniz mi? Tam bağımsız ve Müslüman Türkiye! Son Eşeğin Ölümü Herotürk Süperman'a Karşı Kültür kuvvetleri komutanlığına atandım! Mr. Nosam ve Bay Trump Kudüs’te cenaze namazındalar... Ne biliyoruz ki? Rüyama kurşun girdi, annneee! Kudüs ve tüm kutsallarımız işgal altında! Bu mesaj kendisini arayanlara ithaf edilmiştir! Noel Yaklaşırken Amerika'dan mektup var! Reis, niçin rezevr para altın olsun dedi? Çığlıklara kulak veren yok! Yeniden Samsuna Ayak Basalım, Milli Mücadele Başlatalım Bak gardaş! Bak bacım! Müslüman kafaları batı şekillendiriyor... Öğretmenler günü kurtlu olmasın! Siz hiç bebek öldürdünüz mü? Ayla Seni Seviyorum Beyaz zenciler modern köleler! Fetullahın Rüyaları Naim Süleymanoğlu öldü de Sanki Biz Ölmeyeceğiz!