Büyük bir teslimiyetin ibadetidir oruç!

Mehmet BOZKURT

23-03-2023 15:37

İslam’ın beş temel esasından biri de yılda bir ay Ramazan ayında oruç tutmaktır. Oruç, ergenlik yaşına girmiş her Müslümana farz olan bedeni bir ibadettir. Oruç; aslında Farsça bir kelime olup, Arapça'daki karşılığı ise Savm, çoğulu Sıyam’dır.

Sözlükte “tutmak, susmak ve hareketsiz kalmak" anlamına gelir. Fıkhi bir kavram olarak Oruç, "İmsaktan iftara kadar, başka bir deyişle Fecr-i Sadık'ın doğuşundan güneş batana kadar kişinin kendisini özel şartlarla yemekten, içmekten ve cinsi münasebetten alıkoyması" demektir.

 

Oruç, Medine’de hicretin 2. yılında farz kılınmıştır. Oruç ibadeti, Kur’an-ı Kerim’de 9 yerde geçmektedir. Dilimizde Oruc'un başlama vaktine İmsak, Orucu bozma vaktine ise İftar denilmektedir.

 

Konu ile ilgili olarak Kur’an-ı Kerim:

"Ey iman edenler! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi takvaya (duyarlılığa) ulaşasınız diye size de farz kılındı."

Bakara, 2/183

 

"(Oruç size ) sayılı günlerde olmak üzere (farz kılındı). İçinizden kim hasta veya yolcu olursa, (tutamadığı gün sayısı kadar) diğer günlerden o sayı(yı tamamlasın). Oruç tutmaya çok zor dayananların ise bir fakiri doyuracak kadar fidye (vermesi) gerekir. Kim gönüllü olarak iyilik yaparsa, bu kendisi için daha hayırlıdır. Bilirseniz (zorluğa rağmen) oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır."

Bakara, 2/184

 

"Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, bir rehber ve doğruyu yanlıştan ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur’an’ın indirildiği aydır. Sizden o bir aylık süreye ulaşan(lar) onu (o ayı) oruç tutsun! (İçinizden) kim hasta veya yolcu olursa, (tutamadığı gün sayısı kadar) diğer günlerden o sayı(yı tamamlasın). Allah sizin için kolaylık ister; zorluk istemez. (Bütün bunlar), sayıyı tamamlamanız ve size doğru yolu göstermesine karşılık Allah’ı yüceltmeniz ve şükretmeniz içindir."

Bakara, 2/185

 

Oruç konusunu düzenleyen, gayet açık olan bu Ayetlere göre, Allah’ın emri olarak Müslümanlara yüklenmiş bir görevdir.

Oruç, hem beden ve hem de ruh temizliğini temin eden bir ibadettir. Aynı zamanda ruh sağlığı ve kalp temizliği yönünden son derece önemli bir ibadettir. İnsandaki hayır ve şer duyguları birbirleriyle çarpışma halindedir. Önceki ümmetlere de Oruç, ruhsal yükselişi sağlayan yollardan biri olarak farz kılınmıştır. Farz olan Oruc'un günleri, Ramazan ayının günleridir. Bu günlerde hastalık yahut yolculuk nedeniyle Oruç tutamayanlar, tutamadıkları gün sayısınca Oruc'u başka günlerde tutarlar. Oruc'a zorluk ve güçlük nedeniyle tahammül edemeyenler, Oruç yerine fidye verebilirler. Ancak Oruc'a zorlukla dayanabilenlerin Oruç tutmaları, kendileri için daha hayırlıdır. Bu konuda Allah’ın temel tavrı, kulları için kolaylık istemek, güçlük istemek değildir. İnsan hürdür ve ibadet bu hürriyet içinde yapıldığında anlam taşır. İnsanın eğer içten niyeti yoksa ona Oruç tutturmak doğru değildir. Tutması halinde de bir anlam taşımaz. Oruç, varlıkların birbirinden seçilebileceği sabahın erken saatlerinde başlar, güneşin batması ile biter.

 

Kendisinde Kur'an-ı Kerim'in Alak suresinin ilk 5 Ayetinin indiği M. 610 yılında Hz. Peygamber (s.a.v)'in peygamberlikle şerefledirildiği bir aydır Ramazan!

Bizden önceki ümmetlere olduğu gibi bizlere de farz olan Oruç ibadetinin yapıldığı aydır Ramazan!

 

Oruç, zor bir ibadettir. Hele uzun ve sıcak yaz günlerinde daha da zordur. Zordur, ancak sevabı bol olan ve mükafaatı büyük olan bir ibadettir.

Allah rızasını kazanmak ve riyadan uzak tek ibadettir.

Allah'dan başka hiç kimsenin karşılığını vermesi mümkün değildir. Çünkü hiç kimsede onun karşılığı yoktur. O mükafaatı ancak ve ancak Allah verir. Çünkü Oruç benim içindir ve onun mükafaatını ancak ben veririm diyor Cenab-ı Allah Oruç için!

Geçmiş bütün günahların affına vesiledir Oruç ibadeti!

İslam'ın varlığının sembolü ve mü'minin açık göstergesi Oruç'tur. Bir yeniden dirilişin ve manen yükselişin anahtarıdır Oruç!

Öyle güzel ve manevi derecesi büyük bir aydır ki, o ayda 1000 aydan daha hayırlı olan Kadir gecesi vardır.

 

Mukafatını sadece Allah'ın verebileceği bir ibadettir. Belli bir süre, bütün arzu istek ve taleplerini ertelemek kolay değil, söz konusu olan Allah'ın emri olunca iman devreye girer!

İşte Oruç! bir iman göstergesi ve şahlanışıdır!

 

Oruc'un farz olmasında; insani, ahlaki, psikolojik, sosyolojik ve sıhhı pek çok faydalar vardır.

Hz. Peygamber (s.a.v):

"Oruç, kötülüklere ve Cehennem'e karşı bir kalkan ve bir siperdir." buyuruyor.

İnsan, Oruç sayesinde nefsani arzularına direnerek iradesini güçlendirir.

Oruç, nefsi terbiye ve iradeyi güçlendirir.

İnsanı daha sabırlı ve tahammüllü yapar.

Oruç, sağlık yönünden de fayda sağlayan bir ibadettir.

Hz. Peygamber (s.a.v): "Oruç tutunuz ki, sıhhat bulasınız." buyuruyor.

 

Ramazan; günahların bağışlanıp gönüllerin nurlandığı, maddi ve manevi arınmanın gerçekleştiği aydır. Böyle bir aydan azami derecede istifade etmek, ancak Ramazan’ın ardından da aynı şevk ve çaba ile Allah’a ibadeti yerine getirmekle mümkün olabilir.

Ramazan ayı; Allah’ın sonsuz rahmet, mağfiret ve affına erişmek için kaçırılmaz bir fırsattır.

Ramazan ayı, af ve bağışlanma ayıdır.

Toplumsal bir uzlaşmaya, on bir ayın yanlışlarını gözden geçirip, onları bırakmaya yol almaktır.

Ramazan ayı, Cennet kapılarını aralamaktır.

Hz. Peygamber (s.a.v):

"Ramazan ayı gelince Cehennem kapıları kapanır, Cennet kapıları açılır, şeytanlar bağlanır."

"Ramazan ayı öyle bir aydır ki; evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu Cehennem ateşinden kurtuluştur." buyurmaktadır.

Ramazan; ibadetlerin, sosyal yardımlaşma ve dayanışmanın yoğunlaştığı, nefislerin terbiye edildiği, fakir ve yoksulların gözetildiği, sevap ve mükafatın, af ve mağfiretin zirveye ulaştığı bir aydır.

 

Oruç, hem beden ve hem de ruh temizliğini temin eden bir ibadettir. Aynı zamanda ruh sağlığı ve kalp temizliği yönünden son derece önemli bir ibadettir.

İnsandaki hayır ve şer duyguları birbirleriyle çarpışma halindedir. Önceki ümmetlere de Oruç, ruhsal yükselişi sağlayan yollardan biri olarak farz kılınmıştır.

Farz olan Oruc'un günleri, Ramazan ayının günleridir.

Oruç, her şeyden önce, Allah rızası için tutulur. Ancak faydası Allah’ındır anlamı bulunmaz. Çünkü Allah, Oruç tutmamıza muhtaç değildir.

İslami ibadetlerin çoğu, özellikle de Oruç, sabır ve kararlılık huylarını kazandırma özelliğini içerirler.

Ruhi bir egzersiz, bedene galebe çalma ve insanda bulunan hayvani istekler için bir gemleme ve onları kontrol altına almaktan ibarettir.

 

Mutlak hakim olan Allah’ın kullarına emrettiklerinde, hiç şüphesiz gerek fert ve gerekse toplumla ilgili birçok faydalar vardır. İbadetler yerine getirilirken katlanılan mahrumiyetler, Allah’a kullukta ruhi bir idman içindir. Bu nedenle Oruç tutmak da fert ve toplum hayatıyla ilgili bazı faydalar ve hayatın çeşitli güçlüklerine karşı hazırlık sağlar.

İnsanı sürekli olarak kötülüğe çekmek için uğraşan nefis, Oruç ibadeti ile sükunet bulur ve nefsin harama karşı isteği kırılır.

Yoksullara karşı acımayı ve şefkatli davranmayı öğretir. Bu şekilde nefis, açlığın acısını tadınca, yoksulların halinden anlar ve yapacağı yardımlarla Allah katında güzel bir karşılığa ulaşır.

 

Yoksulların katlandıkları güçlükleri bizzat yaşar ve onların sıkıntılarını daha iyi anlamış olur. Bu da kendisini, onların sorunlarına eğilmeye ve çözüm aramaya sevk eder. Kişi böylece Allah katında önemli bir derece kazanmış olur. Kısacası, doktorun tavsiyesine göre veya mecbur oldukları için Oruç tutamayanlar, bunun sadece maddi faydalarından yararlanırlar. Ancak buna hiçbir ruhi niyeti katmayanlar, manevi mükafattan istifade edemezler.

Müslümanlar, Allah’ın emirlerine uymak niyetiyle Oruç tutarlar. Dolayısıyla Müslümanlar, takvayla hareket ederler ve bu nedenle mükafatlanırlar. Aynı zamanda amellerinin fiziki ve maddi yararlarını da kaybetmezler.

 

Kur’an-ı Kerim’in temel kabullerine göre, bir insanın diğer insanlara hizmet ve yardım ulaştırması, yalnız kendi nefsi için diğer dünya yatırımı yapmasından üstündür. İnsan hürdür, ibadet bu hürriyet içinde yapıldığında anlam taşır. İnsanın eğer içten niyeti yoksa ona Oruç tutturmak bir anlam taşımaz. Allah’ın kullarına lütfettiği ruhsat ve kolaylıkları, onların elinden almakla hayırlı bir iş yapılmaz. Böyle bir durumda onları gösteriş yapmaya itmiş oluruz.

 

Oruç, beden ile yapılan bir ibadettir. İnsana merhamet ve şefkat duygusunu aşılayarak, fakir-zengin ilişkisini ve eşitliğini temin eder. Nefse hakimiyeti sağlayarak, bütün arzulara gem vurmayı sağlar. Ramazan ayında verilen "Sadaka-ı Fitr" nedeniyle toplumsal bir yardımlaşma ayıdır. Oruç, ilahi iradeye bağlılığı sağlar. Bedenin ve sağlıklı yaşamın zekatıdır.

Oruç, insana sabırlı olmaya alıştırır, insana tahammül gücü verir ve insanı daima ibadet halinde tutar.

Oruç, insanı açlığa alıştırır ve insanı ruhen ve bedenen temizler.

Oruç, insanın Allah’a tam teslimiyetini sağlar.

Bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi, Ramazan ayında olduğundan dolayı, mübarek bir ayda yerine getirilen bir ibadettir.

 

Hz. Peygamber (s.a.v):

"Sahur yapın, çünkü sahurda bereket vardır." Buna göre gecenin sonuna doğru, imsaktan önce kalkıp bir şeyler yemek ve içmek hem Sünnet ve hem de bunun ruh ve bedene faydaları vardır. Sahur'un tehiri, vaktin sonuna doğru yenmesi Hz. Peygamber(s.a.v)’in tavsiyesi ve sahabenin adetlerindendir.

 

Oruç; ruhumuzu, bedenimizi, aklımızı, duygularımızı ve davranışlarımızı şirkten, hurafelerden, saplantılardan arındırma tecrübesidir!

Oruç; her gün aç olan fakir ve yoksulu anlama halidir!

Oruç; beden denilen fabrıkanın dinlenme ve bakıma alma halidir!

Oruç; sadece ve ancak Allah'a teslim olmaktır!

Oruç; sabırdır, samimiyettir, riya ve gösterişten uzak sade bir ibadettir!

Oruç; insanın imanını ortaya koyma hali ve imanının göstergesidir!

Oruç; kibre, şirke, kötülüklere ve günaha meydan okumaktır!

 

Bazı durumlarda oruçlarını bozmuş olanlara uygulanan 61 gün hiç ara vermeden Oruç tutma cezası, yani Oruç kefareti konusunda Kur’an-ı Kerim’de herhangi bir emir yoktur. Hz. Peygamber (s.a.v)’in uygulamalarında da böyle bir şey yoktur. Esasen böyle bir uygulama, Kur’an-ı Kerim’in tanıttığı Allah’ın tavrına uygun düşmez. Bu ceza, Fıkıh bilginlerinin başka konulardaki kefaret uygulamalarını Oruc'a tatbik etmelerinden doğmuştur. Yani Allah adına hüküm koymanın da ötesinde, Allah adına kullara ceza uygulamak gibi bir dayanaksız anlayış vardır. Böyle bir anlayışı Allah’ın dinine fatura etmekten Allah’a sığınmak gerekir.

Kur’an-ı Kerim’in bu konuda söylediği açık ve kesindir. Ramazan günlerinde Orucu'nu tutamamış yahut bozmuş olanlar, tutamadığı günler sayısınca Oruc'u başka zamanda tutarlar.

 

Oruç, her yıl Kameri ay takvimine göre Ramazan ayında yerine getirilmesi gereken bir ibadettir. Ramazan ayının başlangıcı konusunda bazı çevrelerde her yıl özellikle gündeme getirilen tartışmalara iltifat etmeksizin, herkes bulunduğu ülkenin takvimi uyarınca Oruc'unu tutar ve bayramını yapar. Bütün İslam dünyasının ya da dünyadaki bütün Müslümanların aynı gün Oruc'a başlayıp, aynı gün bayram yapmaları tercihe şayan olmakla birlikte, bölgeler arasındaki zaman farkı nedeniyle uygulamada bu mümkün olamamakta, bunun sonucunda bir takım İslam ülkeleri arasında Ramazan başlangıcı ve bayram konusunda kaçınılmaz olarak farklılıklar ortaya çıkmaktadır. Bu konu fazlaca abartılmaktadır. Çok yakın ülkeler arasında farklı zaman tayinlerini doğru görmek mümkün olmasa da, farklı kıtalardaki ülkeler arasında, farklı zamanlarda ve zaman farkı da göz önüne alındığında Hilal’in görülmesi nedeniyle Oruc'a farklı günlerde başlanması normaldir. Bunu Müslümanların zaafı olarak görmek doğru değildir.

 

Ramazan ayı; Allah’ın sonsuz rahmet, mağfiret ve affına erişmek için kaçırılmaz bir fırsattır. Ramazan ayı, af ve bağışlanma ayıdır. Toplumsal bir uzlaşmaya, on bir ayın yanlışlarını gözden geçirip, onları bırakmaya yol almaktır. Ramazan ayı, Cennet kapılarını aralamaktır. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v): "Ramazan ayı gelince Cehennem kapıları kapanır, Cennet kapıları açılır, şeytanlar bağlanır."

Allah hakkiyle Oruç tutanlardan eylesin!

Mehmet Bozkurt, Eğitimci İlahiyatçı Araştırmacı Yazar

 

 

 

 

DİĞER YAZILARI Kim bizi bu hale getirdi!? 01-01-1970 03:00 Müslümanlar nerede hata yaptı! 01-01-1970 03:00 Türkiye, geçmişine üzülüyor, geleceğe de umutla yürüyor! 01-01-1970 03:00 Bir soygunun soysuz hikâyesi? 01-01-1970 03:00 Ben Müslüman Arıyorum! 01-01-1970 03:00 Müslümanlar Tarih Yazdı, Bize O Tarih Okutulmadı! 01-01-1970 03:00 Hz. Muhammed bu halimizi görseydi! 01-01-1970 03:00 Ey milletim bu gidiş nereye!? 01-01-1970 03:00 Duamız kabul olmuyor! 01-01-1970 03:00 Filistinli Mücahidler Kurtuluş Savaşı Veriyor! 01-01-1970 03:00 Zulüm ile abad olanın akibeti berbat olur! 01-01-1970 03:00 Soralım mı Müslüman Kimdir! 01-01-1970 03:00 Canımız yanıyor, durdurun har vurup harman savurmayı!! 01-01-1970 03:00 Hz. Aişe ile hz. Peygamber (s.a.v) evlendiğinde kaç yaşındaydı!? 01-01-1970 03:00 Kars bir gazi şehirdir! 01-01-1970 03:00 Kars Bir Gazi Şehirdir!-2 01-01-1970 03:00 Müslümanlar bugün bu halde mi olacaktı? 01-01-1970 03:00 14 Mayıs'ta Ya Amerika Kazanacak, Ya Da Türkiye! 01-01-1970 03:00 Nedir Bu Amerika'dan Çektiğimiz, Dik Dur Ey Milletim! 01-01-1970 03:00 Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, neden susuyorsunuz! 01-01-1970 03:00 Hedef Türkiye'yi Çökertmek! 01-01-1970 03:00 Deprem Kader Midir!? 01-01-1970 03:00 6+1'li Masadan Haber Var! 01-01-1970 03:00 İslam nedir, ne değildir!? 01-01-1970 03:00 Müslümanım demek yeter mi? 01-01-1970 03:00 Kur'an, Tağut'un şerrinden bahsediyor! 01-01-1970 03:00 Öğretmen olmak bir sevdadır! 01-01-1970 03:00 Ülkemin Ana Muhalet Partisi CHP Nereye Gidiyor! 01-01-1970 03:00 Nefret Ediyor ve Utanıyorum! 01-01-1970 03:00 İnsanı Tanımak Çok Zor! 01-01-1970 03:00 Tarihimizden manzaralar! 01-01-1970 03:00 Tarih şahittir ki, Afrikalı nice kahramanlar haykırdı! 01-01-1970 03:00 Cihan Hakimiyetine İlk Adımdır Malazgirt! 01-01-1970 03:00 Nedir bu huri dediklerı! 01-01-1970 03:00 CHP ile helalleşelim mi ! 01-01-1970 03:00 Hicret yeniden bir diriliştir! Korkma! Allah bizimle beraberdir! 01-01-1970 03:00 Emperyalistlere duyurumdur! 01-01-1970 03:00 İstanbul Bunu Hak Etmiyor! 01-01-1970 03:00 Kurban İbadetime Dil Uzatma! 01-01-1970 03:00 Ümmetin alimleri ne zaman haykıracak!? Korkuyor musunuz!? 01-01-1970 03:00 Libya'da ne işimiz var diyor chp! 01-01-1970 03:00 İnsanlık tarihinde en büyük mesajdır ezan! 01-01-1970 03:00 Bize Veda Ettin Ya Resulullah!? 01-01-1970 03:00 Bu yunan’in derdi ne?! Türkiye ne yapmalı? 01-01-1970 03:00 Türkiye Her Sabah Yeni Bir Gündemle Uyanıyor! 01-01-1970 03:00 İnsanlık tarihi, kadın için ne diyor!? 01-01-1970 03:00 Allah'in kitabı kur'an ile allah'ın resulü hz. Muhammed (s.a.v)' i karşı karşıya getirmek ve bu konuda taraf olmak zulümdür! 01-01-1970 03:00 Kur'an diyor ki bu gidiş nereye!? 01-01-1970 03:00 Kur’an, kadir gecesi diyor! 01-01-1970 03:00 Hz muhammed (s.a.v) ümmi midir? Hayır! 01-01-1970 03:00 Bir devlet nasıl çöker! 01-01-1970 03:00 İnsan, olması gereken yerde mi! 01-01-1970 03:00 Bir rahmet ayına girerken! 01-01-1970 03:00 Bir Milletin Bilinmeyen Tarihi!? 01-01-1970 03:00 Batı ve ABD neden bizi sevmez! 01-01-1970 03:00 Dünya'ya ve insanlığa çok acılar yaşattınız ey Amerika ve Rusya! 01-01-1970 03:00 Zulüm İle Abad Olanın Akıbeti Berbat Olur 01-01-1970 03:00 Siz hiç utanmaz mısınız! 01-01-1970 03:00 Haydi hep beraber ülkemizi krizden kurtaralım! 01-01-1970 03:00 Hz. Muhammed (s.a.v)'e hayasızca saldıranlara cevaptır..! 01-01-1970 03:00 Türk toplumu manevi sorunlar yaşıyor! 01-01-1970 03:00 Müslümanlar ne zaman kurtulacak bu zilletten! 01-01-1970 03:00 Siyaset fikir üreteceğine küfür üretiyor! 01-01-1970 03:00 Türkiye İsraf Batağında.! 01-01-1970 03:00 Tarihimizde bilinmeyen ihanetler..! 01-01-1970 03:00 Kars bir gazi şehirdir..! 01-01-1970 03:00 Zulmeden Chp Helalleşmek İstiyor! 01-01-1970 03:00 Rahat bırakın kadınları..!? 01-01-1970 03:00 Müslümanlar yeniden müslüman olmalıdır! 01-01-1970 03:00 Bizim Cumhuriyet Ne! 01-01-1970 03:00 Diyanet işleri başkanlığı acilen yenilenmelidir! 01-01-1970 03:00 Bir eğitimcinin feryadı! 01-01-1970 03:00 Sen ne diyorsun cübbeli! 01-01-1970 03:00 Ey Amerika Sana Sesleniyorum! 01-01-1970 03:00 Bu Düzen Adam Olmaz..! 01-01-1970 03:00 Neden İhanet Ettiniz! 01-01-1970 03:00