İnsanlık tarihinde büyük acılar yaşandı, hala da yaşanıyor!
Kan, kin, nefret, gözyaşı, acı, ızdırap ve savaşlar...
Ancak sevgi, saygı, hoşgörü, dayanışma, kaynaşma, kucaklaşma ve paylaşma sahneleri de yaşandı dünyamızda...
Bazı sözler, söylemler ve yaşananlar/yaşatılanlar da ders niteliğinde, ibret alınması gerekir!
İnsanı düşündüren ve düşünmeye davet eden derslerden...
... Ve
Hz. Ali (r.a) diyor ki:
Bir kaleyi kuşatmışlar, düştü düşecek! ama akşam namazı vakti girmiş!
Hz. Ali (r.a) demiş ki:
Yarınız saldırmaya devam etsin, yarınız da Namazını kılsın, vakti kaçırmayalım!
Komutan mukabele etmiş ve demiş ki:
Efendim!
Kale düştü düşecek! Bekleyelim biraz daha, ondan sonra kılarız!
Hz Ali (r.a)'in verdiği cevap çok ilginçtir:
"Uğruna savaştığımız değerleri ihmal ederek zafer kazanmanın hiçbir anlamı yoktur!"
Hz. Ali (r.a)'dan bir diğer ders!
Bir edepsiz adam Hz. Ali (r.a)’e gelmiş, onun yönetimini şikayet ederek ve kendisine:
"Senden öncekiler ne iyi idiler, başımıza gelenler hep senin kötülüğünden geliyor!" diyerek hakaret etmiş!
Hz. Ali (r.a) ona şu cevabı vermiş:
"Bunlar benim kötülüğümden olmuyor; Ebu Bekir’in yanında ben vardım, Ömer vardı, Osman vardı! Ömer’in yanında da biz vardık, benim yanımda ise sen ve senin benzerlerin var, olanlar da bundan oluyor." dedi.
Ve adamı huzurundan çıkardı!
... Ve
Hz. Ömer (r.a)
Hz. Ömer (r.a) gitti! Bir daha gelmez! O, o zamandi! Hz. Ömer (r.a) Kur'an'ın hakim olduğu bir zamanda yaşadı. Kur'an, O'na adil olmayı emretti ve öğretti!
Şimdi ise Kur'an'ın bütün yasakladıkları serbest!
Ve Kur'an'ın bütün emirleri yasak!
Aaa eğer Hz. Ömer (r.a)'i arıyor ve istiyorsanız, Hz. Ömer (r.a) gelirse hepimizi kılıçtan geçirir!
Hz. Ömer (r.a), bir savaş sonrası ganimetleri taksim etmişti. Herkese bir parça kumaş düşmüştü. Fakat bu kumaş tek başına bir işe yaramıyordu.
Oğlu Abdullah (r.a), babasına:
"Bu kumaş tek başına ne benim, ne de senin işine yaramıyor. Ben hakkımı sana vereyim de, kendine güzel bir elbise yaptır." demişti!
Hz. Ömer (r.a) de oğlunun hediyesini kabul ederek bir elbise yaptırmıştı.
Birkaç gün sonra, üzerinde bu elbise olduğu halde bir konuşma yapmak için minbere çıkmıştı!
"Ey mü'minler! Beni dinleyin ve bana uyun." diyordu. Arka saflarda bir Müslüman itiraz eder ve der ki:
"Ey mü'minlerin Emiri!
Seni dinlemiyorum ve sana itaat da etmiyorum! Çünkü sen, Allah ve Resulü'nün yolundan gitmiyorsun!"
Halife Hz. Ömer (r. a) bu büyük iddia karşısında sarsıldı:
"Neden?" diye sordu.
O Müslüman nedenini şöyle izah etti:
"Ganimet taksiminde, bizlerden hiçbirine elbise diktirecek kadar bir kumaş düşmediği halde, görüyorum ki, sen o kumaştan fazla almış, bir elbise yaptırmışsın!?"
Hz. Ömer (r.a), hesabını veremeyeceği bir iddiayla karşılaşmayı bekliyordu. Bunu duyunca rahatlamıştı. Cemaat arasında bulunan oğlu Hz. Abdullah (r.a)'a işaret etti. Hz. Abdullah (r.a) da kalkıp durumu izah etti. Payına düşen kumaşı babasına verdiğini söyledi.
Müslümanlar sevinçliydi. Gözler ikazda bulunan Müslümana yönelmişti. O da ayağa kalktı ve:
"Şimdi konuş, Ey mü'minlerin emiri! Şimdi dinliyor ve sana itaat ediyorum." dedi.
Bunun üzerine ellerini Rabb’ine açan adalet kutbu Halife Hz. Ömer (r.a) şöyle dua etti:
"Ey Rabb’im! Sana sonsuz hamd ediyorum ki, beni, yapacağım hatalardan dolayı ikaz edecek bir ümmete halife etmişsin!"
İkaz eden bir ümmet ve hesap veren bir devlet başkanıdır Kur'an'ın emri!?
Allah, bizleri Kur'an'ın nuruyla nurlandırsın inşaallah!
... Ve
Hz. Ebu Bekir (r.a)
Hz. Ebu Bekir (r.a), halife seçildikten sonra ailesinin geçimini ticaret yaparak karşılamaktaydı.
Sahabiler buna razı olamadılar ve onu hazineden geçimi kadar maaş alması gerektiği noktasında zor da olsa ikna ettiler.
Vefat edeceğini anlayınca Hz. Ebu Bekir (r.a) yakınlarını yanına çağırdı ve zaruri ihtiyacından arta kalan bu paraların hazineye iadesini talep etti!
Ölüm döşeğinde şunları vasiyet etti:
"Bunların hepsi falan yerdeki duvarda saklıdır! Onları alın ve Hz. Ömer (r.a)'e iade edin!"
Sonra kızı Hz. Aişe (r.anha)'ya şunları söyledi:
"Müslümanların işini üzerime aldığımdan bu yana onlara ait ne bir dirhem ve ne de bir dinar yedim. Aksine¸ onların en fakiri gibi çoğu zaman aç kaldım ve en eski elbiseleri giyindim. Hazineye ait yanımda şu köle ile şu kumaş parçasından başka bir şey yok! Onları da sen al Hz. Ömer (r.a)'a götür!"
Hz. Ebu Bekir (r.a) vefat ettikten sonra emanetler Hz. Ömer (r.a)'e verildiğinde, şaşkınlığını şu cümlelerle ifade etti:
"Allah sana merhamet etsin Ey Ebu Bekir!
Arkada kalanlara, yaşanması ne kadar güç bir hayat bırakıp gittin!? Kendinden sonra kimseye söz söylemeye mecal bırakmadın.
Ben ise ondan sonra bu görevi üstlenmiş bulunuyorum!"
... Ve
Seyyid Kutub
Büyük İslam alimi, müfessir, şehid Mısırlı Seyyid Kutup (r.a) özür dilerse af edileceğini reddetti ve Cemal Abd'un-Nasır tarafindan zulme uğrayarak idama mahkum edildi ve darağacına giderken şu sözleri söyledi:
"Eğer Allah kanunu ile mahkum edilmişsem, ben Hakk'ın hükmüne razıyım. Eğer batıl kanunlarla mahkum olmuşsam ondan çok daha üstün bir düşünceye sahip olduğum için batıldan ve münafıklardan merhamet dilemem. Allah'a şükürler olsun ki on beş sene cihad ettikten sonra bu mertebeye ulaştım. Ben Allah yolunda yaptığım iş için asla özür dilemem. Namaz'da Allah'ın birliğine şehadet eden parmağım asla bir Tağut'un hükmünü onaylayan tek bir harf bile yazmayacaktır."
Seyyid Kutub idam sehpasına götürülürken Ezher Müftüsü Kelime-i Şehadet getirmesi için telkinde bulunur. Seyyid Kutup Müftü'ye dönerek:
"Sen bu komediyi tamamlayan son figüransın. Çünkü sen o kelime ile Ezher'den maaş alıyorsun. Ben ise o kelime için ipe yürüyorum." der.
... Ve
Ömer Muhtar
Osmanlı subaylarıyla birlikte İtalyanlara karşı savaşan Ömer Muhtar Mahkemede diyor ki:
İtalyan Hakim, idam kararı vermeden önce Ömer Muhtar'a sorar:
İtalyan Devleti'ne karşı savaştınız mı?
Ömer Muhtar:
Evet!
İnsanları İtalyan Devleti'ne karşı savaşmaya teşvik ettiniz mi?
Ömer Muhtar:
Evet!
İtalya'ya karşı kaç yıl savaştınız?
Ömer Muhtar:
Yaklaşık 20 yıl kadar.
Yaptıklarından dolayı pişman mısınız?
Ömer Muhtar:
Hayır!
İdam edileceğinizi biliyor musunuz?
Ömer Muhtar:
Evet!
Hakim şaşırdı:
Sizin gibi birisi için böyle bir son, çok üzücü!
Bunu duyan Ömer Muhtar şöyle dedi:
Tam tersi! Bu, hayatımın sonu için en güzel yol...
Hakim daha sonra,
Mücahidlere cihadı durdurmalarını
emreden bir emirname yazması halinde
O'nu beraat ettirmek ve ülke dışına sürgüne göndermek istedi. Bunun üzerine Ömer Muhtar, o meşhur sözlerini söyledi:
"Her Namaz'da Allah'tan başka ilah olmadığına, Hz. Muhammed (s.a.v)'in de O'nun Resulü olduğuna şehadet eden parmaklarım, asla yanlış bir şey yazamaz!
Bizler teslim olamayız. Ya kazanırız ya da ölürüz!"
Biz ölsek de kazanırız ve siz hep kaybedersiniz!
Fakat acı olan siz bunu ancak öldüğünüzde anlarsınız, ama bunun size bir faydası olmaz!
Ömer Muhtar, hanımı vefat ettiğinde ağladı.
Kendisine neden ağladığı sorulduğunda şöyle dedi:
"Libya'yı işgal eden İtalyanlara karşı sürdürdüğüm savaşlardan her döndüğümde, hanımım evin (çadırın) kapısını girmem için yukarıya doğru kaldırarak açardı.
Kendisine neden böyle yaptığını sorduğumda şöyle derdi:
"Daima başın dik durasın ve hiçbir şey önünde eğilmeyesin diye..."
Her büyük erkeğin arkasında büyük bir kadın vardır.
Sürekli kocasının başını eğdirip itibarsızlaştırmak, erkeği kölesi haline getirmek isteyen, Feminizm'in kölesi olmuş sözde modern kadınlar için pek anlam ifade etmez bu asil ve onurlu tavır!..
... Ve
Şeyh Şamil diyor ki:
Kuzey Kafkasya halklarının siyasi ve dini önderi Seyh Şamil, Rus esareti altındayken Rus Çar'ı tarafından yemeğe davet edilir. Şeyh Şamil’in iştahlı bir şekilde yemek yediğini görünce yanındakilere, alaylı bir şekilde, "Korkarım bu adam bizi de birazdan yer" diye söylenir. Şeyh Şamil bunu duyunca: "Korkmayın, dinimizde domuz eti yemek haramdır" cevabını verir.
... Ve
Kudüs fatihi Selehaddin-i Eyyubi hakkında İmadüddin el-Katib diyor ki:
"Sultanla oturan bir kimse, onunla oturduğunun farkına varmaz, bir arkadaşıyla oturuyor zannederdi. Anlayışlı, dinine bağlı, temiz, hataları affeder, kusurları görmemezlikten gelir ve kızmazdı. Asık suratlı durmaz, daima tebessüm eder vaziyette olurdu. Bir şey isteyeni, boş çevirdiği görülmezdi. Herkese çok nazik davranır, kimseye kaba hareketlerde bulunmazdı. Söz verdiği zaman yerine getirirdi.”
Abdüllatif el-Bağdadi’nin de onun hakkındaki sözleri şöyledir:
"Selahaddin-i Eyyubi’yi heybetli bir kimse olarak gördüm.
Sözleri, kalplere tesir ediciydi. Yanına ilk girdiğim gece meclisini alimlerle dolu gördüm. Herbiri çeşitli ilimlerden konuşuyorlardı. Sultanın yakınları O'nu kendilerine örnek alıyorlar ve iyilikte yarış ediyorlardı. Müslüman olsun, kafir olsun herkes sultanı çok seviyordu. O'nun ölümüyle insanlar hakiki bir babayı kaybettiler, ölümüne üzülmeyen kimse kalmadı."
... Ve
İnsanlık tarihi nelere şahit!?
Allah, bütün kullarını imtihan eder.
Güçlü irade ortaya koyanlar,
Sabredenler,
Allah'a samimiyetle teslim olanlar,
Hamdedenler,
Kazanır!
Fravun çok güçlüydü, ama Hz. Musa (a.s) kazandı...
Nemurt çok güçlüydü, ama Hz. İbrahim (a.s) kazandı...
Ebu Cehil çok güçlüydü, ama Hz. Muhammed (s.a.v) kazandı...
Hz. Adem (a.s)’i kardeşini öldüren katil bir evlat ile...
Hz. Nuh (a.s)'ı kafir olan bir oğlu ve eşi ile...
Hz. Lut (a.s)'ı ona ve davasına inanmayan eşi ile...
Hz. Yakup (a.s)’ı kendi kardeşlerini kuyuya atan evlatları ile...
Hz. Asiye (a.s)’ı zalim kocası ile...
Hz. Muhammed (s.a.v)'ı davetine karşı çıkan en yakın akrabaları ile...
Ama!
İmtihanı kaybedenler de var!
HZ. Adem (a.s)'ın öz oğlu Kabil...
Hz. Nuh (a.s)'ın eşi ve oğlu Yam...
Hz. Lut (a.s)'ın hanımı...
Hz. Musa (a.s)'ın düşmanı Fravun ve yakını olan Karun...
Hz. İsa (a.s)'yı jurnalleyen insan...
Hz. Yusuf (a.s)'ın kardeşleri...
Hz. Muhammed (s.a.v)'in amcaları Ebu Cehil ve Ebu Leheb...
Ve "Onlar Allah’ın nurunu (ışığını/Kur'an’ı) ağızlarıyla söndürmek istiyorlar.
Kafirler istemeseler de Allah nurunu (Kur'an’ı) tamamlayıcıdır."
Saff, 61/8
Nuh kavmi tufan ile helak oldu.
Hud, 11/40-44
Ad kavmi yedi gece, sekiz gün devam eden rüzgar/kasırga ile helak oldu.
Hakka, 69/6-7
Semud kavmi ses/gürültü ile ve sonrasında yaşanan sarsıntı ile helak oldu.
Hud, 11/67; Hakka, 69/5; A’raf, 7/78
Lut kavmi taş yağmuru ve beldelerinin alt üst edilmesiyle helak oldu.
A’raf, 7/84; Hud, 11/84
Medyenliler/Eykeliler gölge yapan bulutların arasından çıkan ateş ile ve sarsıntı ile helak oldu.
Şuara, 26/189
Sonra ses ile,
Hud, 11/94; A’raf, 7/91
Firavun ve ordusu denizde boğularak helak oldu.
Bakara, 2/50; Enfal, 8/54
İsrailoğulları ise farklı zamanlarda gönderilen tufan, çekirge, haşerat, kurbağa istilası ve bütün sularının kan haline dönüştürülmesi suretiyle cezalandırılmışlardır.
A’raf, 7/133
Korona gibi binlerce uyarılar ve müsibetler de var insanlık tarihinde!?
Rabbimiz, bizi helak eylemekten muhafaza eylesin inşallah!
Songül KARAMAN
Ümmet Bilincini Canlandırmak
Hüseyin KURT
Telekonferansın Ardındaki Gerçek: Büyük Kürdistan’ın Güncel Senaryosu
Hasan KARADEMİR
Giriş: Foucault'nun Eleştirel Soykütüğünün Temelleri
Bedriye Arık ÇAMBEL
Kurban Edilen Işık
Seyfettin BUDAK
Neden Doymuyoruz?
Doç. Dr. Özlem Özçakır Sümen
Eğitimde Teknoloji Kullanımı: Fırsatlar Ve Tehditler
Gülay ÇETKİN
Okullarda Yapılan Projelerde Arada Kalanlar Okul İdareleri
Bülent ERTEKİN
Kim kime racon kesiyor!
Adnan ÖZ
Lidere selam dur!
Recep YAZGAN
Milli Eğitimdeki virüs; Agnostik CHP Ruhu!
Vehbi KARA
İnsanlık tarihinde yaşanan döngüler ve iktisat biliminin doğuşu
Mehmet BOZKURT
Cumhuriyetin değerleri diyorlar!
Erol AYDIN
Cinsliğin Dayanılmaz Ağırlığı
Suat ALTINBAŞAK
Hayızlı iken oruç tutulamayacağının Kur’an’daki Delilleri (1)
Ahmet SAĞLAM
ŞÜPHE VE KORKU
Mehmet Nuri BİNGÖL
KIRMIZI İPEK ya da YEMİN
Hamdi TEMEL
Kirlenen Hava, Solan Hayat
Eyüphan KAYA
Ak Parti 23 yılda kendini ispat etti!
Halil MERT
İngiliz+Abd Oyunları Bozulmalı…
Emine İPEK
Suskunluk: Kalbin Zarif Direnişi
Servet ZEYREK
Denge
Aydın BENLİ
Edebiyata Değer Katanlar Avukat Fatma Saçak Akbulut
Ahmet AYDIN
Bilir misin?
Burhan BOZGEYİK
Bir İstanbul Serencamı Daha (1)
Nihat Güç
Gittikçe Bunalıma Batıyoruz
Mahir ADIBEŞ
Gaflet mi dalalet mi!
Özlem Gürbüz
Eğitimle Değişen Dünyamız
Ahmet Eren KURT
Pensilvanya’da Taht Kavgası
Recep Ali AKSOYLU
Lipton’un Çekilmesiyle Kuru Çay Üretiminde Yabancı Kalmadı!
Abdulkadir MENEK
Sumud Kahramanları
Ahmet DÜZGÜN
Putlarımız ve Perestlerimiz
Cevahir AYDIN
Yanlış Anladınız
Mesut CİHAT
Allah'ın Zatı ve Subuti Sıfatları
Durmuş TUNACIK
Hilafet Işığı
Aysun Rabia GÜLER
Ebabiller Akdeniz'de
Uğur UTKAN
Mustafa Kemal Atatürk’ün Şeriatla İlgili Düşünceleri
Fatih ORUÇ
Orta Vadeli Program (2026-2028)
Zuhal GÜNDÜZ
Gündemiz: Küresel Sumud Filosu
Batuhan ŞUORUÇ
Şıracılar
Mesut BALYEMEZ
SOSYAL MEDYA KEVAŞELERİ
Bilal Dursun YILMAZ
Her Şey Dâhil Vicdan
Oktay ZERRİN
Sokak Cümbüşcüsü Hasan Yarar'ın Ardından
Ziya GÜNDÜZ
Atasoy Müftüoğlu Ve Hiçliğin Kıyısında
Ravza ZEYBEK
Bulanlar Arayanlardır
Gündoğdu YILDIRIM
Komşuda pişer!
Aydan KURT
Farkında mısınız?
Asiye Tanrıöver TÜRKAN
Mahremiyet, insanın özgür iradesiyle var oluşu!
Mustafa ÖZEL
1. Sezon 3. Bölüm Yükleniyor
Zehra KINALI
Stratejik Ortaklık mı, Siyasi Çıkmaz mı!
Murat GÜLŞAN
Türk Milliyetçisinin Vicdan Muhasebesi
İsa ÇOLAKER
Aşık Veysel Şiirinin Renkleri
Fatma Nur ÖZCAN
Didar-I İkbal
Özhan KIZILTAN
Duvarların Ardında Filizlenen Hayat
Memiş OKUYUCU
Zübeyir Yetik’in Ardından…
Hasan TÜLÜCEOĞLU
Göbeklitepe'de HZ. İbrahim Silüeti
Denizay BÜYÜKDAĞ
Gazze’den Öğrendiğim İslam
Cahit KURBANOĞLU
Nefis nedir ve ne istiyor?
Ahsen Meryem SÜVEYDA
Onlar Kendilerini Biliyorlar
Fahri Urhan
Uyanık Olalım
Muhammed Rıdvan SADIKOĞLU
Vicdanın Yükselişi
Nesibe TÜKEL
Anne Hakkı
Denizay KONUK
Gözler Kör, Kulaklar Sağır Olunca; Başlar Öne Eğilirmiş
Mücahit GÜLER
Modern İnsanının Anlam Sorunu 1
Adem ÇEVİK
Türkiye Aile Meclisi'nden Ahlak ve Aile Koruma Çağrısı
Ergün DUR
ÖĞRETMEN
Hüseyin KAÇIN
Dindar neslin tanrı'sı yoksa dijital neslin tanrıları var!
Özlem AKYÜZ
Nereden geldiğini unutma!
Yusuf AKTAŞ
Köftenin kokusu kimleri cezbetti!
Emine AYDEMİR
Ateşle oynayan evliya Ateşbaz veli hazretleri
Tarık Sezai KARATEPE
Sen Yoksun Diye! Müjdecim!
Abdullah BİR
Fitne, Kaos, Suriye ve Suriyeliler’e Daire İki Kelam...
KÜLLİYEN YAZAR
Şşşşt Başkanım Sana Söylüyorum!
Süleyman GÜLEK
Küçük Lee İle Çekirgesi
Adnan ALBAYRAK ŞİMŞEK
MUHAFAZARLIK
Serkan GÜL
Çocukları +18 İçerikten Koruyun
Başyazı
Samsun’un sağlığıyla oynamayın!
Fehmi DEMİRBAĞ
ÇÖKÜŞ
Hacer Hülya KARADAĞ
Ayasofya'dan Sonra Mescid-İ Aksa'ya…
Tevfik DEMİR
28 Şubat Darbesine Dair Postmodern Notlar
Veysel BOZKURT
İnsan Beyni ve Kontrolü Bir Değerlendirme
Zinnur ŞİMŞEK
Bir Doğumun Ardından
Osman Çakmak
Eğitimin kıblesini batıldan batıdan çevirmek mecburiyeti!
KERİM YILMAZ
İlkadım'a damga vuracak başkan!
Adnan KARAKUŞ
Faruk Koca ve Batı Değerleri
Süleyman KOCABAŞ
Siyonist İsrail’in Koloniyal Jandarma –Polis Devleti Olarak Doğuşu
Şener Danyıldız
Trafikte Empati ve Sempati
Elif Ekşi ZORER
Güzellik
Orhan SARIKAYA
Direk Tehdit!
Saadettin BAYÇELEBİ
Sessiz Gemi
Yaşar BAŞ
Ormanlar Yanıyor Birileri Saçlarını Tarıyor!
Mahmut KURU
Aşk, Yine Aşk… Yine Aşk!
Ayhan GONCA
Fetö'den kurtulmanın tek yolu...
Hanife OKUTAN
Narsist Sapkının Kurbanı Olmayın
Hülya Bulut
Samsunlu Olmak Mı Samsun’da Yaşamak Mı?
Bukrenur YILMAZ
Keşkenin Halet-i Ruhiyesi
M. Burhan HEDBİ
Emekçinin elini öpen peygamber!
Prof. Dr. Adnan DEMİRCAN
Nasıl Ayağa Kalkarız!
Pınar HOLT
Kendini yeniden keşfet!
Ayhan ENGİN
Hazinemiz Ahlakımızdır…
Ahmet Kubilay
Ayvaz İnsan
Cuma YILDIZ
Cambridge’e Giden Aşk
Ahmet ÖZTÜRK
Hadi Türkiye, Dolar Düşüyor
Dursun Ali Tökel
Cinnet Buğdayları
Savaş UYAR
Varlığından Haberdar Olmadığımız Hastalığımız: Safsata
Ümit Zeynep KAYABAŞ
Güven Zor Bir Duygudur…
Nur DİNÇKAN
Udhiyyeden Kurbiyyete
Suat ZOR
ABD, Adana Mutabakatı Ve Suriye İle Nihai Çözüm
Sonradan Gurme
Beyaz Ev’de Yemesek De Olurdu
Ahmet Fatih AKKAŞ
Ferman!
AKASYAMSPOR
Yıldırımcı mıyız, Uyanıkçı mıyız!
Züleyha TUNA
Mevsimler Ve Sen
Ali KAYIKÇI
“Güldürmeyin” Bizi, “Sayın Hâkimler!..”/9
Gülay ALPAGUT
Cennet berat belgesiyle değil amelle kazanılır!
Hamza ÇAKAR
Çocuk Savaşçılar
Alperen CARUS
İttifaklar ve HDP çıkmazı!
Selma MEDENİ
Ne Hacet Seni Anlatmaya
Ankara KULİSİ
Çiğdem Karaaslan Çevre Ve Şehircilik Bakanı Mı Olacak!
MÜNEKKİT
Seçim Sonuçlarını Nasıl Okumalıyız!
Sıddıka Zeynep BOZKUŞ
Zahideler /Teyzeler
Kevser KARSLIOĞLU
Yeme Problemi Olan Çocuklar İçin Çözüm Önerileri
Selçuk KAYA
Yazık oldu!
Ali Haydar YILMAZ
Eğitimde fırsat eşitliği gelecek bahara mı!
Bedia YILMAZ
Ben de varım!
Levent BİLGİ
Fehmi Koru, Said Nursi Ve Susmak
İhsan ZORLU
Paralel Devletin Eli Postmodern Anarşizm!
Esat BEŞER
Gerger Gençliğinin Bayrak Sevdası
Nurettin VEREN
Japonya’daki G20 Zirvesinde, FETÖ’nün Üniversiteleri Konuşuldu mu!
Mehmet FIRAT
İlim Ve İrfanla Geçen Bir Ömür: Şeyh Esad El Çokreşi
Ahmet BEREKET
ABD temsilciler meclisinin kararına bir Bozkurt nidası ile gecikmeden cevap verelim!
Ali Can AKKAYA
İnanır, Sabreder Ve Gereğini Yaparsanız…
Hüseyin YILMAZ
Diyanet’in Atatürk’le imtihanı!
Oktay GÜLER
Merhaba!
Halil KÖPRÜCÜOĞLU
İslamiyet ile Tıb arasında problem var mıdır!
Atilla YARGICI
Kur’an’da Korona Var Mı?
Rukiye AYDIN
2022'de Kendime Bazı Tavsiyeler!
Osman KÖSE
Ahıska Türkleri Sürgün, Özlem Ve Gözyaşı
Ruhugül ZİYADAN
Hayrı harabat edilen Bafra!
Ali KORKMAZ
Eksik Organ Sendromu
Yücel EMRAH
Ben Muhammed...
İbrahim Yusuf ŞAHİN
Parçadan Bütüne, Kolaydan Zora Karşılaştırmalı Bir Dil Öğretim Yöntemi
Ebru AÇIKGÖZ
Taşların Gizemli Dünyasından Hayatınıza Renk Katan Mozaik Sanatı
EnesTANIŞ
Taşın Dediği
Muhyiddin SÜLEYMANOĞLU
14 Şubat Sevgililer Günü Üzerine Kalbî Bir Muhasebe
Mesut KÖSEOĞLU
Daha Ne Denir!
ACZ ZARİFOĞLU
Kırlarda Çiçekler Artık Bensiz Açacak…!!!
Muhammet ÜSTÜNER
Yeni Türkiye Düzeni
Meryem YİĞİT
Gitmek İsteyenler
İsmail OKUTAN
Gerçek Dostluğa Dair
Tolga TURAN
Maskın Ustası Özgür Maskeler
Bozkır KURDU
LÜTFEN BENİ CİDDİYYE ALMAYIN
Gülşen KILINÇER
Yeşilin Ormanına, Yatayına, Dikeyine, Her Türlüsüne Karşı Bunlar!
İlknur ESKİOĞLU
Neydik ne olduk allah'ım!
Adem MUTLU
Engelleri Aşıp Hedefe Ulaşmak!
Zelal ALPASLAN
İnsan Terazisi
Ömer KARAMAN
Sevgili Öğrencim…!
Ümit AYDIN
Partilerin Kaderi Mahalle Başkanındadır!
Ahmet Doğan İLBEY
Kemalist Gençliğin Çanakkale Şehitliğinde “Kadeş” Rezaleti!
Önder GÜZELARSLAN
İsraf Bir İnsanlık Suçudur!
Mehmet ÖZÇELİK
Altılı masa aday belirleye dursun atı alan üsküdar'ı geçti!
Gülhanım CAN
Eti Senin Kemiği Benim
Levent ERTEKİN
Fakir Halkın Bağışladığı 350 Uçak
Okan KARAKUŞ
Osmanlı Devletinde Ramazan Gelenekleri
Gülay YILMAZ
Sus çarpılırsın!
Bahar ARSLAN
Hakikati Algımıza Taşıyan Beden
Feyza Nur DİLEKCAN
SAÇMALAMA (!), SAÇMALIYORSUN (!), SAÇMA (!)
MEHMET ERBİL
Keşke bir mayıs bayram olsa!
Kürşat Şahin YILDIRIMER
Hücum Terapisi :Hayatın Anlamı ve Her İnsanın Kendine Sorduğu Soru
Sema KOCA
Rahmetini Umarak
Celal TÜRK
EKONOMİK KeRİZ
İbrahim Erdem KARABULUT
Her gün durmadan küfrediyorum!
Betül Özer BÖLÜK
Kelimelerin Şaşırtıcı Etkisi
İlknur GENÇOĞLU YILDIRIM
7'den 70'e Herkese İzciliği Sevdiren Işıltan Uşaklıgil Öğretmen
Muhammed Veysel AKKAYA
Allah’ın Seçkin Kulu Olmanın İşareti Kur’ân-I Kerîm’e Gönülden Kulak Vermektir
Edanur İSMAİL
Dünyada Neyi Değiştirmek İstersin
Nazile ŞANAL
Yol Ve Yer Arayanlara Ya Fettah
Prof. Dr. İnanç Özgen
Arazi Parçalılığı
Zehranur Yılmaz KAHYAOĞULLARI
Ulu çınarım, babam...
SAVAŞ YILMAZ
Her Nasip Vaktini Bekler, Vakit İse Yaradanı
MEHMET YILDIZ
Beterin beteri var…..!
Seyfullah YİĞİT
Buhara Bizi Çağırıyor… (-1-)