Koca Kudüs’te Bir Onbaşı Hasan

Nesibe TÜKEL

22-05-2020 15:51

Gazeteci sayın Murat Bardakçı’nın babası, merhum İlhan BARDAKÇI bu yazıyı hatıralarında paylaşmıştır. Sonuna kadar okumanızı istirham ediyorum, gözleriniz dolacak....

KUDÜS NASIL ELDEN GİTTİ!
OKUYUN VE NE DEMEK İSTEDİĞİMİ ANLAYIN LÜTFEN.

Yıllar önceydi, sene 1972. O zamanlar genç bir gazeteciydim. Türkiye’den bazı siyasiler ve iş adamları İsrail’e resmi bir ziyarette bulunuyorlardı. Biz de gelişmeleri izlemek için oradaydık. Bir sıcak mayıs akşamıydı, her ziyarette olduğu gibi sıradan bir işti anlayacağınız.

Ziyaretin dördüncü günü bize tarihi ve turistik yerleri gezdirmeye başladılar, kafile olarak Mescid-i Aksa’ya vardık. Heyecanlanmıştım, asırlık merdivenlerden yukarı çıkarken.
Üstteki avluya ‘on iki bin şamdanlı avlu’ diyorlar. Yavuz Sultan Selim Han, Kudüs’e gelince bu avluda on iki bin şamdan mum yaktırmış. Koca Osmanlı ordusu yatsı namazını o mumların ışığında kılmış, avlunun adı oradan geliyor.

Avlunun kenarında ayakta duran biri dikkatimi çekti, doksan yaşlarında bir adam… Üzerinde kendinden daha yaşlı bir asker üniforması; her yanı yama içinde, hatta bazı yamaların bile tekrar yamanmış olduğu bir elbise... Asırlık ağaçların gövdesindeki halkalar misali yamaları yaşını göstermeye çalışıyordu sanki.
Orada ayakta bekliyordu, sırtına zorla yapıştırılmış gibi duran hafif kamburu da olmasa dimdik duracaktı. İki metreye yakın boyu ile yaşlıydı ama bir o kadar da vakur. Şaşırmıştım.

‘Acaba bu adam bu sıcakta güneş altında neden dikilip duruyor’ dedim içimden. Bizi gezdiren rehbere sordum:
- ‘Ben kendimi bildim bileli her gün buraya gelir. Akşama kadar bekler. Ne kimseyi dinler, ne de kimseyle konuşur. Sadece bekler, delinin teki herhalde.’ dedi.
Bu yaşta ve bu sıcakta sebepsiz beklemeyeceğini biliyordum. Bembeyaz sakalının hafif titremesi rüzgardan mıydı, senelerin bedene yüklediği ağır yükten mi bilemedim. Kafasında eski bir kalpak, sanki kanatlanıp gidecek bir kumru misali bekliyordu.

Konuşmakla konuşmamak arasında kararsız kaldım. Yanına yaklaştığımı fark etti, ama kımıldamadı.
- "Selamün aleyküm baba" dedim.
Başını biraz bana doğru çevirdi, durakladı ve çatallanmış titrek bir sesle;
- “Aleyküm selam oğul.” dedi.
- "Hayırdır baba sen kimsin, burada ne yapıyorsun?" dedim.
- “Ben...” dedi titreyen bir sesle.
- “Ben, Osmanlı Ordusu, Yirminci Kolordu, Otuz Altıncı Tabur, Sekizinci Bölük, On Birinci Ağır Makineli Tüfek Takımı Komutanı Onbaşı Hasan’ım.”
Sesinde titreme kalmamıştı. Genç bir askerin tekmil vermesi gibi tekrarladı:
- “Ben Iğdırlı Onbaşı Hasan’ım. Bizim bölük Cihan Harbi’nde Kanal Cephesi’nden İngiliz’e saldırdı. Cânım ordu Kanal’da yenildi. Artık geri çekilmek elzem idi. Ecdat yadigârı topraklar bir bir elden gidiyordu. İngiliz, sonra Kudüs’e dayandı, şehri işgal etti. Biz de Kudüs’te artçı bölük olarak bırakıldık” dedi.

Osmanlılar, İngiliz Kudüs'e girinceye kadar geçen zaman içinde mübarek belde yağmalanmasın diye oraya bir artçı bölük bırakır. Eskiden bir kenti ele geçiren devlet, asayiş görevi yapan yenik ordu askerlerine esir muamelesi yapmazmış. Zaten İngilizler de Kudüs’ü işgal ettikleri zaman halk çok tepki göstermesin diye küçük bir Osmanlı birliğinin şehirde kalmasını istemişler.

Sonra anlatmayı sürdürdü:
- “Bizim artçı bölük elli üç neferdi. Mütarekeden (Mondros Ateşkesi) sonra ordunun terhis edildiği haberi geldi. Başımızda kolağamız (yüzbaşı) vardı.
- ‘Aslanlarım, devletimiz müşkül vaziyettedir. Şanlı ordumuzu terhis ediyorlar ve beni İstanbul’a çağırıyorlar. Gitmem gerek, gitmezsem mütareke emrini çiğnemiş, emre itaatsizlik etmiş olurum. İçinizden isteyen memleketine avdet edebilir, ama beni dinlerseniz sizden tek isteğim var: Kudüs bize Sultan Selim Han Hazretleri’nin yadigârıdır. Siz burada nöbeti sürdürün. Sonra halk ‘Osmanlı da gitti, bundan sonra bizim halimiz nice olur!’ demesin. Fahri Kâinat Efendimiz’in ilk kıblesini Osmanlı'da terk ederse gâvura bayramdır. Siz, İslam’ın şerefini, Osmanlı’nın şanını ayaklar altına aldırmayın.’ dedi.
Bölüğümüz Kudüs’te kaldı. Sonra upuzun yıllar bir anda bitiverdi. Bölükteki kardeşler teker teker Cenab-ı Hakk’ın rahmetine kavuştu. Düşman değil de yıllar biçti geçti bizi. Bir ben kaldım buralarda. Bir ben, koca Kudüs’te bir Onbaşı Hasan.” dedi.

Alnından akan ter, gözyaşına karışıyor, kırış kırış olmuş yüzünde kendi yol bulup akıyordu. Konuşmaya devam etti:
- “Sana bir emanet var oğul, nice yıldır saklarım. Emaneti yerine teslim eden mi?” dedi.
- ‘Elbette’ dedim. Sanki Türkiye’ye haber göndermek için birini bekliyordu.
- “Anadolu’ya vardığında yolun Tokat sancağına düşerse Mescid-i Aksa’ya beni nöbetçi bırakıp burayı bana emanet eden kolağam Mustafa Kumandanımın yanına git. Ellerinden benim için öp ve de ki:
- ‘Kudüs’ü bekleyen 11. Makineli Takım Komutanı Iğdırlı Onbaşı Hasan o günden bu yana bıraktığın yerde nöbetinin başındadır. Nöbetini terk etmedi, tekmili tamamdır hayır dualarınızı beklemektedir kumandanım.’ de.”
-‘Tamam’, dedim.
Bir yandan gözyaşlarımı gizlemeye, öte yandan dediklerini not almaya çalışıyordum.

Nasırlı ellerine sarıldım sonra öptüm, öptüm.
- ‘Allah’a emanet ol baba’ dedim.
- “Sağ olasın oğul. Bizim için dünya gözü ile o mübarek Anadolu’yu görmek mümkün değil. Var sen selâm götür tanıdık tanımadık herkese.” dedi.

Kafileye geri döndüm, sanki bütün tarihimiz kitaplardan canlanmış da karşıma çıkmıştı. Rehbere durumu anlattım, duyduklarına inanamadı. Adresimi verdim ve bu askeri takip etmesini, bir şey olursa bana mutlaka haber etmesini istedim.

Türkiye’ye gelince verdiğim sözü yerine getirmek için Tokat’a gittim. Askerî kayıtlardan Kolağası Mustafa Efendi’nin izini buldum. Vefat edeli yıllar olmuştu. Sözümü yerine getirememiştim.

Ardından seneler birbirini kovaladı. 1982’de bir gün ajansa geldiğimde bir telgrafım olduğunu söylediler. Rehberden gelen bir tek cümle yazılıydı:
- “Mescid-i Aksa’yı bekleyen son Osmanlı askeri bugün öldü.”

(Merhum Gazeteci İlhan BARDAKÇI’nın aktardığı hatırasından uyarlanmıştır. )

DİĞER YAZILARI Adalet Bekçileri Her Zaman Var Olacaktır 01-01-1970 03:00 Olaylara bakış açılarımızı tekrar gözden geçirelim mi? 01-01-1970 03:00 Uslubun güzelliğine bak..!!!! 01-01-1970 03:00 ÖLÜM!!! 01-01-1970 03:00 Ey İmam Namazı İstediğin Kadar Uzat, Bu İki Ayet Dışındaki 01-01-1970 03:00 Sakın en mühim şeyi unutma! 01-01-1970 03:00 Yurtdışına mı gideceksiniz? O halde... 01-01-1970 03:00 Berberin Akıl Ermezliği 01-01-1970 03:00 O günler çok güzel günlerdi ! 01-01-1970 03:00 Koşun Şenlik Var... 01-01-1970 03:00 Biz bu golü (seçimi) saymeyoz!!! 01-01-1970 03:00 Ağlama annem... 01-01-1970 03:00 Bu Memlekette Sadece Suriyeli Seçmen Yok! 01-01-1970 03:00 Kartalın Yeniden Doğuş Hikayesi 01-01-1970 03:00 Hep Sizin Yüzünüzden! 01-01-1970 03:00 Geri zekalılar.. 01-01-1970 03:00 Siz insan mısınız? 01-01-1970 03:00 Biz De Bu Vatanın Delileriyiz 01-01-1970 03:00 Bugün Biraz Gülelim Mi? 01-01-1970 03:00 Mizah Sınırları Zorlanmamalı 01-01-1970 03:00 Gelsem şimdi eve, çalsam zili, kapıyı annem açsa... 01-01-1970 03:00 Şifa Olmaya Geldim, Şifa Buldum 01-01-1970 03:00 Yolculuk Çok Kısa 01-01-1970 03:00 Biraz Tefekkür, Ne Dersiniz 01-01-1970 03:00 Esra Erol, Seda Sayan yeni yayın dönemi! 01-01-1970 03:00 Sultan Abdülhamid Evliya Mıydı! 01-01-1970 03:00 Sevmezler 01-01-1970 03:00 Bir değil binlerce kez düşünün! 01-01-1970 03:00 Sizin Sığınağınız? 01-01-1970 03:00 Yitip Giden Ahlakımızı, Vicdanımızı Ve İnsanlığımızı Arıyoruz 01-01-1970 03:00 Meselenin ağaç olmadığını zaten biliyorduk, lakin... 01-01-1970 03:00 13 Yıl Sonra Pişen Tavuk 01-01-1970 03:00 Değerli Taştan Daha Değerlisi Var 01-01-1970 03:00 Sevgi ve nezaket asla boşuna değildir! 01-01-1970 03:00 Sevgi Ve Nezaket Asla Boşuna Değildir 01-01-1970 03:00 Hırsızları Herkesin Gözünün Önünde Tutuyoruz 01-01-1970 03:00 Asıl Rızık Verenin Sen OlduğUnu Herkesin Anlamasını Nasip Eyle 01-01-1970 03:00 Yolculuk Çok Kısa 01-01-1970 03:00 Pamuk eller cebe başkanım, ne dersiniz! 01-01-1970 03:00 İslam’ın Kadına Verdiği Değer 01-01-1970 03:00 Haydi onlar da mesut olsun! 01-01-1970 03:00 Sana ne kadar şükretsek azdır, ya rabbi! 01-01-1970 03:00 Kaybolduğu zaman bulunamayan bir tek şey var ‘hayat’ 01-01-1970 03:00 Sen allah'tan iste verse nimettir, vermese hikmettir! 01-01-1970 03:00 Sabret! 01-01-1970 03:00 Şiddetin baştan çıkardığı yarı felçli aydın! 01-01-1970 03:00 Çayını kapan gelsin, başlıyorum! 01-01-1970 03:00 Anne Eğitimi Ve Önemi 01-01-1970 03:00 Zenginlik...? 01-01-1970 03:00 Sevdiğiniz İnsanlar İçin Zaman Ayırın 01-01-1970 03:00 Neden Erdoğan? Diyorsunuz ya işte milletin cevabı! 01-01-1970 03:00 Sıfırlayın Bazı Şeyleri, Sıfırdan Başlayın Ya Da 01-01-1970 03:00 Ölümün Olduğu Bir Dünyada Ömrümüz Yettiği Kadar Sevin! 01-01-1970 03:00 Bereketli ve Vakur Bir Şehir: Tokat... 01-01-1970 03:00 Nefes Almak ve Bayram 01-01-1970 03:00 Neymar ve Bizim Ünlüler! 01-01-1970 03:00 Baban Gibi; Sen de Bir Kahramansın Evlât! 01-01-1970 03:00 Bileniniz Var mı: Biz Niçin Öldük! 01-01-1970 03:00 Her bahar bir çiçekle başlar Prof. Necmettin Erbakan 01-01-1970 03:00 Evlendi Bakın İlk Gece Ne Oldu 01-01-1970 03:00 Hayat Muavenettir! 01-01-1970 03:00 Karınca Yuvası ve Merhamet 01-01-1970 03:00 ‘Yaz Dostum’ Sadece Bir Şarkı Değildir! 01-01-1970 03:00 Nedir; Hayat, Nasip, Arif, Sabır... 01-01-1970 03:00 Dostluk İplerinizi Koparmamanız Dileğiyle... 01-01-1970 03:00 Kötülükleri Unut İyilikleri Hep Hatırla! 01-01-1970 03:00 Karargâhın Işıkları Çoktan Söndü! 01-01-1970 03:00 Arkadaş mı, Dost mu! 01-01-1970 03:00 Atan Sevdalısı Bir Dernek Ankara Meclisi 01-01-1970 03:00 Biliyoruz Özlediniz, Ama Avucunuzu Yalarsınız! 01-01-1970 03:00 Gölge Oyunundan da Oyuncularından da Artık Bıktık! 01-01-1970 03:00 Namaz, Namaz, Namaz! 01-01-1970 03:00 Hacda Yaşanmış Çok Manidar Bir Hatıra... 01-01-1970 03:00 Oysa Gerçek Kadınlar, Bir Erkekte Adamlık, Erkek Duruşu Ararlar..! 01-01-1970 03:00 Vatan Sevgisi Kuru Bir İfade Değil 01-01-1970 03:00 Aslında Lâyık Olduğunuz Hep Kağıt Bardaktır... 01-01-1970 03:00 Nazar 01-01-1970 03:00 Türkiye İlahiyatçılar Birliğinden Müthiş Sıradışı Bir Yazı... 01-01-1970 03:00 Amerika’nın İslâm’ı Tanıması Gerekir, Çünkü... 01-01-1970 03:00 Düşmanımın Düşmanı, Dostumdur 01-01-1970 03:00 "Baba" diye seslenebilmek ne kıymetleymiş 01-01-1970 03:00 İnsan Sevgisi İle Dolu, Şefkat Ve Sabırla Yapılan Kutsal Ve Çok Onurlu Bir Meslek: Hemşirelik. 01-01-1970 03:00 Bir Doktorun Korona Günlüğü 01-01-1970 03:00 Evinde kal. Kitap oku! 01-01-1970 03:00 Beş Parmak Dağlarında Bir Tank! 01-01-1970 03:00 Yüzbaşım! Cayır Cayır Yanıyorsun; Atla! 01-01-1970 03:00 Vatan Size Müteşekkirdir 6 01-01-1970 03:00 Vatan Size Müteşekkirdir 5 01-01-1970 03:00 Vurun Bizi! 01-01-1970 03:00 Vatan Size Müteşekkirdir (3) 01-01-1970 03:00 Vatan Size Müteşekkirdir. (2) 01-01-1970 03:00 Vatan Size Müteşekkirdir. (1) 01-01-1970 03:00 Sizi, Allah İçin Çok Seviyoruz, Asil İnsanlar 01-01-1970 03:00 Adam Olmak Her İnsanın Olacağı Bir Zanaat Değildir! 01-01-1970 03:00 Kardeş Kanal, Kanal Tokat! 01-01-1970 03:00 Deprem Sürecinde Sosyal Medya 01-01-1970 03:00 İşte Türkiye Bu 01-01-1970 03:00 İnsanları Baltadan Çok Daha, Kötü Sözler De Devirebilir. 01-01-1970 03:00 Şefkat Atkısı 01-01-1970 03:00 Rabbim, Milletimize Ve Devletimize O Karanlık Günleri Bir Daha Göstermesin!” -2- 01-01-1970 03:00 Sahip Olduklarımızın Kıymetini Bilelim 01-01-1970 03:00 Neden köpekler insanlardan daha az yaşar! 01-01-1970 03:00 Eyvah Türkler geliyor! 01-01-1970 03:00 Nerdesin anne? 01-01-1970 03:00 Bayrağımız Altında 01-01-1970 03:00 Harcanan kadınlarımız, harcadığımız kadınlarımız! 01-01-1970 03:00 Karşılık beklemeden... 01-01-1970 03:00 Çocukluğumuzun Düşleri 01-01-1970 03:00 Biraz da devreleriniz yansın Ne dersiniz! 01-01-1970 03:00 Biraz da tebessüm! 01-01-1970 03:00 12 Eylül Tortusu 24 Kasım Öğretmenler Günü... 01-01-1970 03:00 Bu adama haddini bildirin! 01-01-1970 03:00 Çocuk asker! 01-01-1970 03:00 Şerefsizlere karşı bağışıklık kazandık!. 01-01-1970 03:00 Geliniz öldürünüz! 01-01-1970 03:00 Türk beklenendir! 01-01-1970 03:00 Bizde ne kınalı kuzular ne de Memedler biter! 01-01-1970 03:00 İtina ile balans ayarı yapılır! 01-01-1970 03:00 Aslan yattığı yerden kalkmıştır artık ve o aslan Türkiye’dir! 01-01-1970 03:00 Asla bir Türk’ü tehdit etme! 01-01-1970 03:00 Kardeş kal Türkiye! Dualara devam et anne! 01-01-1970 03:00 Ah Eder Yüreğim 01-01-1970 03:00 Yerli ve milli youtuber’lar(!) Nerede??? 01-01-1970 03:00 Bir daha söyle! 01-01-1970 03:00 Filler nerede? 01-01-1970 03:00 Terör Ve Yandaşlarına Anne Tokadı 01-01-1970 03:00 Unutmayın! Taviz bir sonraki tavizleri de beraberinde getirir 01-01-1970 03:00 Biz geldik dedeciğim! 01-01-1970 03:00 Sosyal Kültürel Yardım Ve Dayanışmanın Yeniden Hayat Bulduğu STK’lar 01-01-1970 03:00 Bir ülkenin işgal çalışması: 15 Temmuz 01-01-1970 03:00 Sosyal Medya Operasyonu /4 01-01-1970 03:00 Sosyal Medya Operasyonu 01-01-1970 03:00 İstanbul; sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer! 01-01-1970 03:00 Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun huzuru Türkiye’nin huzuru demek! 01-01-1970 03:00 Başkan değil, adam seçiyoruz! 01-01-1970 03:00 Mazlum Ve Mahzun Bir Kavim Kırım Tatar Türkleri 01-01-1970 03:00